Geri

   

 

 

İleri

 

18. Fakiri, Zayıfı, Yetimi, Dilenciyi Ve Benzerlerini Azarlamanın Nehyedildiği ve Onlara Yumuşak Söylemenin Tevazu Göstermenin Emredildiği

 

Allahü teâlâ şöyle buyurmuştur:

 

"Yetimi kovma, dilenciyi de azarlama. "

 

"Allah'ın rızasını dileyerek sabah ve akşam Rablerine duâ edenleri kovma..

O onları (çevrenden) kovduğun takdirde zâlimlerden olursun.)

Yine Allahü teâlâ buyurmuştur:

 

 

"Allah'ın rızasını dileyerek sabah ve akşam Rablerine duâ edenlerle beraber sabırlı ol ve gözlerini onlardan başkasına kaydirma.

 

 

"Mü’minlere tevazu kanatlarını alçalt (onlara) şefkatli ol"

 

941- Âiz ibn Amr'dan (radıyallahü anh) rivâyet edilmiştir:

“Ebû Süfyan (İslâm'ı kabulden önce) bazı kimselerin bulunduğu bir topluluk içinde Selmân, Süheyb ve Bilâl'ın yanlarına vardı. Onlar dediler ki;

Allah'ın kılıçları Allah'ın düşmanının boynundan nasifalerini alamamışlardır. Ebû Bekir (radıyallahü anhu onlara) dedi:

Siz bu sözü Kureyş'in şeyhine ve seyyidine (nasıl) söylüyorsunuz? Sonra Ebû Bekir Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem'e gelip ona (söylenenleri) bildirdi. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

 

Ey Ebû Bekir! Sen onları (Selmân, Suheyb ve Bilâl'ı gücendirip) kızdırmış olmayasm? Eğer onları kızdırmışsan, Rabbıni kızdırmışsın, buyurdu. Ebû Bekir hemen onların yanına gelip:

Ey kardeşlerim, ben sizi kızdırdım? dedi. Onlar: Hayır, dediler.

١٨- باب النَّهي عن انتهارِ الفُقَراءِ والضُّعَفاءِ واليتيم والسَّائلِ ونحوهم، وإلانةُ القوْل لهم والتواضعُ معهم

قال اللّه تعالى‏:

{‏فأمَّا اليَتِيمَ فَلا تَقْهَرْ، وأمَّا السَّائلَ فَلا تَنْهَرْ‏} ‏‏[‏الضحى‏: ٩ـ١٠‏]

وقال تعالى‏: {‏وَلا تَطْرُدِ الَّذِينَ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ بالغَدَاةِ وَالعَشِيّ يُرِيدُونَ وَجْهَهُ‏} ‏إلى قوله تعالى‏: {‏فَتَطْرُدَهُمْ فَتَكُونَ مِنَ الظَّالِمِينَ‏} ‏‏[‏الأنعام‏: ‏٥٢‏]

وقال تعالى‏: {‏وَاصْبِرْ نَفْسَكَ مَعَ الَّذِينَ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ بالغَدَاةِ وَالعَشِيّ يُريدُونَ وَجْهَهُ وَلا تَعْدُ عَيْنَاكَ عَنْهُمْ‏} ‏‏[‏الكهف‏: ٢٨‏]

وقال تعالى‏: {‏وَاخْفِضْ جَناحَكَ للِمُؤْمِنِينَ‏} ‏‏[‏الحجر‏: ‏٨٨‏]‏‏.‏

٩٤١- وروينا في صحيح مسلم، عن عائذ بن عمرو بالذال المعجمة الصحابي رضي اللّه عنه؛ أن أبا سفيان أتى على سلمان وصهيب وبلال في نفر، فقالوا‏: ما أخذتْ سيوفُ اللّه من عنق عدوّ اللّه مأخذها، فقال أبو بكر رضي اللّه عنه‏: أتقولون هذا لشيخ قريش وسيدِهم، فأتى النبيَّ صلى اللّه عليه وسلم فأخبره،

فقال‏:

‏"‏يا أبا بَكْرٍ‏!‏ لَعَلَّكَ أغْضَبْتَهُمْ‏؟‏ لَئِنْ كُنْتَ أغْضَبْتَهُمْ لَقَدْ أغْضَبْتَ رَبَّكَ‏"‏ فأتاهم

فقال‏: يا إخوتاه‏!‏ أغضبتُكم‏؟‏ فقالوا‏: لا‏.‏‏ (٣٤)

قلت‏: قوله مأخذَها، بفتح الخاء‏: أي لم تستوفِ حقها من عنقه لسوء فعاله‏.‏