4 ORUCU BOZAN FAKAT KEFFÂRET GEREKTİRMEYEN ŞEYLER1 Bunların sayısı elli yedi olup şunlardır: (1) Oruçlu bir kimse pişmemiş pirinç, (2) Yahut hamur, (3) Yahut un, (4) Yahut bir defada çokça tuz, (5) Yahut yemesini alışkanlık haline getirmediği kilermeni dışındaki kil, (6) Yahut çekirdek, (7) Yahut pamuk, (8) Yahut kâğıt, (9) Yahut olgunlaşmamış ve pişirilmemiş ayva, (10) Yahut yaş (olgunlaşmamış) ceviz yese; (11) Yahut çakıl taşı (12) Veya demir (13) Veya toprak (14) Veya taş yutsa, (15) Yahut makatına (16) Veya burnuna ilâç damlatsa, (17) Yahut Bu hususta genel bir kaide olarak şunları söylemek mümkündür: Gıda olmayan ve gıda özelliği taşımayan herhangi bir şey (yenilse), yahut (yenilen şey) gıda olmak veya gıda özelliği taşımakla beraber (yiyen kimsenin) şer'î bir özrü bulunsa veya bu gıdaların herhangi bir kusuru bulunsa, bu gibi şeyleri oruçlu bir kimsenin yemesi veya bunların, oruçlunun dimağına ulaşması halinde tutulan orucun kaza edilmesi gerekir, kefâret lâzım gelmez. Öte yandan tam olarak (cinsel ilişki sayılamayacak ve) şehevî tatmin sağlamayan davranışlar kefâret değil, yalnızca kazayı gerektirdiği gibi, kâğıt ve ceviz kabuğu gibi hiçbir gıdai özelliği bulunmayan maddeler yutulduğunda da aynı şekilde yalnızca kaza lâzım gelir, kefâret değil. Şer'î özür ise şudur: Bir kadın oruçlu olduğunu bilerek yese veya içse ve aynı günde de hayız görmeye başlasa, bu kadına sadece kaza lâzım gelir, kefâret değil... Pişmemiş pirinç yahut içerisine yağ veya şeker karıştırılmamış hamur gibi gıda yönünden bir eksiği bulunan şeylerden yenilse kefâret değil, kaza lâzım gelir, çünkü normal olarak bunları insanların canı çekmez. Dolayısıyla bunları yemek tam bir gıdalanma değildir. Tam olarak şehevî tatmin sayılamayacak şeyler ise; bir ölüyle veya bir hayvanla cinsel ilişkiye girmek veya bacaklardan istifâde etmek yahut da öpmek suretiyle meniyi getirmek gibi davranışlardır. Boğazına bir şey dökse (oruç bozulur kefaret lâzım gelmez, ki,) en doğrusu da budur. (18) Yahut kulağına yağ veya su damlatsa, (aynı şekilde oruç bozulur, keffaret lâzım gelmez) doğrusu da budur. (19) Yahut karnında (20) Veya başında bulunan bir yarayı tedavi için sürdüğü ilaç (karın) boşluğuna veya beynine giderse, (21) Yahut boğazına yağmur (22) Veya kar gider, fakat bunu isteğiyle yutmazsa, (23) Yahut ağzına (veya burnuna) aldığı su yanlışlıkla içine kaçarsa, (24) Yahut cinsel ilişkiyle de olsa bir kimse orucu bozmaya zorlanırsa, (25) Yahut kadın cinsel ilişkiye zorlanırsa, (26) Yahut câriye olsun, nikahlı (hür) kadın olsun sundukları hizmetler yüzünden hastalanacakları endişesiyle oruçlarını bozarlarsa, (27) Yahut oruçlu uyurken birisi ağzına su dökerse, (28) Yahut unutarak yedikten sonra, (unutarak yendiğinde orucun bozulmayacağına dair hadis-i şeriften) haberdar olsa dahi bilerek yemeye devam ederse (keffaret lâzım gelmez ve) en doğrusu da budur; (29) Yahut unutarak cinsel ilişki kurmasının ardından kasden cinsel ilişki kur(maya devam ed)erse, (30) Yahut geceden değil de oruca gündüz niyet edip sonra da bozarsa, (31) Yahut (geceden oruca niyet etmişken) sabah yolculuğa çıkıp (sonra) ikâmete niyet ettikten sonra orucu yerse, (32) Yahut (geceden niyet edip) sabahleyin mukîm iken yola çıktıktan sonra orucu yerse, (33) Yahut oruçlu olup olmamak gibi bir