154. Rükûda Ve Secdede Dua 875- Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: " Kulun Rabbine en yakın olduğu (hal) secde hâlidir. Öyleyse (secdede iken) çokça duâ ediniz." Müslim, salât 215; Nesâî, mevâkît 35; tatbik 78; Tirmizî, deavât 118; Ahmed b. Hanbel, II, 421. 876- İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan (rivâyet edildiğine göre); Peygamber, (son hastalığında kapısında bulunan) perdeyi açmış ve halkın Ebû Bekir (radıyallahü anh)'in arkasında (namazda) saf olmuş halde durduklarını görmüş (namaz bitince); " Ey Nas! Şu bir gerçek ki, müslümanın göreceği yahut ona gösterilecek sâlih rü'yâdan başka Peygamberliğin müjdelerinden hiç bir şey kalmamıştır ve ben kesinlikle rükû ve secde hâlinde Kur'ân okumaktan nehyolundum. Kükû'da Allah'ı tazim ediniz. Ama secdede duâ etmeye çalışın, zira secde halinde duanız kabul olunmaya daha lâyıktır" buyurmuştur. Müslim, salât 207, 208; Ebû Dâvûd, edeb 88; Tirmizî, ru'ya 2; Nesâî, tatbîk 7, 62; İbn Mâce, rüya 1; Dârimî, salât 77, rü'ya 3; Muvatta', ru'ya 2, 3; Ahmed b. Hanbel, I-155, 219. 877- Âişe (radıyallahü anhâ)'den nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) rükûunda ve secdesinde Kur'ân'daki; âyetinin manasına yönelerek " Allah'ım, seni teşbih (ve tenzih) ederim. Ey Rabbimiz (sana) hamelinle (hamdederim), Allah'ım, beni bağışla" (teşbihini) çok okurdu. Buhârî, ezan 139; tefsiru sûre (110), 2; Müslim, salât 217; Nesâî, tetbîk 64, 65; İbn Mâce, ikâme 20; Ahmed b. Hanbel, VJ, 43, 49, 190. 878- Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edilmiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) secde halinde iken " Allah'ım günahımın hepsini, küçüğünü büyüğünü, önünü-sonunu bağışla" derdi. (Râvî) İbnu Serh, rivâyetinde " açığını gizlisini" kelimelerini de ilâve etti. Müslim, salât 216; Ebû Dâvûd, tetavvu' 148; İbn Mâce, ikâme 190. 879- Hazret-i Âişe'den nakledilmiştir ki: Bir gece Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ı (odamızda) bulamadım. (Kendisini odamızdaki her zaman) namaz kıldığı yer (mescid)de aradım. Bir de ne göreyim; ayakları dikilmiş bir halde secdede bulunuyor ve (şöyle) diyor(du): " Senin gazabından rızana, azabından affına, Senden (yine) Sana sığınırım! Seni övmeyi (gereği kadar) sayıp bitiremem. Sen kendini nasıl övdünse öylesin." Müslim, salât 222; Ebû Dâvûd, vitr 5, Tirmizî, deavât 75, 112, Nesâî, tahâre 119, tatbik 47, 71, sehv 89, kıyamulleyl 51; İbn Mâce, ikâme 117, dua 3, Ahmed b. Hanbel, I, 96, 118, 150, VI, 58, 201. |