8. DOĞRULUK (İSTİKAMET) • “Emrolunduğun gibi dosdoğru olmaya devam et!” Hûd sûresi (11), 112 • “Rabbimiz Allah’tır deyip sonra da dosdoğru yaşayanlara melekler gelerek: ‘Korkmayın, üzülmeyin, size vadedilen cennetle sevinin. Biz, dünya hayatında da âhirette de sizlere dostuz. Esirgeyip bağışlayan Allah’ın ikrâmı olarak (cennette) canınızın çektiği ve dilediğiniz her şey sizindir’ derler.” Fussilet sûresi (41), 30-32 • “Rabbimiz Allah’tır diyenler sonra da dosdoğru olanlar için ne korku vardır ne de hüzün. Onlar cennetliktir. İşlediklerinin karşılığı olarak cennette temelli kalacaklardır.”Ahkâf sûresi (46), 13-14 86. Ebû Amr (veya Ebû Amre) Süfyân İbn Abdullah radıyallahü anh şöyle dedi: - Yâ Resûlallah! Bana İslâmı öylesine tanıt ki, onu bir daha senden başkasına sormaya ihtiyaç hissetmeyeyim, dedim. Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem: - “Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol!” buyurdu. Müslim, İmân 62. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 61; İbn Mâce, Fiten 12. 87. Ebû Hüreyre radıyallahü anh’den rivayet edildiğine göre Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “(İşlerinizde) orta yolu tutunuz, dosdoğru olunuz. Biliniz ki, hiç biriniz ameli sâyesinde kurtuluşa eremez.” Dediler ki: - Sen de mi kurtulamazsın, ey Allah’ın resûlü? - “(Evet) ben de kurtulamam. Şu kadar var ki Allah rahmet ve keremi ile beni bağışlamış olursa, o başka! Müslim, Münâfikîn 76, 78. Ayrıca bk. Buhârî, Rikak 18, Merdâ 19; İbn Mâce, Zühd 20 |