niyet beslemeksizin (yeme, içme ve benzeri şeylerden gün boyu) sakınırsa, (34) Yahut tan yeri ağardığı halde, ağarıp ağarmadığı hakkında şüphe içerisinde iken sahur yer (35) Veya cinsel ilişki kurarsa, (36) Yahut güneş batmadığı halde battığını sanarak orucunu açarsa; (37) Yahut ölüyle veya (38) Hayvanla cinsî ilişki kurmak (39) Yahut bacak veya (40) Karın (bölgesine) temas etmek (41) Yahut öpmek veya (42) Dokunmak suretiyle meni gelirse; (43) Yahut Ramazan orucunu edanın dışında tuttuğu bir orucu bozarsa kaza değil keffâret lâzım gelir. (44) Öte yandan uyumakta olan oruçlu bir hanımla cinsî temas kurulursa (45) Veya oruçlu bir hanım, tenasül uzvuna bir şey damlatırsa (bu hanımın orucu bozulduğu halde keffâret lâzım gelmez), ki, en doğrusuda budur. (46) Yahut (oruçlu bir kimse) suyla ıslanmış (47) Veya yağlı parmağını makatına sokarsa (48) Veya bir hanım bu durumdaki parmağını fercine (tenasül uzvuna) sokarsa (bu kimselerin oruçları bozulduğu halde kefaret lâzım gelmez), tercih edilen de budur. (49) Oruçlu bir kimsenin makatına soktuğu bir parça pamuk makatında kaybolursa (50) Yahut (bir hanım böyle bir şeyi) tenasül uzvuna sokarsa, (51) Yahut (oruçlu bir kimse) boğazına kendi isteğiyle duman çekerse, (53) Yahut ağız dolusu olmasa dahi (kasden) kusarsa (keffâret değil, kaza lâzım gelir) ki, nakledilen haberin zahirine göre de bu böyledir; Ebû Yûsuf ise kusmuğun ağız dolusu olmasını şart koşmuştur ki, bu da doğrudur. Yahut (oruçlu bir kimse elinde olmayarak) ağız dolusu kustuğunda oruçlu olduğunu bile bile bu kusmuğu yeniden içine çekerse, (54) Yahut dişlerinin arasında bulunan nohut büyüklüğündeki bir şeyi yerse, (55) Yahut gündüzün, henüz niyet etmeden tuttuğu orucu unutarak bozduktan sonra oruca niyet ederse, (56) Yahut bayılırsa isterse bir ay boyunca baygın kalmış olsun. Ancak bayılmanın meydana geldiği gün veya gecenin orucu kaza edilmez. (57) Yahut (oruçlu) delirir ise -fakat bu hal bir ay boyunca devam etmezse- keffâret değil, kaza lâzım gelir. (Deliren bir kimse) gece veya gündüz niyet zamanı geçtikten sonra ayılırsa (o günün orucunu) kaza etmesi icap eder ki, doğrusu da budur. Gündüzün Oruçları Bozulduktan Sonra Oruç Tutmaya Devam Etmesi GerekenlerOrucu bozulanlar, tan yeri ağardıktan sonra temizlenen hayızlı ve loğusalar, erginlik çağma gelmiş çocuklar, tan yeri ağardıktan sonra Müslüman olan kimseler günün geri kalan kısmım oruçlu geçirmelidirler. (Ayrıca) son ikisi hariç bu durumda olanların o günkü oruçlarını kaza etmeleri de gerekir. Oruçluya Mekruh Olan ve Olmayan Şeyler île Oruçluya Müstehab Olan ŞeylerOruçluya Mekruh Olan ŞeylerOruçluya yedi şey mekruh olup şunlardır: (1) Bir şeyi tatmak (2) Veya özürsüz olarak herhangi bir şey çiğnemek (3) Sakız çiğnemek, (4) Meninin gelmesinden veya cinsel ilişkiyle sonuçlandırmaktan emin olunmadığı takdirde öpmek veya (5) Oynaşmak ki, rivayetin zahirine göre de bu böyledir; (6) Tükrüğü ağızda (kasden) biriktirip yutmak, (7) (Tedavi maksadıyla vücuttan) kan çıkartmak ve kan aldırmak gibi bünyeyi halsiz bırakacağı zannolunan şeyler yaptırmak. Oruçluya Mekruh Olmayan ŞeylerOruçluya mekruh olmayan dokuz şey şunlardır: (1) Kendine güvenildiği takdirde öpmek (2) Ve oynaşmak, (3) Bıyığı yağlamak, (4) (Göze) sürme çekmek, (5) Kan aldırmak, (tedavi maksadıyla vücuttan) kan