Geri

   

 

 

 

İleri

 

5- «Her Kim Allah'a Kavuşmayı Dilerse, Allah Da Ona Kavuşmayı Diler ve Her Kim Allah'a Kavuşmayı Hoş Görmezse, Allah Da Ona Kavuşmayı Hoş Görmez» Hadisi Bâbı

6996- Bize Heddâb b. Hâlid rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hemmâm rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Katâde, Enes b. Mâlik'den, o da Ubâde b. Sâmit'den naklen rivâyet etti ki: Nebîyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem) hoş görmez.» buyurmuşlar.

6997- Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbn Beşşar da rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şube Katâde'den rivâyet etti.

(Dedi ki): Ben Ertes b. Mâlik'i, Ubâde b. Sâmit'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadîsin mislini rivâyet ederken dinledim.

6998- Bize Muhammed b. Abdillah Er-Ruzzî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hâlid b. Haris El-Hüceymî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Saîd Katâde'den, o da Zürara'dan, o da Sa'd b. Hişâm'dan, o da Âişe'den naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Her kim Allah'a kavuşmayı dilerse, Allah (da) orsa kavuşmayı diler; ve her kim Allah'a kavuşmayı hoş görmezse, Allah (da) ona kavuşmayı hoş görmez.» buyurdu. Ben:

— Yâ Nebiyyallah! Ölümden hoşlanmadığı için mi? O halde hepimiz ölümden hoşlanmıyoruz! dedim. Bunun üzerine:

«Öyle değil! Lâkin mü'mine Allah'ın rahmeti, rıdvanı ve cenneti müjdelendiği vakit, Allah'a kavusmayı diler. Allah (da) ona kavuşmayı diler. Kâfir ise Allah'ın azabı ve hışmı ile müjdelendiği vakit, Allah'a kavuşmaktan hoşlanmaz. Allah (da) ona kavuşmaktan hoşlanmaz.» buyurdular.

6999- Bize bu hadîsi Muhammed b. Beşşâr rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Muhammed b. Bekr rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Saîd Katâde'den bu isnadla rivâyet etti.

7000- Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ali b. Müshir, Zekeriyya'dan, o da Şa'bi'den, o da şureyh b. Hânî'den, o da Âişe'den naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Her kim Allah'a kavuşmayı dilerse Allah (da) ona kavuşmayı diler. Ve her kim Allah'a kavuşmayı hoş görmezse, Allah (da) ona kavuşmayı hoş görmez, ölüm Allah'a kavuşmaktan öncedir.» buyurdular.

7001- Bize bu hadîsi İshâk b. İbrahim rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İsâ b. Yûnus haber verdi.

(Dedi ki): Bize Zekeriyya, Âmir'den rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana şureyh b. Hâni' rivâyet etti. Ona da Âişe haber vermiş ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yukarki hadîsin mislini buyurmuşlar.

7002- Bize Saîd b. Amr El-Eş'asî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abser Mutarrifden, o da Âmir'den, o da şureyh b. Hâni'den, o da Ebû. Hüreyre'den naklen haber verdi. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Her kim Allah'a kavuşmayı dilerse, Allah (da) ona kavuşmayı diler; ve her kim Allah'a kavuşmayı hoş görmezse, Allah (da) ona kavuşmayı hoş görmez.» buyurdu. Bunun üzerine ben Âişe'ye gelerek:

— Ey mü'minlerin annesi! Ben Ebû Hüreyre'yi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bir hadîs rivâyet ederken dinledim. Eğer (mesele) öyleyse biz helâk olduk demektir, dedim. Âişe:

— Helâk olan Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sözüyle helâk olmuştur! Ne o? dedi.

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Her kim Allah'a kavuşmayı dilerse, Allah (da) ona kavuşmayı diler; ve her kim Allah'a kavuşmayı hoş görmezse, Allah (da) ona kavuşmayı hoş görmez...» buyurmuş. Halbuki bizde ölümden hoşlanan hiç bir kimse yoktur, dedim. Âişe:

— Bunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) söyledi. Ama o seni» anladığın mânâda değildir. Lâkin göz yukarıya dikildiği, göğüs alıp vermeye başladığı, tüyler dikenlendiği ve parmaklar yumulduğu zaman, o anda her kim Allah'a kavuşmayı dilerse Allah (da) ona kavuşmayı diler; ve her kim Allah'a kavuşmayı hoş görmezse; Allah (da) ona kavuşmayj hoş görmez mânâsmadır, dedi.

7003- Bize bu hadîsi İshak b. İbrahim El-Hanzalî de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Cerir, Mutarrifden bu isnadla Abser'in hadîsi gibi haber verdi.

7004- Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Âmir El-Eş'arî ve febû Küreyb rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Ebû Usâme Bureyd den, o da Ebû Bürde'den, o da Ebû Mûsa'dan, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen rivâyet etti.

«Her kim Allah'a kavuşmayı dilerse, Allah (da) ona kavuşmayı diler; ve her kim Allah'a kavuşmayı hoş görmezse, Allah da ona kavuşmayı hoş görmez.» buyurmuşlar.

Bu hadîsin Ubâde ve Ebû Mûsa rivâyetlerini

Buhârî «Kitâlu'r-Rikâk»'da; Ubâde rivâyetini Tirmizi «Kitâbu'z-Zühd» ve «Kitâbu'l-Cenâiz»'de tahric etmişlerdir.

Bu rivâyetlerdeki hoşlanmama tâbirinden anlaşılan mânâ: Son nefes-deki tevbenin kabul edilmiyeceğidir. Çünkü o anda artık her insana öldükten sonra varacağı yer bildirilir. Saadete kavuşacak olanlar bir an evvel ölümü ve Allah'a kavuşmayı, bu suretle Allah'ın kendilerine ihsan edeceği nimetlere nail olmayı arzu ederler. Allah da onlara kavuşmayı diler. Yani onlara bol bol ihsan ve ikramda bulunur. Cehenneme gidecek olanlar ise varacakları yerin şiddet ve azabını bildikleri için Allah'a kavuşmayı istemezler. Allah da onlara kavuşmayı istemez. Bunun mânâsı: Onları rahmetinden ve ikramından uzaklaştırır; ama bunu kendilerine murad etmez demektir.

Haşrece: Nefesin göğüsde kalkıp konmasıdır.