Geri

   

 

 

 

İleri

 

29- Kara Kebasin Fazileti Bâbı

5470- Bana Ebû't-Tahir rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdul-3ah b. Vehb, Yûnus'dan, o da İbn Şihab'dan, o da Ebû Seleme b. Abdirrahman'dan, o da Câbir b. Abdillah'dan naklen haber verdi. Câbir Şöyle dedi; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'le birlikte Merru'z-Zahran'da idik, Irak yemişi topluyorduk. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)

«Onun siyahını toplamağa bakini» buyurdular. Bunun üzerine biz:

— Ya Resûlallah! Galiba sen koyun gütmüşsün, dedik.

«Evet, onu gütmedik Hİç bir peygamber var mı?» buyurdu yahut bunun gibi bir söz söyledi.

Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu’l-Enbiya» ve «Kitâbu'l-Et'ime»'de; Nezâî «Velime» bahsinde tahrîc etmişlerdir.

Kebâs: Erak denilen misvak ağacının olgun yemişidir. Bazıları bunun incire benzer bir yemiş olduğunu, insanlarla develerin ve koyunların onu yediklerini ve hararet verdiğini söylemişlerdir. Bir rivâyete göre iki avucu dolduracak kadar salkımı olurmuş.

Ashâb-ı Kiramın: «Ya Resûlüllah! Galiba sen koyun gütmüşsün.» diye sormaları, yemişin siyahını tavsiye ettiği içindir. Erak yemişinin nevilerini iyi bilenler ekseriyetle çobanlar olurdu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in vaktiyle koyun gütmesindekî hikmeti Hattâbî şöyle izah etmiştir: «Allahü teâla Peygamberliği dünyaya dalanlara ve refah sahiplerine vermemiş; koyun güdenlere tevazu ve sanat sahiplerine ihsan etmiştir. Nitekim Hazret-i Eyyûb'un terzi, Zekeriyya (aleyhisselâm)'ın doğramacı olduğu rivâyet edilir.» Nevevîde: «Bundaki hikmet tevazu benimsemeleri, kalblerin halvetle sâfileşmesi, bu suretle ümmetlerini idareye intikalleridir» diyor.