4- Rü’ya Tabiri Hakkında Bir Bab 6065- Bize Hâcib b. Velid rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Muhammed b. Harb Zübeyrî'den rivâyet etti. (Dedi ki): Bana Zührî, Ubeydullah b. Abdillah'dan naklen haber verdi ki, İbn Abbâs veya Ebû Hüreyre'nin rivâyetine göre bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelmiş. H. 6066- Bana Harmele b. Yahya Et-Tücîbi de rivâyet etti. Lâfız onundur. (Dedi ki): Bize İbn Vehb haber verdi. (Dedi ki): Bana Yûnus İbn Şi-hab'dan naklen haber verdi. Ona da Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe haber vermiş ki: İbn Abbâs bir adamın Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek şunu söylediğini rivâyet etmiş: — Ya Resûlallah! Ben bu gece rü'yamda yağ ve bal yağdıran bir bulut gördüm. Halkın da bundan elleriyle avuçladıklarını gördüm. Kimisi çok alıyordu, kimisi az. Bir de gökyüzünden yere ulaşan bir ip gördüm. Senin onu alarak yükseldiğini gördüm. Sonra senin ardından onu bir adam alarak yükseldi. Sonra onu bir başka adam aldı. Onda ip koptu. Sonra onun için ipi eklediler ve yükseldi. Ebû Bekr dedi ki: — Ya Resûlallah! Babam sana feda olsun! Vallahi bana müsaade buyurursan onu çok iyi ta'bir edeceğim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Onu ta'bir et!» buyurdu. Ebû Bekr: — Bulut İslâm'ın bulutudur. Yağan yağ ve bal ise Kur'ân'dır, Onun lezzeti ve yumuşaklığıdır. İnsanların bundan avuçlamalarına gelince kimi Kur'ân'ı çok öğrenir, kimi az. GÖkden yere ulaşan ip ise senin üzerinde bulunduğun hakdır. Onu tutuyorsun, Allah da seni onunla yükseltiyor. Bilâhare senden sonra gelen bir adam onu tutuyor ve onunla yükseliyor. Sonra ; (yine) başka bir adam onu tutuyor. Ve onunla yükseliyor. Sonra onu başka bir adam tutuyor, onda ip kopuyor. Sonra bu adam için ip ekleniyor. Ve onunla yükseliyor. İmdi babam sana feda olsun bana haber ver ya Resûlallah, isabet mi ettim? Hatâ mı? dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Bâzısında isabet ettin; bâzısında yanıldın.» buyurdular. Ebû Bekr: — Vallahi ya Resûlallah! Bana illâ söyle! Hata ettiğim nedir? dedi. «Yemin etme!» buyurdular. 6067- Bize bu hadîsi İbn Ebi Ömer de rivâyet etti, (Dedi ki): Bize Süfyân Zührî'den, o da Ubeydullah b. Abdillah'dan, o da İbn Abbâs'dan naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: Bir adam Uhud tarafından ayrılarak Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldi ve: — Ya Resûlallah! Ben bu akşam rü'yada yağ ve bal yağdıran bir bulut gördüm... dedi. Râvi Yûnus'un hadîsi mânâsında rivâyette bulunmuştur. 6068- Bize Muhammed b. Rafı' de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdürrezzâk rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ma'mer Zührî'den, o da Ubeydullah b. Abdullah b. Utfee'den, o da İbn Abbâs veya Ebû Hüreyre'den naklen haber verdi. Abdürrezzâk Dedi ki: Ma'mer bazan İbn Abbâs'dan, ba-zan da Ebû Hüreyre'den derdi, (Dedi ki): Bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek: — Ben bu gece bir bulut gördüm... dedi. Râvi yukarkilerin hadîsi mânâsında rivâyette bulunmuştur. 6069- Bize Abdullah b. Abdirrahman Ed-Dârimî dahi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Muhammed b. Kesîr rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Süleyman (bu zât İbn Kesîr'dir.) Zührî'den, o da Ubeydullah b. Abdillah'dan, o da İbn Abbâs'dan naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabına söylediklerinden biri de şu idi: «Sizden her kim rü'ya gördüyse onu anlatsın ki, kendisine ta'bir edeyim.» Derken bir adam gelerek: — Ya Resûlallah, bir bulut gördüm... dedi. Râvi yukarkilerin hadîsi gibi rivâyette bulunmuştur. Bu hadîsi Buhârî «Kitabü't-Ta'bir»'de; Ebû Dâvud «Kitabü'l-Eynıan ve'n-Nuzûr»'da; Nesâî ile İbn Mâce «Rüya» bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den sonra ipten tutunanlar sıra ile Ebû Bekr, Ömer b. Hattâb ve Osman b. Affan (radıyallahü anh) hazerâtıdır. Hazret-i Osman'da ipin kopup tekrar bağlandığı görülmektedir. Yani hilâfet bağı kopmuş, başkasının eline geçmiştir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in: «Bâzısında isabet ettin, bâzısında yanıldın.» sözünden murad ne olduğu ulemâ arasında ihtilaflıdır. İbn Kuteybe ile başkalarına göre bunun mânâsı: «Tefsirinde isabet ettin; hakikî te'vilini buldun, ama ben emretmeden tefsirine şitab etmekte yanıldın.» demektir. Bazıları bu te'vîli fasit bulmuşlardır. Çünkü Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) rü'yayı te'vîl hususunda Ebû Bekr'e izin vermişti. Onlarca Ebû Bekr ancak rü'yanın bazı yerlerini ta'bir etmeden bıraktığı için hatâ etmiştir. Çünkü rü'yayı gören: «Ben yağ ve bal yağdıran bulut gördüm.» demişti. Ebû Bekr bunu Kur'ân'la onun lezzeti ve yumuşaklığı ile tefsir etmiştir. Halbuki bu yalnız balın tefsiridir. Yağın tefsirini bırakmıştır. O sünnet diye tefsir edilir. Ebû Bekr'e yaraşan: «Kur'ân ve sünnet» demekti. Tahâvî de bu kavle işaret etmiştir. Diğerlerine göre hata Hazret-i Osman'ın halinde olmuştur. Çünkü rü'yada zikredildiğine göre Hazret-i Osman ipten tutunmuş, ip kopmuştur. Bu da Osman (radıyallahü anh)’in kendiliğinden hilâfetten hal' edildiğini gösterir. Ebû Bekr ise bunu: «Osman zorla hal' edilmiş ve öldürülmüş ve hilâfete başkası geçmiştir.» şeklinde tefsir etmiştir. Cümlenin doğru tefsiri ipin eklenmesini Osman'in kavminden başka birinin iş başına geçmesine hamletmektir. Bir takımları da hatânın ta'bir için Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den izin istemesinde olduğunu söylemişlerdir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Hazret-i Ebû Bekr'e: «Yemin etme!» demesi yeminini tekrarlama, çünkü söylemiyeceğim, manasınadır. Bazıları bunu düşünürsen hatânı anlarsın mânâsına almışlardır. |