2- «Kendilerine Zulmedenlerin Meskenlerine Girmeyin Ağlayarak Girerseniz O Başka!» Hadisi Bâbı 7655- Bize Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe b. Saîd ve Alî b. Hucur, toptan İsmail'den rivâyet ettiler. İbn Eyyûb (Dedi ki): Bize İsmail b. Ca'fer rivâyet etti. (Dedi ki): Bana Abdullah b. Dinar haber verdi. Ki, Abdullah b. Ömer'i şöyle derken işitmiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hıcrlılar hakkında ; «Şu azab gören kavmin üzerine girmeyin. Ancak ağlayarak girerseniz o başka! Eğer ağlar halde değilseniz, onların basına gelen sizin başınıza da gelmemesi İçin yanlarına girmeyin!» buyurdular. 7656- Bana Harmele b. Yahya rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İbn Vehb haber verdi. (Dedi ki): Bana Yûnus, İbn Şihab'dan naklen haber verdi. Kendisi Hicrî (yani) Semûd kavminin meskenlerini anlatıyormuş. Salim b. Abdillah Dedi ki: Gerçekten Abdullah b. Ömer şunları söyledi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte Hıcra uğradık. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize: «Kendilerine zulmedenlerin başına gelenler, sizin başınıza da gelmesinden korunmak için onların meskenlerine girmeyin! Ancak ağlayarak girerseniz o başka!» buyurdu. Sonra hayvanını sürdü ve sür'atle giderek o yeri arkasında bıraktı. 7657- Bana Hakem b. Mûsa Ebû Salih rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Şuayb b. İshak rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ubeydullah, Nâfi'den naklen haber verdi. Ona da Abdullah b. Ömer haber vermiş ki: Cemaat Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte Hıcra (yani; Semûd) kavminin toprağına inmişler de, oranın kuyularından su çekmişler. Ve o su ile hamur karmışlar. Derken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) çektikleri suyu dökmelerini, hamuru da develere yem yapmalarını emir buyurmuş. Onlara dişi devenin gittiği kuyudan su çekmelerini emretmiş. 7658- Bize İshak b. Mûsa El-Ensârî de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Enes b. Iyâz rivâyet etti. (Dedi ki): Bana Ubeydullah bu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etti. Şu kadar var ki o: «Kuyularından su çektiler de onunla hamur kardılar.» demiştir. Bu rivâyetleri Buhârî «Kitâbu's-Salât» ile «Kitâbu'l-Enbiya»'da tahric etmiştir. Hicr: Semûd kavminin yaşadığı yerlerdir. Ki Şam'la Medine arasına düşer. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ordusuyla Tebûk gazasına giderken buradan geçmiş ve Allah'ın hışmına uğrayarak helâk olan bu kavmin memleketine uğramayı ashabına yasak etmiş, oraya girerlerse ağlayarak girmelerine müsaade buyurmuştu. Semûd kavmi Salih (aleyhisselâm)’ın ümmetidir. Bunlar Hazret-i Sâlih'e isyanları sebebiyle Allah'ın gazabına uğrayarak helâk olmuşlardı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ümmetinin de bu yere girerlerse bir musibete duçar olurlar endişesiyle oraya girmelerini yasak etmiş, mutlaka girmek icab ediyorsa ağlamalarını emir buyurmuştu. Bunun sebebi ağlamanın düşünüp ibret almaya müncer olmas;dır. Ağlamayı emir âdeta ibret almayı emir gibidir. Böyle bir kavmin yurtlarından geçerken onların hallerini düşünmemek ve ibret almamak ihmalkârlık hususunda onlara benzemek olur. Ve bilmelice kalb katılaşır, onların amellerini işleyerek akıbetlerine uğramak mümkündür. Bu hadîsler murakabeye zâlimler diyarından geçerken, onlardan ibret almaya teşvik etmektedirler. Nitekim Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Müzdelife'den Mîna'ya dönen hacıların Muhassir vadisinden geçerken sür'atle yürümelerini emir buyurmuştu. Çünkü Astı abı Fil denilen Ebrehe ordusu burada helâk edilmişti. Binâenaleyh böyle yerlerden geçerken murakabeye ve tefekküre dalarak, Allah'ın hışmından korkmak, ağlamak ve orada helâk olanlardan ibret alarak Allah'a sığınmak icab eder. Hadîs-i şerifte bundan maada şu fâideler vardır: 1- Hıcr kuyularının sularını kullanmak memnudur. Bundan yalnız deve kuyusu müstesnadır. 2- Bu kuyuların suyu ile karılan hamur hayvanlara yedîrilir. 3- İnsana menedilen bir yiyecek hayvana yem olarak verilebilir. 4- Zâlimlerin su kuyularından kaçınmalı, sulehanın kuyularından su alarak teberrük etmelidir. |