çıkartmak; (6) Günün sonunda, yaş veya suyla ıslatılmış dahi olsa, misvak kullanmak; aksine, misvak kullanmak günün evvelinde olduğu gibi, (günün sonunda dahi) sünnettir. (7) Abdestin haricinde ağıza ve (8) Buruna su vermek, (9) Yıkanmak, serinlemek için ıslak elbiseye sarınmak ki, fetva da avcuna göre verilmiştir. Oruçluya Müstehab Olan ŞeylerOruçluya üç şey müstehabtır: (1) Sahur yemek, (2) Sahuru geciktirmek, (3) Bulutlu olmayan günlerde utan (tehir etmeyip) acele etmek. Arızî ŞeylerHastalar, Hamile ve Emzikli KadınlarHastalığının artacağından veya iyileşeceğinin gecikmesinden endişe edenlerin; aklında bir eksikliğe sebep olacağından yahut öleceğinden yahut kendisinin veya öz çocuğunun yahut da emzirmekte olduğu çocuğun hastalanmasından korkan hamile ve emzikli kadınların -ki, bu korku, tecrübeyle kesinlik derecesine yakın bir tahmine yahut Müslüman, sahasında uzman ve salih bir doktorun verdiği bilgiye dayandığı takdirde muteber olur-, öleceğinden endişe edilecek derecede susamış veya acıkmış olanların orucu yemeleri caizdir. Yolcu(Tan yeri ağarmadan önce) yola çıkan kimse orucu tutmayabilir. (Ama) eğer oruç kendisine zarar vermezse, yol arkadaşlarım çoğu oruçlu iseler ve (yolda yapılan yeme içme) harcamalarına atılmıyorlarsa, (bu durumdaki bir kimsenin) oruç tutması daha iyidir. Şayet arkadaşları harcamalara iştirak ediyorlar veya oruç utmuyorlarsa topluluğa uymak için yemesi daha iyidir. Oruç Tutmayan Özür Sahibinin Yapması ve Yapmaması Gereken ŞeylerDaha önce de temas edildiği gibi, oruç tutmamayı mazur gösterecek hastalık, yolculuk ve benzeri bir özre sahip olanların bu özürleri ortadan kalkmadan evvel Ölenlerin (yedikleri günlerin keffâreti için) vasiyet etmeleri gerekmez. Mukîm ve sağlıklı oldukları ölçüde ve güçleri yettiği kadarını kaza ederler. Kaza oruçlarının peş peşe tutulması şart değildir. (Kaza orucu tutulurken) diğer bir Ramazan ayı gelse, buna öncelik verilerek kaza orucu daha sonraya bırakılır. Bu tehir yüzünden fidye verilmesi gerekmez. Pir-i Fânî (Yaşlı)Çok yaşlı erkek ve kadınlar oruç tutmayabilirler, (tutamadıkları) her gün için yarım sâ' buğday vermeleri gerekir. Ömür Boyu Oruca NezretmekBir kimse Öbür boyu oruç tutmayı nezreder ve (ailesinin) geçimi için çalıştığından dolayı tuttuğu oruç (kendisini) zayıf düşürürse, yer ve fidye verir. Fidye vermek de zor gelirse, Allah sübhâne-hu ve teâlâya (tevbe ve) istiğfar eder. Fidyenin Verilemeyeceği HallerBir kimse pîrfânî iken kendisine yemin veya katil (öldürse) keffâreti lâzım gelse de âzât edecek bir (köleye) sahip bulun asa yahut pîr-i fânî oluncaya kadar oruç tutmasa, böyle bir kiminin keffâret orucu yerine fidye vermesi caiz olmaz. Çünkü bu uç, başka bir şeyin yerine tutulan bir oruçtur. Nâfîle Bir Orucu BozmakNafile bir oruç, rivayete göre herhangi bir mazerete dayanılsa da bozulabilir. Ziyafet (misafir ağırlama) ise kuvvetli görüşe nazaran hem misafiri ağırlayan, hem de misafir için bir mazeret lup (böyle bir durumda oruç bozanlara) büyük bir müjde vardır. Hangi durumda olursa olsun nafile oruç bozulduğunda, kaza edilmesi gerekir; ancak şu beş günde (yani) İM (dinî) bayram günleriyle teşrik günlerinde başlanılan (nafile) oruç bozulduğunda ivâyetin zahirine göre kazası lâzım gelmez.(Yine de) her şeyin en doğrusunu Allahü teâlâ bilir. |