Geri

   

 

 

İleri

 

21. İnsanın Bir Şeyi İyi Bildikten Sonra Anlatması ve Sağlam Olduğunu Bilmediği Her Şeyi Başkasına Söylememesi

 

 

Allahü teâlâ şöyle buyurmuştur:

 

"Bilmediğin şeyin peşine düşme. Kulak, göz ve kalb; bütün bunlar yapılandan sorumludur. "

"İnsan bir söz söylemez ki, onun yanında hazır bir gözetleyici (melek) bulunmasın. "

 

 

"Senin Rabbin (her şeyi gözetip) görendir."

 

 

994- Tâbi'in büyüklerinden olan Hafs ibn Âsım'dan rivâyet edilmiştir. O da Ebû Hüreyre'den (radıyallahü anh) rivâyet etmiştir ki, Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

"Her işittiğini kişinin anlatması ona yalan olarak yeter."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ömer İbnü'l-Hattâb'dan (radıyallahü anh) yapılan rivâyetde şöyle demiştir:

“Duyduğu her şeyi adamın anlatması, ona yalan olarak yeter. "

Bu konu ile ilgili haberler çoktur.

 

 

 

 

995- Sahîh bir isnadla İbn Mes’ûd'dan yahut Huzeyfe ibnü'l-Yeman'dan yapılan rivâyetde demiştir ki, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu işittim:

 

"(Gerçeği arayıp bulmadan maksadına kavuşmak için sözün başında, insanlar) "sandılar" demek, adama ne kötü bir binektir!"

İmâm Ebû Süleyman el-Hattâbî, kendisinden rivâyet ettiğimiz "Meâlimü's-Sünne" kitabında şöyle diyor:

Bu hadisin aslı şudur:

 İnsan hacdan dönmek isteyip de bir memlekete gideceği zaman bir bineğe biner ve yürür, istediği yere varıncaya kadar...

Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem, insanın maksadına ulaşması için sözün başına geçirdiği "Sandılar" sözünü bir bineğe benzetmiştir. Çünkü senedi olmayan bir hadis için sandılar sözü kullanılır.

Bu bir ifadedir ki, onunla maksada ulaşmak için kullanılır. Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem de, bu yolda söylenen sözü kötülemiştir. Aynı zamanda anlatılan şeyin sağlam ve sabit olmasını emretmiştir. Sağlam temele dayanınadıkça rivâyet edilmemesini istemiştir. Hattâbî'nin sözü bundan ibarettir. Allah en iyi bilendir.

٢١- باب الحثِّ على التثّبت فيما يحكيهِ الإِنسانُ والنهي عن التحديث بكلِّ ما سمعَ إذا لم يظنّ صحته

قال اللّه تعالى‏: {‏وَلا تَقْفُ ما لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ إنَّ السَّمْعَ وَالبَصَرَ وَالفُؤادَ كُلُّ أُولَئِكَ كانَ عَنْهُ مَسْؤولاً‏} ‏‏[‏الإِسراء‏: ‏٣٦‏]

وقال تعالى‏: {‏ما يَلْفِظُ مِنْ قَوْلٍ إِلاَّ لَدَيْهِ رَقِيبٌ عَتِيدٌ‏} ‏‏[‏ق‏: ١٨‏]

وقال تعالى‏: {‏إنَّ رَبَّكَ لَبالمِرْصَادِ‏} ‏‏[‏الفجر‏: ‏١٤‏]‏‏.‏

٩٩٤- وروينا في صحيح مسلم، عن حفص بن عاصم التابعي الجليل عن أبي هريرة رضي اللّه عنه؛ أن النبيّ صلى اللّه عليه وسلم قال‏:

"‏كَفَى بالمَرْءِ كَذِباً أنْ يُحَدِّثَ بِكُلِّ ما سَمِعَ‏"‏

ورواه مسلم من طريقين‏:

أحدهما هكذا‏.‏

والثاني عن حفص بن عاصم، عن النبيّ صلى اللّه عليه وسلم مرسلاً لم يذكر أبا هريرة، فتُقدَّمُ روايةُ مَن أثبت أبا هريرة، فإن الزيادة من الثقة مقبولة، وهذا هو المذهب الصحيحُ المختارُ الذي عليه أهلُ الفقه والأصول والمحقّقون من المحدّثين، أن الحديث إذا روي من طريقين

أحدهما مرسلٌ والآخر متصلٌ، قدّم المتصل وحكم بصحة الحديث، وجاز الاحتجاج به في كل شيء من الأحكام وغيرها‏.‏ واللّه أعلم‏.‏

وروينا في صحيح مسلم، عن عمرَ بن الخطاب رضي اللّه عنه قال‏: بحسبِ المرءِ من الكذبِ أن يحدّثِ بكلّ ما سمعَ‏.‏ وروينا في صحيح مسلم، عن عبد اللّه بن مسعود رضي اللّه عنه مثله‏.‏ (٢٨)

والآثارُ في هذا الباب كثيرة‏.‏

٩٩٥- وروينا في سنن أبي داود، بإسناد صحيح، عن أبي مسعود، أو حذيفة بن اليمان، قال‏: ‏سمعتُ رسولَ اللّه صلى اللّه عليه وسلم يقول‏:  "‏بِئْسَ مَطِيَّةُ الرَّجُلِ زَعَمُوا‏"‏‏.‏‏  

قال الإِمام أبو سليمان الخطابي فيما رويناه عنه في معالم السنن‏:

أصلُ هذا الحديث أن الرجلَ إذا أرادَ الظعن في حاجة والسير إلى بلد ركب مطية وسار حتى يبلغ حاجته، فشبّهَ النبيّ صلى اللّه عليه وسلم ما يقدِّمُ الرجلُ أمامَ كلامه ويتوصل به إلى حاجته من قولهم‏: ‏‏ (‏زعموا‏)بالمطيّة، وإنما يُقال‏: ‏‏ (‏زعموا‏) ‏في حديث لا سند له ولا ثبت، إنما هو شيء يُحكى على سبيل البلاغ، فذمّ النبيّ صلى اللّه عليه وسلم من الحديث ما هذا سبيلُه، وأمر بالتوثق فيما يحكيه والتثبت فيه، فلا يَرويه حتى يكون معزوّاً إلى ثبت، هذا كلامُ الخطابي،  واللّه أعلم‏.‏