12- Bir Kimsenin Bir Köledeki Hissesini Azad Etmesi Bâbı 4415- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. (Dedi ki): Mâlik'e: Sana Nâfi', İbn Ömer'den naklen rivâyet etmiş ki, şunu söylemiş, dedim: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Bir kimse bir köledeki hissesini âzâd eder de kölenin kıymetine yetecek malı bulunursa, o kimse namına âdil kıymet biçilir; ve ortaklarına hisseleri verilir; köle de onun nâmına âzâd olur. Aksi takdirde köleden âzâd olan miktar âzâd olur.» buyurdular. 4416- Bize İbn Nümeyr rivâyet etti. (Dedi ki): Bize babam rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ubeydullah, Nâfi'den, o da İbn Ömer'den naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Bir kimse bir memlûktaki hissesini âzâd ederse, kölenin kıymetine yetecek malı bulunduğu takdirde, bütününün âzâdı onun üzerinedir. Şayet malı yoksa, köleden âzâd olan miktar âzâd olmuştur.» buyurdular. 4417- Bize Şeybân b. Ferrûh rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Cerîr b. Hazim, Abdullah b. Ömer'in âzâdlısı Nâfi'den, o da Abdullah b. Ömer'den naklen rivâyet etti. Dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Bir kimse bir köledeki hissesini âzâd eder de, kölenin kıymetine yetecek kadar malı bulunursa o kimse nâmına âdil kıymet biçilir. Aksi takdirde köleden âzâd olan miktar âzâd olmuştur.» buyurdular. 4418- Bize Kuteybe b. Saîd ile Muhammed b. Rumh, Leys b. Sa'd'dan rivâyet ettiler. H. Bize Muhammed b. El-Müsennâ da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ab-dulvehhâb rivâyet etti. (Dedi ki): Ben Yahya b. Saîd'den dinledim. H. Bana Ebû'r-Babî' ile Ebû Kâmil dahi rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Hammâd —ki İbn Zeyd'dir— rivâyet etti. H. Bana Züheyr b. Harb da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İsmail —yani İbn Uleyye— rivâyet etti. Bunların ikisi de Eyyûb'dan rivâyet etmişlerdir. H. Bize İshâk b. Mansûr dahi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdurrazzâk, İbn Cüreyc'den naklen haber verdi. (Dedi ki): Bana İsmail b. Ümeyye haber verdi. EL Bize Muhammed b. Râfi' de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İbn Ebî Füdeyk, İbn Ebî Zi'b'den rivâyet etti. H. Bize Harun b. Saîd El-Eyli dahi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İbn Vehb haber verdi. (Dedi ki): Bana Üsâme —yani İbn Zeyd— haber verdi. Bu râvilerin hepsi Nâfi'den, o da İbn Ömer'den, o da Nebî (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadîsi rivâyet etmişlerdir. Bunların hadîsinde «Şayet malı yoksa, köleden âzâd olan mikdâr âzâd olmuştur.» cümlesi yoktur. Yalnız Eyyûb'la Yahya b. Saîd'in hadîsi müstesna! Onlar bu cümleyi hadiste zikretmişler; fakat: «Bu, hadîsten bir şey midir, yoksa onu Nâfi' kendinden mi söylemiştir, bilmiyoruz!» demişlerdir. Bu râvilerin Leys b. Sa'd'dan maada hiç birinin rivâyetinde: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den dinledim.» cümlesi yoktur. 4419- Bize Amru'n-Nâkıd ile İbn Ebî Ömer ikisi birden İbn Uyeyne'den rivâyet ettiler. İbn Ebî Ömer dedi ki Bize Süfyân b. Uyeyne, Amr'dan, o da Salim b. Abdillâh'dan, o da babasından naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Bir kimse bir başkası ile aralarında (ortak mal) olan bir köleyi âzâd ederse o kimsenin üzerine malında, eksik ziyâde olmamak şartı ile, âdil kıymet biçilir. Sonra eğer zenginse, köle malından âzâd olur.» buyurmuşlar. 4420- Bize Abd b. Humeyd de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdurrazzâk rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ma'mer, Zührî'den, o da Sâtim’den, o da İbn Ömer'den naklen haber verdi ki, Peygamber: «Bir kimse bir köledeki hissesini âzâd ederse, kalanı, kölenin kıymetine yetecek kadar malı olmak şartı ile malından âzâd olur.» buyurmuşlar. 4421- Bize Muhammed b. El-Müsennâ ile Muhammed b. Beş-şar rivâyet ettiler. Lâfız İbn'l-Müsennâ'nındir. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be, Katade'den, o da Nadir b. Enes'den, o da Beşîr b. Nehîk'den, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti. İki kişi arasında (ortak mal) olup da birinin âzâd ettiği memlûk hakkında: « (Diğeri) öder!» buyurmuşlar. 