31- Sarmısak Yemenin Mubah Kılınışı, Büyüklerle Konuşmak İsteyen Kimsenin Onu ve Keza O Manadaki Sebzeleri Yememesi Gerektiğini Beyan Bâbı 5477- Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbn Beşşâr rivâyet ettiler. Lâfız İbnİ Müsennâ'nındir. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'-fer rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be Simak b. Harb'den, o da Câbir b. Semûra’dan, o da Ebû Eyyûb El-Ensârî'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e bir yiyecek getirildiği vakit ondan yer; fazlasını da bana gönderirdi. Bir gün bana bir fazla göndermişti ki, ondan yememişti. Çünkü içerisinde sarmisak vardı. Kendilerine: — Bu haram mıdır? diye sordum. «Hayır! Lâkin ben kokusundan dolayı ondan hoşlanmıyorum.» buyurdular. Ebû Eyyûb: —Öyleyse senin hoşlanmadığından ben de hoşlanmıyorum, demiş. 5478- Bize Muhammed b. Müsennâ rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Yahya b. Saîd, Şu'be'den bu isnadla rivâyet etti. 5479- Bana Haccâc b. Şâir ile Ahmed b. Saîd b. Sahr dahi rivâyet etti. Lâfızları birbirine yakındır. (Dediler ki): Bize Ebû'n-Nu'man rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Sabit rivâyet etti. (Haccâc b. Yezid'in rivâyetinde: Ebû Zeyd El-Ahvel'dir). (Dedi ki): Bize Asım b. Abdillah b. Haris, Ebû Eyyûb'un azatlısı Eflah'dan, o da Ebû Eyyûb'dan naklen rivâyet etti ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ona misafir olmuş ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) alt kata Ebû Eyyûb da üst kata yerleşmişler. Derken Ebû Eyyûb bir gece intibaha gelmiş ve: Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in başının üzerinde yürüyoruz, demiş. Bunun üzerine çekilerek bir kenarda gecelemişler. Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e söylemiş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'. «Alt kat daha yarayışlı.» buyurmuş.» Ebû Eyyûb: — Sen altında bulundukça ben bir çatının üstüne çıkamam, demiş. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Üst kata, Ebû Eyyûb da alt kata değişmişler. Ebû Eyyûb Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e yemek yaparmış. Sofra (dönüp) getirildiği vakit onun parmaklarının yerini sorar, parmaklarının yerini araştırırmış. Bir gün ona sarımsaklı bir yemek yapmış. Sofra geri getirildiği vakit Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in parmak yerlerini sormuş. Kendisine: — O yemedi, demişler. Bundan ürkmüş ve hemen yanına çıkarak: — Sarmısak haram mıdır? diye sormuş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): «Değildir! Lâkin ben ondan hoşlanmıyorum.» buyurmuş. Ebû Eyyûb: — Öyle ise senin hoşlanmadığından yahut senin kerih gördüğünden ben de hoşlanmam, demiş. Ebû Eyyûb: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelinirdi.» demiş. «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelinirdi.» cümlesinden murad, ona melekler ve vahiy gelirdi, demektir. Nitekim bir hadîste: «Ben sizin görüşmediklerinizle görüşüyorum. Melekler insanların rahatsız olduğu şeyden rahatsız olur.» buyurulmustur. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hiç bir zaman sarmısak yemezdi. Çünkü her an meleklerin ve vahyin gelmesi mümkündü. Şâfiîler'den Nevevî diyor ki: «Ulemâmız Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hakkında sarmı-sağın ve keza soğan, pırasa gibi şeylerin hükmünün ne olacağında ihtilâf etmişlerdir. Bazıları haram olduğunu söylemişse de, esah olan kavle göre haram değil, kerâhet-i tenzihiyye ile mekruhtur. Çünkü «Sarmısak haram mıdır?» suâline umumî olarak «Hayır!» cevâbını vermiştir. Sarmışağın ona haram olduğunu söyleyenlere göre bu cevabın mânâsı: Sizin hakkınızda haram değildir, demektir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in misafirliği esnasında evvelâ alt kata yerleşmesi, kendisine ve ziyaretçilerine daha uygun geldiği içindir. Hazret-i Ebû Eyyûb'un buna razı olmaması ise büyük terbiye ve nezaketindendir. Onun hoşlanmadığından hoşlanmaması da bunu gösterir. |