17. Ebû’l-Kasım İle Künyelenmenin Yasak Olması 761- Câbir ve Ebû Hüreyre gibi ashâbdan çok kimselerden (radıyallahü anhüm) rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu.:::” “Benim ismim ile adlanın, fakat künyemle künyelenmeyiniz."[31] Derim ki: Âlimler üç görüşle Ebû'l-Kasim künyesi üzerinde ihtilâf etmişlerdir. İmâm Şâfiî ve ona uyanlar, hiç kimsenin Ebû'l-Kasım ile künyelenmesi helâl olmaz demişlerdir. Adamın ismi ister Muhammed olsun, ister başkası olsun. Şâfi'i âlimlerinden büyük ve güvenilir muhaddis ve fakîhlerden Ebû Bekir el-Beyhakî ve Ebû Muhammed el-Beğâvî Et-Tezhib kitabının nikâh bölümünde ve Ebû'l-Kasım ibn Asakir Dimaşk Tarihinde bu görüşü kabul etmişlerdir. İkinci mezheb İmâm Mâlik'in görüşüdür. Allah kendisine rahmet etsin, ona göre, Muhammed ismini ve ondan başkasını taşıyan kimsenin Ebû'l-Kasım künyesi ile künyelenmesi caizdir. Bu künyeyi almanın yasaklığını Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'ın hayatı zamanına has kılar. Üçüncü mezhebe göre, Muhammed ismini taşıyan için Ebû'l-Kasım künyesini almak caiz değildir. Başka bir isim taşıyanın bu künyeyi alması caizdir. Mezheb âlimlerimizden İmâm Ebû'l-Kasım el-Rafi'i şöyle demiştir: Bu üçüncü mezheb Sahîh olmaya daha yakındır. Çünkü asırlar boyunca insanlar yadırganmaksızın bu künyeyi taşımışlardır. Bu görüş sahibinin dediği, hadisi şerifin zahir manasına aykırı düşmektedir. İnsanların Ebû'l-Kasım künyesini taşımada ittifak etmeleri yanında bununla künyelenmelerinde ve her asırda önemli din işlerinde kendilerine uyulan büyük islâm âlimlerine bu künyenin verilmesinde mutlak surette bunun caiz olduğu hususunda İmâm Mâlik'in mezhebini güçlendirme vardır. Bu künyenin taşınma yasağından da, Peygamberin hayatı boyunca yasaklığı anlamış bulunmaktadırlar. Bu yasaklığın sebebi de, Yahudilerin Ebû'l-Kasım künyesini almaları ve Peygambere eziyet için birbirlerine Ebû'l-Kasım diye hitab etmeleridir. Bu mana ise şimdi ortadan kalkmış bulunmaktadır. En iyisini Allah bilir. |