4 - Başına Gelen Bir Zarardan Dolayı Ölümü İstemenin Keraheti Bâbı 6990- Bize Züheyr b. Harb rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İsmail (yani İbn Uleyye) Abdü'l-Aziz'den, o da Enes'den naklen'rivâyet etti. Şöyle dedi: îlesûlülîah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Biriniz başına gelen bir zarardan dolayı kat'iyyen ölüm istemesin, istemekten başka çâre yoksa: Allahım, benim için hayat hayırlı ise beni yaşat, vefat daha hayırlı ise beni öldür! desin.» buyurdular. 6991- Bize İbn Ebî Halef rivâyet etti. - (Dedi ki): Bize Ravh rivâyet etti, (Dedi ki): Bize Şu'be rivâyet etti. H. Züheyr b. Harb da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Affan rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hammad (yani İbn Seleme) rivâyet etti. Her iki râvi Sâbit'ten, o da Enes'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadîsin mislini rivâyet etmişlerdir. Yalnız o burada: «Kendisine isabet eden bir zarardan» demiştir. 6992- Bana Hâmid b. Ömer rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdü'l-Vâhid rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Âsim, Nadr b. Enes'den rivâyet etti. Enes o gün sağ idi. Enes şöyle dedi: Eğer Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Sakın biriniz ölümü temenni etmesin...» buyurmasaydı ben onu temenni ederdim, demiş. 6993- Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdullah b. İdris, İsmail b. Ebî Hâlid'den, o da Kays b. Ebî Hâzim'den naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: Habbâb'ın yanına girdik, karnına yedi dağlama yapmıştı. Eğer Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bizi ölüm duasından nehyetmeseydi ölmek için dua ederdim, dedi. 6994- Bize bu hadîsi İshâk b. İbrahim rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Süfyân b. Uyeyne ile Cerîr b. Abdi'l-Hamîd ve Vekî' haber verdiler. H. Bize İbn Nümeyr de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize babam rivâyet etti. H. Bize Ubeydullah b. Muâz ile Yahya b. Habîb de rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Mu'temir rivâyet etti. H. Bize Muhammed b. Râfi' dahi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ebû Üsâme rivâyet etti. Bu râvilerin hepsi İsmail'den bu isnadla rivâyet etmişlerdir. 6995- Bize Muhammed b. Râü' rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdürrezzak rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ma'mer, Hemmam b. Münebbih'den naklen haber verdi. Hemmam: Ebâ Hüreyre'nin, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bize rivâyet ettikleri şunlardır, diyerek bir takım hadîsler zikretmiştir. Onlardan biri de şudur: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Biriniz ölümü temenni etmesin. O kendisine gelmezden önce, onu dua etmesin; çünkü biriniz öldüğü vakit ameli kesilir. Ve çünkü rnü'mine ömrü ancak hayır ziyâde eder.» buyurdular. Bu rivâyetleri Buhârî «Kitâbu'd-Deavât»'da tahric etmişlerdir. Selefden bir cemaata göre başa gelen zarardan murad; dünyevî zarardır. Uhrevî bir zarardan korkan kimsenin ölümü istemesi yasak değildir. Meselâ: Dininde fitneye düşeceğinden endişe eden bir kimse ölümü isteyebilir. Nitekim selefden birçok kimseler bunu yapmışlardır. Ölümü temenni etmekle, ölmek için dua etmek arasında umum ve hususu mutlak vardır. Dua etmek daha ehasdır. Yani her dua temenni fakat her temenni dua değildir. Bu hadîsler hastalık, fakirlik veya düşman korkusu gibi dünyevî bir meşakkat sebebiyle ölümü istemenin mekruh olduğuna delildirler. Başına belâ gelen kimse sabredemiyecekse Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in talim buyurduğu vecihle: «Allahım! Benim için hayat hayırlı ise beni yaşat, vefat daha hayırlı ise öldür.» diye dua edecektir. Mamaafih efdal olan Allah'ın kaza ve kaderine razı olarak sabretmek ve sükûn içinde bulunmaktır. |