Geri

   

 

 

 

İleri

 

16- Aynı Kabın İçine Solumanın Keraheti ve Kabın Dışına Üç Defa Teneffüs Etmenin Müstehab Oluşu Bâbı

5404- Bize İbn-i Ebi Ömer rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Sekafî Eyyûb'dan, o da Yahya b. Ebî Kesir'den, o da Abdullah b. Ebî Katâde'den, o da babasından naklen rivâyet etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) icabın içine solumaktan nehiy buyurmuş.

5405- Bize Kuteybe b. Saıd ile Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Veki' Azra b. Sabit El-Ensârî'den, o da Sümâme b. Abdillah ta. Enes'den, o da Enes'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kabın İçine üç defa şolurmuş.

5406- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdül-Vâris b. Saîd haber verdi. H.

Bize Şeyban b. Ferrûh da rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdü'l-Vâris Ebû Isâm'dan, o da Enes'den naklen rivâyet etti. Enes şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) içtiği şeyin içine Üç defa solur ve:

«Bu daha kandırıcı, daha salim ve afiyetlidir.» buyururdu.

Enes: «İşte ben de içilen şeyin içine üç defa soluyorum,» demiş.

5407- Bize bu hadîsi Kuteybe b. Saîd ile Ebû Bekr b. Ebi Şeybe de rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Veki', Hişâmı Destevâî'den, o da Ebû Isâm'dan, o da Enes'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadîsin mislini rivâyet etmiştir. O «Kabın içine» demiştir.

Bâbımızın Ebû Katâde rivâyetini Buhârî «Kitâbu'l-Vudu» ve «Kltabu'l-Eşribe»'de; Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî ve İbn-i Mâce «Taharet» bahsinde; Enes hadîsini Buhârî, Tirmizî ve İbni Mâce «Kitâbu'l-Eşribe»'de; Nesâî «Velîme» bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir.

Nevevî: «Bu iki hadîs bizim yaptığımız başlığa hamledilmiştir. Bunların biri başlığın evveline, diğeri sonuna aiddir,» diyor. Nevevî bu sözüyle birinci hadîsinde kab içine solumanın mekruh, ikinci hadîsinde kabın içinde soluk almanın müstehab olduğuna delil teşkil ettiğini anlatmak istemiştir.

Teneffüsün iki mânâsı vardır. Birisi suyu içip, bardağı ağzından ayırmadan onun içine solumaktır. Bu mekruhtur. Diğeri suyu ve benzeri bir şeyi üç nefeste içmek ve her nefeste kabı ağzından ayırarak dışarıya solumaktır. Terkibin aslı havanın veya başka bir şeyin ciğerden çıkmasına delâlet eder. Kabın içine solumaktan nehiy buyurulması bir terbiye ve nezâket yasağıdır. Çünkü soluyan kimsenin ağzından veya burnundan kabın içine başkalarını iğrendirecek salya, pis koku ve yemek kırıntısı gibi şeyler karışabilir. Bir de bu şekilde su içmek hayvanların âdetidir. İnsanlar için bu işin âdabı üç nefeste içmek ve her nefeste kabı ağzından ayırmaktır. Kabın dışına solumak makbul bir nezâkettir. Hazret-i Enes'in: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kabın İçine üç defa solurdu» demesi içerken her defa kabı ağzından ayırmak şartıyle üç defa nefes alırdı manasınadır. Hele de hadîsin sonunda: «Bu daha kandırıcı, daha salim ve daha afiyeflidîr» buyurduğuna göre, kabın içine solumuş olması bahis mevzuu değildir. İçine soluduğunu kabul etsek bile, bunu caiz olduğunu bildirmek için yapmıştır. Yahut buradaki yasak Peygamber'den başkalarına mahsustur, deriz.

Bu babda kablardan içilen ve yenilen her şeyin hükmü müsavidir.

İbn-i Âbbâs (radıyallahü anh)'ın su içtiği zaman iki defa nefes alirdığı rivâyet olunmuştur. Maamafih bu iki ile iktifa edileceğine nassan delil teşkil etmez. Esasen su içerken müstehab olan, üç defa kabın dışına nefes almaktır. Bu rivâyetlere bakarak ulemâ bir nefeste su içmenin caiz olup olmadığında ihtilâf etmişlerdir. Said b. Müseyyeb ile Ata' b. Ebî Rebah’ın bir nefeste su içmeye cevaz verdikleri rivâyet olunur. İbn-i Abbâs (radıyallahü anh) ile Tavus ve îkrime bir nefeste su içmenin mekruh olduğuna kaildirler. İbn-i Abbâs: «Bu şeytan içişidir.» demiştir.

Esrem bu babda şunları söylemiştir: «Bu hadîsler zahirlerine göre muhteliftirler. Bizce bu hususta çözüm yolu bir, iki, üç ve daha fazla nefes alarak içmenin caiz olmasıdır. Zira bu hususta rivâyetlerin muhtelif olması kolaylığa delâlet etmektedir. Ama üç nefesi ihtiyar ederse iyi olur.»