Geri

   

 

 

 

İleri

 

9. ALLAHÜ TEÂLÂ’NIN YARATTIKLARININ BÜYÜKLÜĞÜ HAKKINDA TEFEKKÜR

“De ki: “Ben size bir tek öğüt veriyorum: Allah için teker teker, ikişer ikişer kalkın da sonra bir düşünün ki, sizinle konuşan peygamberde hiçbir delilik yok. O ancak, sizi şiddetli bir azabın öncesinde korkutan bir peygamberdir.” (34 Sebe’ 46)

“Şüphesiz, yerlerin ve göklerin yaratılışında, gece ve gündüzün birbirini izlemesinde, derin kavrayış sahipleri için alınacak dersler vardır. Onlar ki; ayakta, oturarak ve yanları üzerinde iken hep Allah’ı hatırlayıp anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde inceden inceye düşünürler ve şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Sen bunların hiçbirini bâtıl/anlamsız ve gayesiz yaratmadın. Sen yücelikte sınırsızsın, bizi ateş azabından koru.” (3 Âl-i İmrân 190-191)

“Peki o inkarcılar bakmazlar mı yağmur yüklü bulutlara, onlar nasıl yaratılmıştır veya deveye bakmazlar mı, nasıl diğer hayvanlardan değişik özelliklerde yaratılmışlardır. Göğe bakmazlar mı, nasıl yükseltilmiştir? Dağlara bakmazlar mı, nasıl sağlamca dikilmiştir? Yeryüzüne bakmazlar mı nasıl yayılıp döşenmiştir. İşte böyle ey peygamber! Onlara öğüt ver, senin görevin yalnızca öğüt vermektir.” (88 Ğâşiye 17-21)

“Onlar hiç yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce yaşamış olanların sonlarının ne olduğunu görmediler mi? Allah onları kökten yok etti. Tüm Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenlere de, bunlara benzer azaplar vardır.” (47 Muhammed 10)

Bu konuda ayet-i kerîmeler pek çok olup bu konunun ilgili hadîsi beşinci bölümde geçen 66 numaralı hadistir.