Geri

   

 

 

 

İleri

 

5- Günahlar ve Tevbe Tekerrür Etse Bile Günahlardan Dolayı Edilen Tevbenin Kabulu Bâbı

7162- Bana Abdû’l-A'lâ b. Hammad rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hammad b. Seleme, İshak b. Abdillah b. Ebî Talha'dan, o da Ahdurrahman b. Ebî Amra'dan, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den Rabbi (azze ve celle)’den hikâye ettikleri meyanında rivâyet etti. Şöyle buyurmuşlar:

«Bir kul bir günah işlese de: Allahım, bana günahımı bağışla! dese. Allah Tebareke ve Teâla: Kulum bir günah işledi ve bildi ki, kendisinin günahı affeden ve günahdan dolayı muaheze buyuran bir Rabbi vardır, buyurdu. Sonra kul dönse de, tekrar günah İşlese. Ve: Ey Rabbim! Bana günahımı bağışla! dese. Tebareke ve Teâla Hazretleri yine: Kulum bir günah işledi ve bildi ki, kendisinin günahı affeden ve günahdan dolayı muaheze buyuran bir Rabbi vardır, der. Sonra kul dönerek tekrar günah İşlese ve: Ey Rabbîm! Bana günahımı bağışla, dese. Tebareke ve Teâla Hazretleri (tekrar): Kulum bir günah işledi ve bildi ki, kendisinin günahı affeden ve günahdan dolayı muaheze buyuran bir Rabbi vardır. Dilediğini yap, sana günahını bağışladım, buyurur.»

Abdû’l-A'lâ dedi ki: Bilmiyorum, üçünde mi, yoksa dördüncüde mi dilediğini yap! dedi.»

7163- Ebû Ahmed dedi ki: Bana Muhammed b. Zencûyete'l-Kuraşî El-Kuşeyrî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdû’l-A'la b. Hammad En-Nersî bu isnadîa rivâyet etti.

7164- Bana Abd b. Humeyd rivâyet etti,

(Dedi ki): Bana Ebû'l-Velid rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hemmâm rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İshak b. Abdillah b. Ebî Talha rivâyet etti.

(Dedi ki): Medine'de Abdurrahman b. Ebî Amra denilen bir râvi vardı. Onu şöyle derken işittim. Ben Ebû Hüreyre'yi şunu söylerken dinledim; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i:

Râvi Hammad b. Seleme'nin hadîsi mânâsında rivâyet etmiş; günah işlerse tâbirini üç defa zikretmiş, üçüncüde: «Ben kulumu affettim, istediğini yapsın.» demiştir.

7165- Bize Muhammed b. Müsennâ rivâyet etti.

(Dedi ki) Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti.

(Dedi ki)

: Bize Şu'be, Amr b. Mür ra'dan rivâyet etti.

(Dedi ki): Ebû Ubeyde'yi, Ebû Mûsa'dan, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen rivâyet ederken dinledim (Şöyle buyurmuşlar):

«Bir kul, bir günah işlerse...» buyururken işittim.

«Şüphesiz ki: Allah (azze ve celle) gündüzün günah işleyenin şubesini kabul etmek için, geceleyin elini açar. Geceleyin günah işleyenin tevbesini kabul etmek İçin de, gündüzün elini açar. (Bu) Tâ güneş baîtığı yerden doğuncaya kadar (devam eder)

7166- Bize Muhammed b. Beşşâr da rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize E;,û Dâvud rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şu'be tu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etti.

Ebû Hüreyre rivâyetini Buhârî'de; Nesâî «Kitâbu’l-Yevm ve'l-Leyle»'de tahric etmişlerdir.

Bu hadîsler kulun günahı defalarca tekerrür etse bile tevbesinin kabul edileceğine delildirler. Bütün günahlarına birden tevbe etmek dahi caizdir. Kurtubî diyor ki: «Bu hadîs istiğfarın faydası büyük olduğuna ve Allah'ın rahmet ve ihsanının genişliğine delildir. Lâkin bu istiğfarın dille birlikte mânâsı da kalbde yer etmelidir. Tâ ki, ısrar ukdeleri bununla çözülsün ve pişmanlık hâsıl olsun. Yoksa maksat dili ile es-tağfirullah deyip, kalbiyle o günaha İsrar etmek değildir. Böyle bir istiğfar da istiğfara muhtaçtır.»

«Dilediğini yap...» cümlesinin mânâsı; mademki günah işlediğin vakit tevbe ediyorsun, "ben seni affederim, demektir.

Allah'ın elini açması, tevbenin kabulü hakkında istiaredir. Burada el açmak tâbirinin kullanılması Arabların âdetine nazarandır. Onlar bir şeyden razı oldukları vakit elini açar. Razı olmazlarsa yumarlar. Yoksa el evvelce de görüldüğü vecihle Allahü teâlâ hakkında tasavvuru imkânsız olan bir şeydir.