Geri

   

 

 

 

İleri

 

4- İnsanın Kendine veya Bir Uzvuna Saldıran Kimseyi, Saldırılan Defeder de Öldürür veya Bir Uzvunu Telef Ederse -Ödemesi İcab Etmeyeceği Bâbı

4459- Bize Muhammed b. El-Müsennâ ile İbn Beşşâr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti.

(Dedi ki) ; Bize Şu’be, Katâde'den, o da Zürâra'dan, o da Imrân b. Huşayn'dan naklen rivâyet etti. Şöyle dedi:

Yala b. Münye yahut İbn Ümeyye bir adamla kavga etti de biri diğerini ısırdı. O da elini ağzından çekerek ön dişini çıkardı. (İbn’l-Müsennâ: İki ön dişini dedi.) Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in huzuruna dâvaya çıktılar. O da:

«Sizden biriniz aygırın ısırdığı gibi ısırıyor mu? Ona diyet yok!..» buyurdu.

4460- Bize yine Muhammed b. El-Müsennâ ile İbn Beşşâr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şu'be, Katâde'den, o da Ata'dan, o da İbn Ya'lâ'dan, o da Ya'lâ'dan, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadisin mislini rivâyet eyledi.

4461- Bana Ebû Gassân El-Mismaî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Muâz (yani İbn Hişâm) rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana babam, Katâde’den, o da Zürâra b. Evfâ'dan, o da Imrân b. Husayn'dan naklen rivâyet etti ki, bir adam birinin kolunu ısırmış. O da kolunu çekivermiş ve ön dişi düşmüş. Derken dâva Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e arzolunmuş, fakat onu iptal ederek:

«Onun etini mi yemek istedin?» buyurmuşlar.

4462- Bana Ebû Gassân El-Mismaî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Muâz b. Hişâm rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana babam, Katâde'den, o da BüdeyVden, o da Ata' b. Ebî Rabâh'dan, o da Safvân b. Ya'lâ'dan naklen rivâyet etti ki, Ya'lâ b. Münye'nin çırağının kolunu bir adam ısırmış. O da kolunu çekmiş ve Ön dişi düşüvermiş. Bunun üzerine dâva Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e arzolunmuş; fakat o bunu iptal ederek:

«Onu aygır devenin kemirdiği gibi kemirmek mi istedin?» buyurmuşlar.

4463- Bize Ahmed b. Osman En-Nevfelî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Kureyş b. Enes, İbn Avn'dan, o da Muhammed b. Sîrîn'den, o da Imrân b. Husayn'dan naklen rivâyet etti ki, bir adam birinin elini ısırmış. O da elini çekmiş ve adamın bir veya iki ön dişi düşüvermiş. Bunun Üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den yardım dilemiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ;

«Bana ne emrediyorsun? Ona elini senin ağzına koymasını, senin de aygırın kemirdiği gibi kemirmeni mi emretmemi istiyorsun? Ver elini de ısırsın! Sonra çek!» buyurmuşlar.

4464- Bize Şeybân b. Ferrûh rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hemmâm rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Atâ', Safvân b. Ya'lâ b. Münye’den, o da babasından naklen rivâyet etti. Şöyle dedi:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e bir adam geldi, bu adam birinin elini ısırmış; o da elini çekmiş ve iki Ön dişi (yani ısırdığı kimsenin dişleri) düşmüştü. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bu dâvayı ibtâl etti; ve: «Onu aygırın kemirdiği gibi kemirmek mi istedin?» buyurdular.

4465- Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû Üsâme rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Cüreyc haber verdi.

(Dedi ki): Bana Atâ' haber verdi.

(Dedi ki): Bana Safvân b. Ya'lâ b. Ümeyye, babasından naklen haber verdi. Babası Şöyle dedi:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e birlikte Tebûk gazâsına iştirak ettim. (Ya'lâ: Bu gaza bence en sağlam amelimdir, demiş.) Atâ' da şunu söylemiş: Safvân dedi ki: Ya'lâ «Benim bir çırağım vardı; bir insanla kavga etti de biri diğerinin elini ısırdı. (Safvân bana hangisi diğerini ısırdığını söyledi.) Derken ışınlan şahıs elini ısıranın ağzından çekiverdi; ve iki ön dişinden birini çıkardı. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldiler. Fakat o adamın ön dişini heder kıldı.» dedi.

4466- Bize bu hadîsi Amr b. Zürâra da rivâyet etti,

(Dedi ki): Bize İsmail b. İbrahim haber verdi.

(Dedi ki): Bize İbn Cüreyc bu isnâdla bu hadisin benzerini haber verdi.

Buradaki Imrân b. Husayn rivâyetlerini Buhârî «Diyât, İcâre, Cihâd» ve «Megâzî» bahislerinde; Tirmizî ile İbn Mâce «Diyâuda; Nesâî «Kısas» bahsinde tahrîc etmişlerdir.

Hadîsin muhtelif rivâyetlerinden anlaşılıyor ki, bahis mevzuu kavga Hazret-i Ya’lâ ile çırağı arasında vuku' bulmuş ve Ya'lâ (radıyallahü anh) çırağının kolunu ısırmıştır. Gerçi hadîsin bir rivâyetinde Ya'lâ (radıyallahü anh)'ın: «Benim bir çırağım vardı; bir insanla kavga etti de biri diğerinin elini ısırdı...» dediği bildiriliyorsa da bu söz ısıranın kendisi olmasına aykırı değildir. Çünkü bir insan kendini kinaye yolu ile anlatarak dinleyenden gizleyebilir. Bu bâbta Nevevî şunları söylemiştir: «Hafızlar diyor ki: Sahîh ve meşhur olan kavle göre ışınlan Ya'lâ değil, çırağıdır. Mâmâfîh vak'anın Ya'lâ ile çırağı arasında bir veya iki zamanda iki defa cereyan etmiş olması da ihtimâl dahilindedir Kurtubî , Hazret-i Ya'lâ'nın büyük bir zât olduğunu dikkate alarak ısırmayı ona yakıştıramamış; çırağına hamletmeyi evlâ görmüştür.

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in:

«Ver elini de ısırsın, sonra çek!..» buyurması, emir değil red ve inkârdır. Yani: Sen elini ısırması için onun ağzına koyamıyorsun. O halde onun elini senin ağzından çekmesine neden canın sıkılıyor da işlediği cinayeti Ödetmek istiyorsun? demek istemiştir.

Hadîs-i şerifte geçen: «Bu dâvayı ibtâl etti» ve «O adamın ön dişini heder kıldı» cümlelerinden murâd: Dişi çıkarılan zâta bir şey ödenmeyeceğine hükmetmesidir.