49- Ruhların Toplu Cemaatlar Oluşu Bâbı 6876- Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdü’l-Aziz (yani İbn Muhammed) Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Ruhlar toplu cemaatlardır. Onlardan birbirleriyle tanışanlar kaynaşır, tanışmayanlar da ayrılırlar.» buyurmuşlar. 6877- Bana Züheyr b. Harb rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Kesir b. Hişâm rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ca'fer b. Burkan rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Yezîd b. Esam, Ebû Hüreyre'den merfu bir hadîs rivâyet etti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «insanlar gümüş ve altın madenleri gibi madenlerdir. Câhiliyyet devrinde hayırlı olanları fakıh olmak şartiyle İslâm'da da hayırlılarıdır. Ruhlar da toplu cemaatlardır. Onlardan birbirleriyle tanışanlar kaynaşır; tanışmayanlar ayrılırlar.» buyurmuşlar. Hadîs-i şerifin mânâsı ruhlar toplu cemaatlardır. Yahut muhtelif nev'ilerdir, demektir. Onların birbirleriyle tanışmaları Allah'ın yarattığı bir şeyden dolayıdır. Bazıları Allah ruhların sıfatlarını tenasüp ve ahlâklarını birbirlerine uygun yarattığı için tanıştıklarını; bir takımları da ruhların toplu olarak, yaratıldığını, sonra cesetlere dağıtıldıklarını; bundan dolayı tabiatları birbirine uyanların kaynaştıklarını, uymayanlara ise birrine muhalefet edip dağıldıklarını söylemişlerdir. Hattâbî ile dize bazı ulemâya göre ruhların birleşmesi, mebde' itibariyle yaratıldıkları aadet ve şekâvete göredir.-Ruhlar birbirlerine zıt iki kısım olarak yakılmışlardır. Dünyada bedenlere girdikleri vakit, hilkatlerine göre ya ;aynaşırlar; yahut birbirinden ayrılırlar. Bu suretle hayırlılar hayırlılara, kötüler de kötülere meyleder. |