19- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in İnsanlara Yakın Olması ve Onunla Teberrükte Bulunmaları Bâbı 6187- Bize Mücahid b. Mûsa ile Ebû Bekr b. Nadr b. Ebi'n-Nadır ve Harun b. Abdillah toptan Ebû'n-Nadır'dan rivâyet ettiler. Ebû Bekr (Dedi ki): Bize Ebû'n-Nadır (yani Hâşim b. Kaâsım) rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Süleyman b. Muğîra Sâbit'ten, o da Enes b. Mâlik'den naklen rivâyet etti. Enes şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sabah namazını kıldığı vakit Medine'nin hizmetçileri içlerinde su bulunan kaplarıyle gelirlerdi. Kendisine hiç bir kab getirilmezdi ki, içine elini daldırmasın. Çok defa soğuk sabahda gelirler ve yine elini o kaplara daldırırdı. 6188- Bize Muhammed b. Râfi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ebû'n-Nadr rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Süleyman Sâbit'ten, o da Enes’den naklen rivâyet etti. Enes şöyle dedi: Vallahi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i gördüm. Berber kendisini tıraş ediyordu. Ashabı etrafını sarmıştı. Bir kılın bir adamın elinden başka bir yere düşmesini istemiyorlardı. 6189- Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Yezid b. Hârun Hammâd b. Seleme'den, o da Sâbit'ten, o da Enes'den naklen rivâyet etti ki: Bir kadimi: aklında bir şey varmış ve: — Yâ Resûlüllah! Benim sana (danışacak) bir hacetim var, demiş. Bunun üzerine: «Ey Ummü filân, yollardan hangisini dilersen bak da senin için hacetini göreyim.» buyurmuşlar ve onunla yollardan birine çekilerek kadın hacetini arzetmiş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ashabına daima yakın bulunur, onların haklarını gözetir, sorularına cevab verir, fiil ve hareketçine uymalarım kolaylaştırırdı. Ashabı Kutun da unun mübarek eli dokunan au ile teberrük etmek için soğuk günlerde bile sabah namazından sonra hizmetçilerini su kaplarıyle göndererek elini kaba sokmasıni rica ederlerdi. Tıraş olurken kesilen saçlarını toplarlardı. Nevevî «Ülû’l-Emir» olanlara yaraşan da budur, diyor. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a fetva sormağa gelen kadın Hazret-i Hadîce'nin baş tarayıcısı Ümmü Züfer'di. Kadının hacetini gizli söylemek istediği anlaşılıyordu. Onun için Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir yol seçmesini söyleyerek onunla yol üzerinde konuştu. Ve fetvasını verdi. Bu, ecnebi bir kadınla başbaşa kalmak manâsına gelmez. Çünkü herkesin gelip geçtiği bir yol üzerinde konuşumuştur. Yalnız kadın söyleyeceğini gizli söylemek istediği için sesi işitilmesin diye insanlardan birkaç adım uzağa çekilmiştir. |