Geri

   

 

 

 

İleri

 

4- Gadrin Haram Kılınması Bâbı

4627- Bize Ebû Bekir b. Ebi Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Muhammed b. Bişr ile Ebû Üsâme rivâyet ettiler. H.

Bana Züheyr b. Harb ile Ubeydullah b. Saîd (yani Ebû Kudâmete's-Serahsî) de rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Yahya —ki Kattân'dir— rivâyet etti. Bunların hepsi Ubeydullah'dan rivâyet etmişlerdir. H.

Bize Muhammed b. Abdillâh b. Nümeyr dahi rivâyet etti. Lâfız onundur.

(Dedi ki): Bize babam rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ubeydullah, Nâfi'den, o da İbn Ömer'den naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Allah kıyâmet gününde gelmiş geçmiş bütün İnsanları bir araya topladığı vakit her vefasız için bir sancak çekilecek; ve: işte fülân oğlu fülânın vefasızlığı budur! denilecektir.» buyurdular.

4628- Bize Ebû'r-Rabi' El-Ateki rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hammâd rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Eyyûb rivâyet etti. H.

Bize Abdullah b. Abdirrahmân Ed-Dârimî de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Affân rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Sahr b. Cüveyriye rivâyet etti. Bu râvilerin ikisi ek Nâfi'den, o da İbn Ömer'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadîsi rivâyet etmişlerdir.

4629- Bize Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe ve İbn Hucr da İsmâîl b. Ca'fer'den, o da Abdullah b. Dinar'dan naklen rivâyet ettiler ki, İbn Dinar, Abdullah b. Ömer'i şöyle derken işitmiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Şüphesiz ki vefasız için kıyâmet gününde Allah bir sancak dikecek ve: Dikkati.. Bu fülânın vefasızlığıdır! denilecektir.» buyurdular.

4630- Bana Harmeletü'bnü Yahya rivâyet etti. Dedi ki: Bize İbn Vehb haber verdi.

(Dedi ki): Bana Yûnus, İbn Şihâb'dan, o da Abdullah'ın iki oğlu Hamza ile Sâlim'den' naklen haber verdi ki, Abdullah b. Ömer Şöyle dedi: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i:

«Kıyâmet gününde her vefasız için bir sancak olacaktır.» buyururken işittim.

4631- Bize Mufaammed b. El-Müsennâ ile İbn Beşşâr da rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize İbn Ebî Adiy rivâyet etti. H.

Bana Bişr b. Halid dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Muhammed (yani İbn Ca'ferJ haber verdi. Bunların ikisi de Şu'be'den, o da Süleyman'dan, o da Ebû Vâil'den, o da Abdullah'dan, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen rivâyet etmişlerdir.

«Kıyâmet gününde her vefasız için bir sancak olacak: Bu fülânın vefasızlığıdır; denilecektir.» buyurmuşlar.

4632- Bize bu hadîsi İshâk b. İbrahim de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Nadr b. Şümeyl haber verdi. H.

Bana Ubeydullah b. Saîd dahi rivâ et etti.

(Dedi ki): Bize Abdurrahmân rivâyet etti. Bunların hepsi Şu'be'den bu isnâdla rivâyette bulunmuşlardır. Yalnız Abdurrahmân’ın hadîsinde: «Bu fülânın vefasızlığıdır; denilecektir.» cümlesi yoktur.

4633- Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe de rivâyet etti.

(Dedi ki) ; Bize Yahya b. Âdem, Yezîd b. Abdilâzîz'den, o da A'meş'den, o da Şakîk'dan, o da Abdullah'dan naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Kıyâmet gününde her vefasız için bir sancak olacak; onunla tanınacak: Bu fülânın vefasızlığıdır; denilecektir.» buyurdular.

4634- Bize Muhammed b. El-Müsennâ ile Ubeydullah b. Saîd rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Abdurrahman b. Mehdi, Şu'be'den, o da Sabit'den, o da Enes'den naklen rivâyet etti. Enes şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Kıyâmet gönünde her vefasız için bir sancak olacak; onunla bilinecektir.» buyurdular.

4635- Bize Muhammed b. El-Müsennâ ile Ubeydullah b. Saîd rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Abdurrahmân rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şu'be, Huleyd'den, o da Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti.

«Kıyâmet gününde her vefasız için arkasında bir sancak olacaktır.» buyurmuşlar.

4636- Bize Züheyr b. Harb rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ab-düssamed b. Abdilvâris rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Müstemir b. Keyyân rivâyet etti.

(Dedi ki) ; Bize Ebû Nadra, Ebû Saîd'den naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Kıyâmet gününde her vefasız için bir sancak olacak; kendisi için vefasızlığı mikdarı dikilecektir. Dikkat edin ki, gadir i'tibarı ile âmmeyi idare edenden daha büyük vefasız yoktur.» buyurdular.

Bu hadîslerden Abdullah b. Ömer rivâyetini Buhârî «Kitabu’l-Edeb» ile «Kitâbu'l-Fiten»de; Abdullah b. Mes'ûd rivâyetini «Kitâbu'l-Cizye»de tahrîc etmiştir.

Gadir: Bir şeyi yapacağına söz verip de yapmayan vefasız demektir. Her vefasız için bir sancak dikilmekten murâd: Onu halk huzurunda teşhîr edecek bir alâmet dikilmesi dir. Eskiden bir kimse verdiği sözü yerine getirmezse Araplar pazar yerlerine sancaklar dikerek onun vefasızlığını teşhir ederlermiş.

«Bu filânın vefasızlığıdır.» cümlesinin manâsı: Bu onu rezîl eden vefasızlığının alâmetidir, demektir.