Geri

   

 

 

 

İleri

 

8- Kim O! Denildiği Vakit İzin İsteyenin: Ben! Demesinin Keraheti Bâbı

5761- Bize Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdullah b. İdris, Şu'be’den, o da Muhammed b. Münkedir'den, o da Câbir b. Abdillah'dan naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e geldim de çağırdım. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Kim o?» dedi.

— Ben! dedim. Arkacığından: Ben!.. Ben!., diyerek çıktı.

5762- Bize Yahya b. Yahya ile Ebû Bekr b. Ebî Şey be rivâyet ettiler. Lâfız Ebû Bekr'indir. Yahya: Ahberana; Ebû Bekir: Haddesena tâbirlerini kullandılar. (Dediler ki): Bize Veki', Şu’be'den, o da Muhammed b. Münkedir'den, o da Câbir b. Abdillah'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına girmek için izin istedim.

«Kİm o?» dedi.

— Ben! dedim. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Ben!.. Ben!..» buyurdular.

5763- Bize İshâk b. İbrahim de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Nadr b. Şümeyl ile Ebû Âmir El-Akedî rivâyet ettiler. H.

Bize Muhammed b. Müsenna dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Vehb b. Cerir rivâyet etti. H.

Bana Abdurrahman b. Bişr de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Behz rivâyet etti. Bu râvilerin hepsi Şu'be'den bu İsnadla rivâyette bulunmuşlardır. Onların hadisinde:

«Galiba bundan hoşlanmadı...» cümlesi vardır.

Bu hadîsi Buhârî ile Tirmizî «İsti'zan- bahsinde; Ebû Dâvud ile İbn Mâce «Kitâbu'l-Edeb»'de; Nesâî «Kitâ-bu’l-Yevm ve'de muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. Buhârî'nin rivâyetinde Hazret-i Câbir: «Babamın bir borcu hakkında Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldim de kapıyı çaldım. «Kim o?» dedi. Ben!., diye cevap verdim. Bunun üzerine: «Ben!.. Ben!..» buyurdu. Galiba bundan hoşlanmadı.» demektedir. Ev sahibi: Kim o? dediği vakit, kapıdakinin kendisini bildirmeden sadece, ben!, demesini ulema kerih göçmüşlerdir. Delilleri bu hadîstir. Çünkü sadece ben!., demekten hiç bir fayda hasıl olmaz. Müphemlik devam eder. Bunu gidermek için kapıdakinin ismini ve tanınacak şekilde babasının, icab ederse dedesinin adlarını söylemesi gerekir. Ben filancayım! demekte de bir beis yoktur. Nitekim Ümmü Hâni, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına girmek istediği zaman: «Kim o?» denildikte: «Ben Ümmü Hâni'yim!» cevabını vermiştir. Sırf adını söylemekle kim olduğu anlaşılmazsa, ben filan hocayım, yahut filân hâkimim gibi kendisini tanıtacak unvanını söylemek de caizdir.