23- Yumuşak Davranmanın Fazileti Bâbı 6763- Bize Muhammed b. Müsennâ rivâyet etti. (Dedi ki): Bana Yahya b. Saîd Süfyân'dan rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Mansûr, Temim b. Seleme'den, o da Abdurrahman b. Hilâl'den, o da Cerîr'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti: «Bir kimse yumuşak davranmaktan mahrum İse, hayırdan mahrum olur.» buyurmuşlar. 6764- Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Saîd el-Eşec ve Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Veki' rivâyet etti. H. Bize Ebû Küreyi) de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ebû Muâviye rivâyet etti. H. Bize Ebû Saîd el-Eşec dahi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hafs (yani İbn Gıyas) rivâyet etti. Bunların hepsi A'meş'den rivâyet etmişlerdir. H. Bize Züheyr b. Harb ile İshâk b. İbrahim de rivâyet ettiler. Lâfız her ikisinindir. Züheyr: Haddesenâ; İshâk ise: Ahberanâ tâbirini kullandı. (Dedi ki): Bize Cerîr A'meş'den, o da Temim b. Seleme'den, o da Abdurrahman b. Hilâl El-Absî'den naklen haber verdi. Dedi ki: Cerîr'i şunu söylerken işittim: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i: «Bir kimse yumuşak davranmaktan mahrum ise, hayırdan mahrum olur.» buyururken işittim. 6765- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdü'l-Vâhid b. Zıyad, Muhahıraed b. Ebî İsmail'den, o da Abdurrahman b. Hilâl'den naklen haber verdi. (Dedi ki): Ben Cerîr b. Abdillah'ı şunu söylerken işittim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); «Bir kimse yumuşak davranmaktan mahrumsa, hayırdan mahrumdur. Yahut bir kimse yumuşak davranmaktan mahrum olursa, hayırdan mahrum olur.» buyurdular. 6766- Bize Harmele b. Yahya El-Tücîbî rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdullah b. Vehb haber verdi. (Dedi ki): Bana Hayve haber verdi. (Dedi ki): Bana İbn Hâd, Ebû Bekr b. Hazm'den, o da Amra'dan (yani binti Abdirrahman'dan), o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in zevcesi Âişe'den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Yâ Âişe! Şüphesiz ki, Allah refikdir. Rıfkı sever. Rıfk karşılığında şiddet ve başkası için vermediğini verir.» buyurmuşlar. 6767- Bize Ubeydullah b. Muâz El-Anberî rivâyet etti. (Dedi ki): Bize babam rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be Mİkdam'dan, (bu zât İbn Şureyh b. Hâni'dir), o da hatasından, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in zevcesi Âişe'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti: «Şüphesiz ki, yumuşak davranmak bir şeyde bulunursa, onu linetler. Bİr şeyden de alınırsa, onu lekeler.» buyurmuşlar. 6768- Bize bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ ile İbn Beşşâr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be rivâyet etti. (Dedi ki) ; Ben Mikdam b. Şureyh b. Hânî'den bu isnadla dinledim. Bu hadîsde o şunu da ziyâde etmiştir: «Âişe bir deveye bindi. Devede hırçınlık vardı. Âişe onu ileri geri çevirmeye başladı. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona: «Yumuşak davran...» Sonra râvi yukarki hadîsin mislini zikretmiştir. Unf: Rıfkın zıddı yani sert davranmaktır. Bu kelimenin ilk harfi üstün ve esre de okunabilir. Hattâ anf ve ınf şeklindeki kıraati daha fasih ve meşhurdur. Bu hadîsler yumuşak davranmanın faziletine ve şiddet göstermenin kötülüğüne delildirler. Yumuşak davranmak her hayrın sebebidir. Bu sayede Allahü teâlâ kuluna başka bir şeyden dolayı vermediği sevabı verir. Kâdî Iyâz'a göre hadîsin mânâsı: Yumuşak ve mülayim davranmakla insan başka suretle eremediği muradına kolaylıkla erer demektir. «Şüphesiz ki, Allah refîkdir.» cümlesi Allahü teâlâ'nın refik sıfatıyle tesmiye ve tavsif edilebileceğine açık delildir. Ma'zirî'nin beyânına göre Allahü teâlâ ancak kendi verdiği isimlerle yahut Resûlünün beyân buyurduğu veya ümmetin icma ettiği sıfatlarla anılabilir. Allah'a ıtlâkı hususunda şer'an izin verilmemiş, fakat yasak da edilmemiş bir sıfatla onu anmak ihtilaflıdır. Ulemâdan bazılarına göre bu mes'ele şeriat gelmezden önceki hâl üzere bırakılır. Ve Allah helâl, haram gibi sıfatlarla anı-lamaz. Bir takımları bunun aksini söylemişlerdir. Haber-i Vâhid'le sabit olan sıfatlar hususunda usûlü fıkıh ulemâsının müteahhirleri ihtilâf etmişlerdir. Eş'arîler'den bâzılarına göre caizdir. Çünkü Haber-i Vahid onlarca ameli icabeder. Bu da amel Bâbındandır. Ancak Allah'ın isimlerini şer'î kıyaslarla isbât caiz değildir. Bazıları bunu kabul etmemişlerdir. Mazirî diyor ki: «Allah'a refik denilmesi bu hadîsten başka bir dehile sabit olmamışsa, aynı hilaf burada da mevcuttur. Maamafih refik kelimesinin bir fiil sıfatı olması ihtimâli de vardır.» Bu mes'ele iman bahsinde izah edilmişt. |