19- Ribayi Yiyenle Yedirene Lanet Bâbı 4176- Bize Osman b. Ebî Şeybe ile İshâk b. İbrahim rivâyet ettiler. Lâfız Osman'ındır. İshâk (Bize haber verdi) tâbirini kullandı. Osman: Bize Cerîr, Muğîre'den naklen rivâyet etti; dedi. Muğîre şunu söylemiş: Şibâk, İbrahim'e sordu da İbrahim, Alkame'den, o da Abdullah’dan naklen rivâyette bulundu. (Dedi ki): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ribâyı yiyene de, yedirene de lanet buyurdu. Râvi diyor ki: Ben, kâtibine de, şahidlerine de (lanet etmedi) mi? dedim. (Abdullah): Biz ancak İşittiğimizi söyleriz; cevabını verdi. 4177- Bize Muhammed b. Es-Sabbâh ile Züheyr b. Harb ve Osman b. Ebî Şeybe rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Hüşeym rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ebû'z-Züheyr, Câbir'den naklen haber verdi. Câbir Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Ribâyi yiyene, yedirene, kâtibine ve şahidlerine lanet etti ve: «Onlar müsavidirler.» buyurdu. Bu iki rivâyet ribâ yemenin, yedirmenin, ribâ muamelesi yapanlar arasında kâtiplik ve şahidlik yapmanın haram olduğuna açık delildirler. Hanefîler'den İmâm A'zam'la İmâm Muhammed'e göre dâr-ı harpde yaşayan bir harbî yani o memleket teb'asından bir gayri müslim ile müslüman arasında ribâ muamelesi caizdir. Kumar dahi aynı hükümdedir. İmâm Ebû Yûsuf bunları tecviz etmemiştir. Hadîs-i şerif bâtıla yardımın haram olduğuna da delildir. |