9- Başkasının Evine Bakmanın Haram Kılınması Bâbı 5764- Bize Yahya b. Yahya ile Muhammed b. Rumh rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Leys haber verdi. Lâfız Yahya'nındır. H. Bize Kuteybe b. Saîd de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Leys İbn Şihab'dan rivâyet etti. Ona da Sehl b. Sa'd E's-Sâidî haber vermiş ki, bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kapısındaki bir delikten bakmış. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in elinde başını kaşıdığı bir demir varmış. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu görünce: «Beni gözettiğini bilsem şu demirle senin gözünü oyardım.» buyurmuş. Ve (bir de) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i «İzin ancak ve ancak gözden dolayı icad edilmiştir» buyurmuşlar. 5765- Bana Harmele b. Yahya da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İbn Vehb haber verdi. (Dedi ki): Bana Yûnus, İbn Şihab'dan naklen haber verdi. Ona da Sehl b. Sa'd El-Ensârî haber vermiş ki: Bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kapısındaki bir delikten bakmış. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in elinde başını taradığı bir demir varmış. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) o adama: «Senin baktığını bilmiş olsam, bununla iki gözünü oyardım. Allah izni ancak gözden dolayı icad etmiştir.» buyurmuşlar. 5766- Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe ile Amru'n-Nâkıd, Züheyr b. Harb ve İbn Ebî Ömer de rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Süfyân b. Uyeyne rivâyet etti. H. Bize Ebû Kâmil El-Cahderî dahi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdül-Vâhid b. Ziyad rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ma'mer rivâyet etti. Her iki râvi Zührî'den, o da Sehl b. Sa'd'dan, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen Leys ile Yûnus'un hadîsi gibi rivâyette bulunmuşlardır. 5767- Bize Yahya b. Yahya ile Ebû Kâmil Fudayl b. Hüseyn ve Kuteybe b. Saîd rivâyet ettiler. Lâfz Yahya ile Ebû Kâmîl'indir. Yahya ahteranâ, ötekiler haddesenâ tâbirlerini kullandılar. (Dediler ki): Bize Haramad b. Zeyd, Ubeydullah b. Ebî Bekr'den, o da Enes b. Mâlik'den naklen rivâyet etti ki: Bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hücrelerinden birine laktı, o da yayla yahut yaylarla ona doğru ayağa kalktı. Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yaralamak İçin onu kolladığım hâlâ görür gibiyim. 5768- Bana Züheyf b. Harb rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ce-rir, Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti: «Bir kimse izinleri olmaksızın bir kavmin evine bakarsa, gözünü çıkarmaları onlara helâl olur.» buyurmuşlar. 5769- Bize İbn Ebî Ömer rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Sülyân, Ebû’z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Bİr adam izinsiz senin evine baksa da, ona ufak bir taş alarak gözünü çıkarsan, sana bir günah olmaz.» buyurmuşlar. Bu hadîsleri Buhârî «Diyâd» ve «İsti'zan» bahislerinde; E^frS rivâyetini Ebû Dâvud «Kitâbu'l-Edeb»'de tahrîc etmişlerdir." Midrâ: Kendisiyle saç düzeltilen bir demirdir. Bazıları tarak gibi bir şeydir, demiş. Bir takımları da kadının saçını düzelttiği bir çubuktur, demişlerdir. Buna rnidrât ve midraye de denir. Mişkas: Evvelce de görüldüğü vecihle okun ucundaki üç köşeli demirdir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in: «İzin ancak ve ancak gözden dolayı icad edilmiştir.» sözünden murad izin istemek, göz harama bakmasın diye meşru' kılınmıştır, demektir. Binâenaleyh bir kimsenin dolu dizgin başkasının hâline bakması, kapısına yanaşıp delikten içerisini gözetlemesi haramdır. Çünkü orada kendisine ecnebi olan kadın veya kadınlar görecektir. |