11- Nebiz İçmek ve Kapları Örtmek Hususunda Bir Bab 5360- Bize Züheyr b. Harb ile Mulıamraed b. Müsennâ ve Ahd b. Humeyd hep birden Ebû Âsım'dan rivâyet ettiler. İbn-i Müsennâ dedi ki: Bize Dalıhâk rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İbn-i Cüreyc haber verdi. (Dedi ki): Bana Ebû'z-Zübeyr haber verdi ki, kendisi Câbir b. Abdillah'i şunu söylerken işitmiş. Bana Ebû Humeyd'i Sâid'i haber verdi. (Dedi ki): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e Nakî'den örtülmemiş olduğu halde bir bardak süt getirdim. Bunun üzerine: «Onu velev üzerine aykırı bir çırpı koymak suretiyle olsun örtseydîn ya!» buyurdular. Ebû Humeyd: «Tulumların bağlanması ancak geceye mahsus emredilmiş; kapıların kapanması da geceye mahsus emir duyurulmuştu,» demiş. 5361- Bana İbrahim b. Dinar da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ravh b. Ubade rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İbn-i Cüreyc ile Zekeriyya b. İs-hâk rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Ebû'z-Zübeyr haber verdi. Kendisi Câbir b. Abdillah'ı şunu söylerken işitmiş: Bana Ebû Humeydi Sâid'i haber verdi ki Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e bir tas süt getirmiş... Râvi yukarki hadîsin mislini zikretmiştir. Yalnız Zekeriyya Ebû Humeyd'in «Geceleyin» dediğini anmamıştır. 5362- Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Küreyb rivâyet ettiler. Lâfız Ebû Küreyb'indir. (Dediler ki): Bize Ebû Muâviye, Âmeş’den, o da Ebû Salih'den, o da Cabir b. Abdillah'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e birlikte idik. Su istedi ve bir adam: — Ya Resûlallah! Sana nebiz sunmayalım mı? dedi. Bunun üzerine: «Hay hay!» buyurdular. Adam hemen koşarak çıktı ve içinde nebiz bulunan bir tas getirdi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Onu velev üzerine aykırı bir çırpı koymak suretiyle olsun örtseydin ya!» buyurdu ve içti. 5363- Bize Osman b. Ebî Şeybe de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Cerir Âmeş'den, o da Ebû Süfyân ile Ebû Salih'den, onlar da Câbir'den naklen rivâyet etîi. Câbir (Şöyle dedi): Ebû Humeyd denilen bir adam Naki'den bir tas süt getirdi de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine: «Onu velev üzerine aykırı bir çırpı koymak suretiyle olsun Örtseydin ya!» buyurdular. Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu'l-Eşribe»'de tahrîc etmiştir, Nakî': Va'dil Akik'de bir yerin ismidir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in koyun otlatmak için koruduğu yerin burası olduğu söylenir. Ki Medine'den yirmi fersah uzaktadır. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kabın üzerine hiç olmazsa aykırı bir çubuk konulmasını emir buyurması, Örtecek başka bir şey bulunmadığına göredir. Ulemâ, kapları Örtme emrinin birçok faideleri olduğunu söylemişlerdir. Bunlardan iki tanesi buradaki hadîslerde varid olmuştur. Biri şeytandan korumaktır. Çünkü şeytan kapak açamaz, bağ çözemez. İkincisi senenin bir gecesinde inen taundan korumaktır. Bunlardan maada pisliklerden korumak, muhtelif sinek ve böceklerden muhafaza gibi faydaları vardır. Zira açık bırakılan kabın içine geceleyin akreb gibi zehirli bir hayvan düşebilir. Bunu bilmeyen kimse kabın içindekini yer veya içerse zehirlenir. Hazret-i Ebû Humeyd'in kapları örtmek geceye mahsustu sözü hadîsin metninden değildir. Nevevî diyor ki: «Ekseri usul ulemasının kavline göre —ki İmâm Şafiî ile diğer ulemanın mezhebleri de budur. Sahabinin tefsiri lâfzın zahir olan mânasına muhalif ise hüccet değildir. Bu tefsir konusunda başka müçtehidlerin ona uyması lâzım gelmez. Ama hadîsin zahiri mânâsında sahabinin sözüne muhalif bir şey yok, fakat mücmel olursa bu takdirde sahabinin te'viline müracaat olunur ve hadîs onun söylediğine hamledilir... Kapları örtme emri umumîdir. Binâenaleyh râvinin mezhebi ile amel ederek tahsisi kabul etmez. Umum üzere bırakılır.» |