4422- Bize bu hadîsi Ubeydullah b. Muâz da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize babam rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be bu isnâdla rivâyet etti. «Bir kimse bir memlûkten bir hisse âzâd ederse o memlûk onun malından âzâd olur.» buyurmuşlar. 4423- Bana Amru'n-Nâkıd da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İsmail b. İbrahim, İbn Ebî Arûbe'den, o da Katâde'den, o da Nadr b. Enes'den, o da Beşîr b. Nehîk'den, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti. «Bir kimse bir köledeki hissesini âzâd ederse, malı olduğu takdirde kölenin kurtuluşu onun malındandir. Malı yoksa, köleyi meşakkat vermemek şartı ile köle çalışıp kazandırılır.» buyurmuşlar. 4424- Bize bu hadîsi Ebû Bekir b. Ebî Şeybe de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Aliy b. Mushir ile Muhammed b. Bişr rivâyet ettiler. H. Bize İshâk b. İbrahim ile Aliy b. Haşrem dahi rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Îsâ b. Yûnus haber verdi. Bu râvilerin hepsi İbn Ebi Arûbe'den bu isnâdla rivâyette bulunmuşlardır, isa'nın hadîsinde: «Sonra âzâd etmeyenin hissesinde meşakkat vermemek şartı ile çalışıp kazandırılır.» cümlesi vardır. Bu hadîsler «Itk» bahsinde geçti. İmâm Nevevî: «Bunlar Itk bahsinde bütün tarîkleri ile îzâh edilerek geçmiştir. Müslim'in âdeti Mlâfına —tekrara hacet yokken— onları burada tekrarına şaşılır!..» diyor. 4425- Bize Aliy b. Hucr Es-Sa'dî ile Ebû Bekir b. Ebi Şeybe ve Züheyr b. Harb rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize İsmail —ki İbn Uleyye'dir— Eyyûb'dan, o da Ebû Kılâbe'den, o da Ebû'l-Mühelleb'den, o da Imrân b. Husayn'dan naklen rivâyet etti ki, bir adam ölürken altı memlûkünü âzâd etmiş. Bunlardan başka malı yokmuş. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) köleleri çağırarak üçte birer olmak üzere taksim etmiş; sonra aralarında kura çektirerek ikisini âzâd etmiş; dördünü köle olarak bırakmış. Adam hakkında da ağır söz söylemiş. 4426- Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hammâd rivâyet etti. H. Bize İshale b. İbrahim ile İbn Ebî Ömer de Sekafî'den rivâyet ettiler. Her iki râvi Eyyûb'dan bu isnâdla rivâyette bulunmuşlardır. Ham. mâd'ın hadîsi, İbn Uleyye'nin rivâyeti gibidir. Sekafî'ye gelince: Onun hadîsinde: «Ensârdan bir adam ölürken vasiyyet ederek altı memlûk âzâd eyledi.» cümlesi vardır. 4427- Bize Muhammed b. Minhâl Ed-Darîr ile Ahmed b. Abde de rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Yezîd b. Zürey' rivâyet etü. (Dedi ki): Bişâm b. Hassan, Muhammed b. Sîrîn'den, o da Imrân b. Husayn'dan, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen İbn Uleyye ile Hammâd hadîsi gibi rivâyette bulundular. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ölen zât hakkında ağır söz söylemesi, onun bu yaptığını beğenmediği içindir. Rivâyetlerin birinde bu ağır konuşma tefsir edilmiş; Resûlülluh (sallallahü aleyhi ve sellem)'in: «Bilseydik bunun cenaze namazını kılmazdık!..» buyurduğu bildirilmiştir. Bundan murâd yalnız kendisinin iştirak etmek istemediğini beyândır; yoksa namazı hiç kılınmaz demek değildir. Hadis-i şerif «Köle âzâdı gibi hususâtta kur'aya baş vurulur.» diyen İmâm Mâlik, Şafiî, Ahmed b. Han bel, İshâk, Davûd-u Zahirî ve İbn Cer îr'in delilleridir. Onlara göre ölüm döşeğinde olan bir kimse kölelerini âzâd etse yahut bu hususta vasiyette bulunsa, aralarında kur'a çekilerek üçte biri âzâd olur. İmâm A'zam, Şa'bi, İbrahim Nehaî, Kâdî Şüreyh, Saîd b. El-Meseyyeb ve Hasan-ı Basrî'ye göre kur'a caiz değildir. Her köleden söylenen mikdâr âzâd olur; bütünü âzâd olmak köleler çalışıp kazanmaya sevk edilirler. Hadîsin Hişam b. Hassan rivâyeti sebebi ile Dafirekutnî, İmâm Müslim'e itirazda bulunmuş: «Söylendiğine göre bu hadîsin rivâyet silsilesindeki Muhammed b. Şîrîn onu Imrân'dan değil, Hâlid El-Hazzâ'dan dinlemiştir...» demişse de Nevevî bu itirazı reddetmiş ve şunları söylemiştir: «Bunda İbn Şîrîn'in Imrân'dan işitmediğine dair sarahat yoktur; işitmediği sabit'olsa bile bu, hadîsin sıhhatine dokunmaz; İmâm Müslim'e de bu hususta bir muâhaze teveccüh etmez. Çünkü Müslim onu ancak —açık olan sahih tarîklerini zikrettikten sonra— mütabaat için getirmiştir...» |