50- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Ashabı (radıyallahü anhüm) Arasında Kardeşlik Akdetmesi Bâbı 6625- Bana Haccâc b. Şâir rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ab-düssamed rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hammad (yani İbn Seleme) Sâ-bit'ten, o da Enes'den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ebû Ubeyde b. Cerrah ile Elû Talha arasında kardeşlik akdetmiştir. 6626- Bana Ebû Ca'fer Muhammed b. Sabbâh rivâyet etti. (Dedi ki) ; Bize Hafs b. Gıyas rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Âsimi Ahvel rivâyet etti. (Dedi ki) ; Enes b. Mâlik'e: — Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in: «islâm'da ahidleşme yoktur!..» buyurduğunu sen duydun mu? denildi. Enes: — Resûlüllah. (sallallahü aleyhi ve sellem) kendi evinde Kureyş'le Ensâr arasında muahede yapmıştır, dedi. 6627- Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe ile Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Abde b. Süleyman, Asım'dan, o da Enes'den naklen rivâyet etti. Enes şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Kureyş ile Ensâr arasında Medine'deki evinde muahede yapmıştır. 6628- Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdullah b. Nümeyr ile Ebû Üsâme Zekeriyya'dan, o da Sa'd b. İbrahim'den, o da babasından, o da Cübeyr b. Mut'ım'den naklen rivâyet ettiler. Cübeyr Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «İslâm'da ahidleşme yoktur. Cahiliyyet devrinde olan herhangi bir ahidleşmeyi islâm ancak şiddet yönünden artırmıştır.» buyurdular. Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu'l-Kefâle» ile «Kitâbu’l-i'tisam»'da; Ebû Dâvud «Kitâbu'l-Ferâiz»'de muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. Hilf: İki -kişinin birbirlerine yardımda bulunacaklarına ve birbirlerini takviye edeceklerine dâir ittifak etmeleridir. Cahiliyyet devrinde Arab kabileleri başkalarıyle çarpışmak ve onlara baskı yapmak için birbirleriyle muahede yaparlardı. Bu türlü ittifak Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in: «İslâm'da ahidleşme yoktur.» hadîsiyle yasak edilmiştir. Fakat yine cahiliyyet devrinde mazluma yardım ve silâ-i rahim gibi şeyler için de ittifak yapılırdı. Bunlar hayır ve hakka yardım için yapıldığından İslâmi-yette de meşru olarak kalmışlardır. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in «Cahiliyyet devrinde olan herhangi bir ahidleşmeyi İslâm ancak şiddet yönünden artırmıştir.» buyurarak bu nevi ittifakın neshedilmediğini anlatmak istemiştir. Taberi: «Bugün ittifak ve sözleşme caiz değildir. Çünkü hadîsdeki kardeşlik ve bu kardeşlikle birbirine mirasçı olmak gibi şeyler hep neshedilmişlerdir.» demiştir. Nevevî de şunları söylemiştir: «Mirasa taallûk eden şeylerde cahiliyyet ittifakına muhalefet göstermek cumhûr-u ulemâya göre müstehabdır. Fakat İslâm'da kardeşlik ve Allah'a taat hususunda ittifak, dinde yardımlaşmak, hakkı ikâme için dayanışmak bakidir. Neshedilmemiştir...» Hâsılı birbirine zıt gibi görünen bu rivâyetlerden anlaşılan mânâ budur. Yani «İslâmda ahidleşme yoktur.» hadîsinden murad şer'an memnu olan miras ittifakı gibi şeylerdir, Cahiliyyet devrinden beri yapılagelen herhangi bir ittifakı İslâm'ın ancak kuvvetlendireceğini bildiren hadîs ise meşru' olan kardeşlik ve din hususunda yardımlaşma ittifakıdır. |