8- Şer'i Bir Özür Yokken Üç Geceden Fazla Dargınlığın Haram Kılınması Bâbı 6697- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. (Dedi ki): Mâlik'e, İbnİ Şihâb'dan dinlediğim, onun da Ata' b. Yezîd El-Leysî'den, onun da Ebû Eyyûb El-Ensârî'den naklen rivâyet ettiği şu hadîsi okudum: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Bir müslümana kardeşini üç geceden fazla terk etmesi helâl değildir. Birbirlerine karşı gelirler; o yüz çevirir; bu da yüz çevirir. Bunların hayırlısı, baştan selâm verendir.» buyurdular. 6698- Bize Kuteyhe b. Saîd İle Ebû Bekir b. Ebî Şeyle ve Züheyr b. Harb rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Süfyân rivâyet etti. H. Bana Harmele b. Yahya da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İbn Vehb haber verdi. (Dedi ki): Bana Yûnus haber verdi. H. Bize Hâcib b. Velîd dahi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Muhammed karb, Zübeydî'den rivâyet etti. H. Bize İshâk b. İbrahim El-Hanzalî ile Muhammed b. Râfi' ve Abd b. Jrmeyd, Abdürrazzâk'dan, o da Ma'mer'den naklen rivâyet ettiler. Bunların hepsi Zührî'den Mâlik'in isnadı ile onun hadîsi gibi rivâyette bulunmuşlardır. Yalnız: «O yüz çevirir; bu da yüz çevirir.» cümlesi müsihâî Çünkü bu râvilerin Mâlik'den mâda hepsi hadîslerinde: «O yan döner; bu da yan döner.» demişlerdir. 6699- Bize Muhammed b. Râfi’ rivâyet etti. (Dedi ki): Bize jammed b. Ebî Füdeyk rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Dahhâk (Bu zât Ebû Osman'dır) Nâfi'den, o da Abdullah b. Ömer'den naklen haber verdi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Mü'mine, kardeşini üç günden fazla terk etmesi helâl değildir.» Buyurmuşlar. 6700- Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdilazîz (yani İbnü Muhammed) Alâ'dan, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Üç geceden fazla terk etmek yoktur.» buyurmuşlar. Ebû Eyyûb hadîsini Buhârî «Kitâbü’l-Edeb» ve «Kitâbu’l-İstîzan»'da; Ebû Dâvud «Kitâbu’l-istîzan»'da; Tirmizî Kitâbu'l-Birr»'de muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. Hüküm itibariyle Hadîs-i şerif bundan önceki rivâyetler gibidir, mam Şafiî, İmâm Mâlik ve diğer bir takım ulemâ selâ-n dargınlığa son verdiğine bununla istidlal etmişlerdir. Mektubla veya Slâm göndermekle dargınlığın sona erip ermeyeceği hususunda iki kavil vardır. Birinci kavle göre sona ermez; çünkü konuşmamalardır. Esah olan ikinci kavle göre ise selâm göndermekle dargınlık ortadan kalkar. «Kâfirler imanla muhatabdır; namaz, oruç gibi fer'i amellere muha-tjab değillerdir.» diyen Hanefîler bu hadîsle istidlal etmişlerdir. Şâfiîler'e göre küffâr hem iman, hem de amellerle muhatabdırlar. Onlarca bu hadîsdeki müslüman kaydışeriatın teklifini müslüman kabul ettiği içindir. Hadis-i şerif dargınlardan ilk söze başlayanın daha hayırlı olduğuna delildir. Çünkü selâm vermek veya hal-hatır sormak gibi sözlerle ilk konuşan taraf hayr işlemiş, karşıdakini de hayr işlemeye yani cevab vermeye teşvik etmiş olur. |