19- Muhacirin Vatan Edinmek İçin Yurduna Dönmesinin Haram Kılınması Bâbı 4932- Bize Kuteyfae b. Saîd rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hatim (yani İbnİ İsmail) Yezîd b. Ebî Ubeyd'den, o da Seleme b. Ekva'dan naklen rivâyet etti, kendisi Haccâc'ın yanına girmiş de (Haccâc): — Ey EkvaJ oğlu! Gerisin geriye döndün mü? Bedevîleştin mi? diye — Hayır! Ve lâkin Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana çöle gitmeye izin verdi. Demiş. Bu hadîsi Buhâri «Kitâb'l-Fiten» de; Nesâî «Bey'at» da lahrîc etmişlerdir. Konuşma Haccâc b. Yûsuf Es-Sekafî'-nin Hicaz valisi bulunduğu sıralarda 74 târihinde olmuştur. Haccâc «gerisin geriye döndün mü » suâli ile Nesâî'nin tahrîc ettiği İbn Mes'ûd hadîsine işaret etmiş olacaktır, Mezkûr hadisde ri-bâyı yiyene ve müvekkiline lanet okunduktan sonra: «Hicretinden sonra gerisi geriye donene de Allah iânet eylesin!» denilmektedir. Kâdî Iyâz diyor ki: «Muhacirin hicretim terk ederek tekrar vatanına dönmesinin haram kılındığına ve muhacirin çöl hayatına dönmesinin büyük günahlardan olduğuna ümmet icmâ' etmiştir. İşte Haccâc — Seleme kendisinin çöle Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in izni ile çıktığını bildirinceye kadar— buna işaret etmiştir. Ama ihtimâl Seleme vatanından başka bir yere gitmiştir. Yahut hicretten maksad, muhacirin vardığı yerde kalmasıdır. Bunun farz kılınması Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e yardım etmek veya onunla beraber olmak için, onun zamanına mahsustur. Yahut bu mesele Mekke'nin fethinden önce olmuştur. Mekke fethedilip Allah isîâmı bütün dinlerden üstün, küfrü zelil ve müslümanları aziz kılınca artık hicretin farziyeti sakıt olmuş; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): «Fefihden sonra hicret yoktur! Buyurmuştur...» Yine Kâdî'nin beyânına göre Mekke'nin fethinden önce hicretin Mekke'lilere farz olduğuna ulema ittifak etmişlerdir. Başkaları hakkında ihtilâf edilmiş; bir takımları onlara vâcib değil mendûb olduğunu söylemişlerdir. Bazlarına göre hicret, bütün halkı müslümanlığı kabul etmeyen yerler müslümanlarına farzdı. Bunun sebebi, müslümanı küffann hükmünden kurtarmaktı. Buhârî'nin bir rivâyetinde: «Hazret-i Osman şehid edildikten sonra Seleme b. Ekva' Rabeze'ye çekildi. Ve orada bir kadınla evlendi. Bu kadın ona birkaç çocuk doğurdu. Seleme ölümünün birkaç gün öncesine kadar orada kaldı. Nihayet Medîne'ye indi.» deniliyor. Rabeze Medîne'ye ^ konak mesafede bir yerdir. Hazret-i Seleme 74 târihinde Medine'de vefat etmiştir. |