36- Bedir Gazilerinin (radıyallahü anhüm) Faziletlerinden Bir Bab ve Hatib b. Ebi Beltea Kıssası 6557- Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Amru'n-Nâkıd, Züheyr b. Harb, İshâk b. İbrahim ve İbn Ebî Ömer rivâyet ettiler. Lâfız Amr'un’dır. İshâk: Ahberanâ; ötekiler ise ; Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. (Dediler ki): Bize Süfyân b. Uyeyne Amr'dan, o da Hasen b. Muhammed'den naklen rivâyet etti. (Dedi ki): Bana Ubeydullah b. Ebî Râfi' —ki bu zât Ali'nin kâtibidir — haber verdi. (Dedi ki): Ali (radıyallahü anh)'l şunu söylerken işittim: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) beni, Zübeyr'i ve Mikdâd'ı gönderdi ve: «Hâh bahçesine gidin! Orada bir câriye var, beraberinde de bir mektup. O mektubu ondan alın!» buyurdu. Hemen allarımızı koşturarak yola koyulduk. Birden kadın karşımıza çıktı: — Mektubu çıkar! dedik. — Bende mektub yok! dedi. — Yâ bu mektubu çıkarırsın yahut elbiseleri bırakırsın! dedik. Bunun üzerine örülü saçlarının arasından mektubu çıkardı. Bİz de onu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e getirdik. Bir de ne görelim mektup da Hâtib b. Ebi Beltea'dan Mekkeli müşriklerden bazı kimselere hitah ediliyor. Onlara Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bâzı işlerini haber veriyor. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Yâ Hâtıb! Bu ne?» dedi, Hâtıb ; — Üzerime varmakta acele etme ya Resûlüllah! Ben Kureyş'e bitişik bir kimse idim. (Süfyân: Onların müttefiki idî; ama kendilerinden değildi, demiş.) Seninle beraber bulunan muhacirlerden onlara akraba olanlar vardı. Bu karabet sebebiyle ailelerini himaye ediyorlardı. Benim neseb cihetinden onların arasında yakınım olmayınca, onlardan dost edinip onunla akralamı himaye etmelerini arzu ettim. Bunu küfür etmek veya dinimden dönmek için yapmadım. Müslüman olduktan sonra küfre razı olduğum için de yapmadım, dedi. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): «Doğru söyledi!..» dedi. Ömer ise: — Bana müsaade buyur ya Resûlallah! Şu münafığın boynunu vurayım dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Şüphesiz o Bedr'de bulunmuştur. Ne biliyorsun, ola ki, Allah Bedr gâzilerinin hallerine vâkıf olmuş da: "Dilediğinizi yapın! Sizi affettim" buyurmuştur.» dedi. Arkacığından Allah (azze ve celle); "Ey iman edenler! Benim düşmanımla sîzin düşmanınızı dost edinmeyin!" Sûre-i Mümtehıne, Âyet: 1. âyetini indirdi, Ebû Bekr'le Züheyr'in hadîslerinde âyet zikredilmemiştir. İshâk ken-rivâyetinde onu Süfyân’ın tilâveti olarak nakletmiştir. 6558- Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Muhammed b. Fudayl rivâyet etti. H. Bize İshâk b. İbrahim de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdullah b. İdris haber verdi,. H. Bize Rîfâa b. Heysem El-Vâsitî rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hâlid (yani İbn Abdillah) rivâyet etti. Bu râvilerin hepsi Husayn'dan, o da Sa'd b. Ubeyde'den, o da Ebû Abdirrahman Es-Sülemî'den, o da Ali'den naklen rivâyet ettiler. Ali Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) beni, Ebû Mersed'i Ganevî'yi ve Zübeyr b. Avvâm'ı gönderdi. Hepimiz atlı idik: «Gidin, tâ Hâh bahçesine varın. Orada müşriklerden bir kadın var ki, beraberinde Hâtıb'dan müşriklere yazılmış bir mektub bulunuyor...» buyurdu. Râvi, Ubeydullah b. Ebî Râfi'in, Ali'den rivâyet ettiği hadîs mânâsında nakletmiştir. 6559- Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Leys rivâyet etti. H. Bize Muhammed b. Rumh da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Leys Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den naklen haber verdi ki, Hâtıb'ın bir kölesi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e Hâtıb'ı şikâyete gelerek: — Ya Resûlallah! Hâtıb mutlaka cehenneme girecektir, demiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de: «Hatâ ettin! O cehenneme girmez! Çünkü Bedr ve Hudeybiye gazalarında bulunmuştur.» buyurmuşlar. Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu'l-Cihâd», «Kitâbu'l-Meğâzî» ve “Kiâbu't-Tefsir»'de; Ebû Dâvud «Cihâd»'da; Tirmizî ile Nesâî «Tefsir» bahsinde muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. Hâh bahçesi; Mekke ile Medine arasında bir yerdir. Medîne'ye on iki mil mesafededir. Zaîne: Hevdec içinde taşınan kadın demektir. Bâzılarına göre Nefs-i Hevdecdir. (Hevdec; İçine insan binen ve develerin üstüne yüklenen bir nevi sandıktır.)' Kadının ismi ihtilaflıdır. Bazıları Sâre , bir takımları Ümmü Sare olduğunu söylemişlerdir. Kenûd diyenler de vardır. Bu kadının şarkıcı olduğu ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hakkında hiciv şarkıları okuduğu; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in emri ilo feth gününde öldürüldüğü rivâyet olunur. Hatıb’ın kadına on altın vererek onunla Mekkeliler'e mektub gönderdiği Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in onlarla harb etmek istediğini haber vererek hazırlıklı olun dediği, bunun üzerine Cebrail (aleyhisselâm) inerek Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e keyfiyeti haber verdiği de nakledilen rivâyetler cümlesindendir. |