Geri

   

 

 

İleri

 

8. İsmi Bilinmeyene Seslenmek

Adı bilinmeyen bir kimseyi üzülmeyeceği bir sözle çağırmak uygundur. Sözde yalan ve aşırı bir iltifat olmamalıdır. Ey kardeşim, Ey Fakîh, ey fakîr, ey efendim, ey kimse, ey falan elbise sahibi, ey falan ayakkabı sahibi, yahut at, deve, kılıç, mızrak sahibi ve benzeri sözlerle çağırmak gibi.. Bu sözler çağıran ve çağrılan kimsenin haline göre değişir.

745- Güzel bir isnadla ibn Hasâsıye (radıyallahü anh) diye tanınan Beşir ibn Mabed'den yapılan rivâyetde şöyle demiştir:

“Ben, Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem ile beraber yürürken baktı ki, mezarlar arasında yürümekte olan bir adamın üzerinde iki ayakkabı var. Ona şöyle dedi: Ey Sibtî ayakkabılarının sahibi, sana yazık. Sibtiyye ayakkabılarını bırak."[14] Bu şekilde hadisin tamamını anlattı. Derim ki, Sibtî ayakkabısı bir cins ayakkabıdır.

746- Sahabî olan Ensar'dan Câriye'den (radıyallahü anh) yapılan rivâyetde şöyle demiştir:

“Ben Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem'in yanında bulunmuştum. İnsanın adını hatırlamadığı zaman ona: Ey Abdullahınoğlu (Ey Allah'ın kulunun Oğlu) diye hitab ederdi.[15]