49- Kureyş Kadınlarının Faziletlerine Dair Bir Bab 6618- Bize İbn Ebî' Ömer rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre'den, bir de İbn Tâvus'dan, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Develere binen kadınların en hayırlısı (Burada râvilerin biri Kureyş kadınlarının elverişlisi demiş, diğeri sadece Kureyş kadınları demiştir) yetime küçüklüğünde en ziyade şefkat gösteren ve kocasına elindeki iş hususunda en ziyâde riayetkar olandır.» buyurdular. 6619- Bize Amru'n-Nâkıd rîvâyet etti, (Dedi ki): Bize Süfyân Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti. Bir de İbn Tâvus'dan, o da babasından, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e ulaştırmak suretiyle bu hadîsin mislini rivâyet etti. Şu kadar var ki o: «Çocuğa küçüklüğünde en fazla bakış görüş edenidir.» demiş, «Yetime» dememiştir. 6620- Bana Harmele b. Yahya rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İbn Vehb haber verdi. (Dedi ki): Bana Yûnus, İbn Şihab'dan naklen haber verdi. (Dedi ki): Ban'a Saîd b. Müseyyeb rivâyet etti ki, Ebû Hüreyre: Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i: «Kureyş kadınları deveye binen kadınların en hayırlısı, çocuğa karşı en şefkatlisi, kocasına elindeki iş hususunda en riayetkar olanıdır.» buyururken işittim. Râvi Dedi ki: Ebû Hüreyre bunun arkacığından: — Meryem binti Imran hiç deveye binmemiştir, dedi. 6621- Bana Muhammed b. Râfî' ile Abd b. Humeyd rivâyet ettiler. Abd: Ahberanâ, İbn Râfi' ise: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. (Dediler ki): Bize Abdürrezzak rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ma'mer, Zührî’den, o da İbn Müseyyeb'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen haber verdi ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Ebû Tâlib'in kızı Ümmü Hâni'yi istemiş. O da: — Ya Resûlallah! Ben yaşlandım, çocuklarım da var! demiş. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); «Deveye binen kadınların en hayırlısı.-..» buyurmuşlar. Sonra râvi Yûnus'un hadîsi gibi nakletmiş. Yalnız o: «Küçüklüğünde çocuğa karşı en şefkatlisi» demiştir. 6622- Bana Muhammed b. Râfî' ile Abd b. Humeyd rivâyet ettiler. İbn Râfi: Haddesenâ, Abd ise: Ahberanâ tâbirlerini kullandılar. (Dediler ki): Bize Abdürezzak haber verdi. (Dedi ki): Bize Ma'mer, İbn Tâvus'dan, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen haber verdi. H. 6623- Bize Ma'mer de Hemmam b. Münebbih'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Deveye binen kadınların en hayırlısı Kureyş kadınlarının elverişlisidir. Küçüklüğünde çocuğa karşı en şefkatli, kocasına elindeki İş hususunda en ziyade riayetkar (o) dır.» buyurdular. 6624- Bana Ahmed b. Osman b. Hakim El-Evdî rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hâlid (yani İbn Mahled) rivâyet etti. (Dedi ki): Bana Süleyman (bu zat İbn Bilâl'dır) rivâyet etti. (Dedi ki): Bana Süheyl, babasından, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen tamamiyle Ma'mer'in bu hadîsi gibi rivâyette bulundu. Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu'l-Enbiya»'da tahric etmiştir. Deveye binen kadınlardan nıurad; Arab kadınlarıdır. İbaredeki zamirlerin müzekker getirilmesi ya lâfız yahut cins veya şahıs kastedildiğindendir. Hadîs-i şerif Kureyş kadınlarının fazileti ile onlardaki şefkat, evlât terbiyesi, yetim çocuklara güzel bakmak, kocalarının malım emin bir şekilde muhafaza etmek, nafaka hususunda tedbirli davranmak gibi hasletlerin faziletine delildir. Hazret-i Ebû Hüreyre'nin: «Meryem binti İmran hiç deveye "binmemiştir.» sözü, onun bu umuma dâhil olmadığına işaret içindir. Yani Kureyş kadınlarının Hazret-i Meryem'den efdal olduğu anlaşılmamalıdır. Hadîsden murad Kureyş kadınlarının şâir Arab kadınlarından üstün olduklarını anlatmaktır. Bundan onların bütün dünya kadınlarından üstün olmaları lâzım gelmez demek istemiştir. «Ettevdîh» nâm eserin sahibi İbn Mülakk'm: «Ebû Hüreyre'nin bu sözünden ve Buhârî'nin onu Hazret-i Meryem kıssasında zikretmesinden, Hazret-i Meryem'in Hadîce ile Fâtıme'den faziletli olduğu mânâsı çıkarılır. Çünkü onlar deveye binmekle tahsis edilen Arablardandır.» diyor. |