Geri

   

 

 

İleri

 

14 Cuma Namazı

Cuma namazı ancak Sultan (devlet başkanı) tarafından tayin olunmuş ve hükümetin emirlerini infaz eden emîri ve hâkimi olan yerde veya o yerin namazgâhında kılınabilir. (Bu şarttan mahrum) köylerde Cuma namazı caiz olmaz. Cumayı kıldırmak ancak devlet reisine veya devlet reisinin tayin ettiği kimselere caizdir. Cumanın şartlarından birisi vakittir. Cuma namazı ancak öğle vaktinde sahihtir. Öğle vaktinden sonra sahih olmaz. Şartlarından birisi de namazdan evvel hutbenin okunmasıdır.

İmani iki hutbeyi aralarında oturmakla fasıla vererek, abdestli ve ayakta olarak okur. Ebû Hanife'ye göre, yalnız Allah’ın zikriyle hutbeyi sona erdirirse caizdir. Ebû Yusuf ve Muhammed dediler ki: “Hutbe adı ile adlandırılan uzun bir zikrin iradı lâzımdır.” (En az üç âyet kadar olmalıdır.)

Eğer oturarak veya abdestsiz olarak hutbe okursa, caiz olmakla beraber mekruhtur. Cumanın şartlarından birisi de, cemaattır. Ebû Hanife'ye göre, imamdan başka en azı üç kişidir. Ebû Yusuf ve Muhammed dediler ki: ” İmamdan başka iki kişidir” İmam her iki rekâtta da sesli okuyacaktır. Cuma namazında muayyen bir sure-i celilenin okunması yoktur. Köle, hasta, kadın ve misafirlere Cuma namazı farz değildir. Fakat hazır olup, cemaatla beraber cumâ namazını kıldıkları takdirde kendilerinden o vaktin farzı sakıt olur, Cuma namazında hasta, köle ve misafirin imam olmaları caizdir. Daha imam cumayı kıldırmadan evvel, özür olmaksızın birisi evinde o günün öğle namazını kılarsa, kendisine bu namaz mekruh olmakla beraber caizdir. Eğer bu adam namazından sonra Cuma namazına gitmek hevesine kapılıp cuma yerine doğru giderse, Ebû Hanife'ye göre, gitmekle öğle namazı bozulur. Ebû Yusuf ve Muhammed: «İmamla beraber namaza başlanmazdan evvel bozulmaz» dediler.

Cuma günü, cuma namazına özürden dolayı iştirak edemeyenlerin cemaatla namaz kılmaları mekruhtur. Hapishanelerde olanlar için de hüküm böyledir.

İmama cuma günü yetişen kimse, yetiştiği kadarını imamla kılar, yetişemediğini de imamla kıldığı miktar üzerine cuma namazı olarak bina eder. Ebû Hanife ve Ebû Yusuf'a göre, teşehhüdde veya secde-i sehivde Cuma imamına yetişen kişi imamın selâmından sonra bu kadarın üzerine Cuma namazını bina eder. İmam-ı Muhammed diyor ki: “Eğer ikinci rekâtın çoğuna yetişirse, onun üzerine Cumayı bina eder, eğer ikinci rekâtın az bir kısmına yetişirse, onun üzerine (imamın selamından sonra) öğle namazını bina eder”

İmam, Cuma günü minbere çıktıktan sonra hutbeyi tamam edinceye kadar, cemaat namaz kılmayı ve konuşmayı terketmelidirler. Müezzinler Cuma günü birinci ezanı okudukları zaman, halk alişverişi terkederek, Cuma namazına gideceklerdir. İmam minbere çıktığı zaman oturur, müezzinler minberin önünde ezan okurlar, imam hutbesini bitirdikten sonra cemaat namaza kalkar.