Geri

   

 

 

 

İleri

 

9- Köpeğin Parası, Kahinin Ücreti ve Fahişenin Mehrinin Haram Kılınması; ve Kediyi Satmaktan Nehi Bâbı

4092- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki): Mâlik'e, İbn Şihâb'dan dinlediğim, onun da Ebû Bekr b. Abdirrahmân'dan, onun da Ebû Mes'ûdu Ensârî'den naklen rivâyet ettiği şu hadîsi okudum: Resüllallah (sallallahü aleyhi ve sellem), köpeğin parasını, fahişenin mehrini ve kâhinin ücretini yasak etmişler.

4093- Bize Kuteybe b. Saîd ile Muhammed b. Rumh, Leys b. Sa'd'dan rivâyet ettiler. H.

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Süfyân b. Uyeyne rivâyet etti. Her iki râvi Zührî'den bu isnâdla bu hadîsin mislini rivâyet etmişlerdir. İbn Rumh'un rivâyet ettiği Leys hadîsinde «Leys'in Ebû Mes'ûd'dan işittiği» zikredilmiştir.

4094- Bana Muhammed b. Hatim rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Yahya b. Saîd El-Kattân, Muhammed b. Yûsui'dan rivâyet etti,

(Dedi ki): Sâib b. Yezîd'i, Bati' b. Hadîc'den naklen rivâyet ederken işittim.

(Dedi ki): Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’i:

«Kazancın en kötüsü fahişenin mehr-i, köpeğin parası ve haccâmın kazancıdır.» buyururken işittim.

4095- Bize İshâk b. İbrahim rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Velîd b. Müslim, Evzâî'den, o da Yahya b. Ebî Kesîr'den naklen haber verdi.

(Dedi ki): Bana İbrahim b. Kaarız, Sâib b. Yezîd'den rivâyet etti,

(Dedi ki): Bana Râfi' b. Hadîc, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den rivâyet etti.

«Köpeğin parası habistir; fahişenin mehri habistir; haccâmın kazancı da habistir.» buyurmuşlar.

4096- Bize İshâk b. İbrâhîm rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdürrezzâk haber verdi.

(Dedi ki): Bize Ma'mer, Yahya b. Ebî Kesîr'den bu isnâdla bu hadîsin mislini rivâyet eyledi.

4097- Bize İshâk b. İbrâhîm rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Nadr b. Şü-meyl haber verdi.

(Dedi ki): Bize Hişâm, Yahya b. Ebî Kesîr'den rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana İbrahim b. Abdillâh, Sâib b. Yezîd'den rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Râfi' b. Hadîc, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den bu hadîsin mislini rivâyet etti.

4098- Bana Seleme b. Şehîb rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hasen b. A'yen rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ma'kil, Ebû'z-Zübeyr'den rivâyet etti.

(Dedi ki): Cabir'e (satılan) köpekle kedinin paralarını sordum:

«Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bundan menetti.» dedi.

Bu hadîsin Ebû Mes'ûd-u Ensâri rivâyetini Buhârî «Büyü'», «İcâre», «Talâk» ve «Tıbb» bahislerinde; Ebû Dâvûd «Kitâbü'l-Buyû'»da; Tirmizî «Büyü'» ile «Nikâh» bahislerinde; Nesâî «Nikâh» ve «Sayd»da; İbn Mâce «Ticârât»da muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. Tirmizî bu bâbda: Ömer, Ali, İbn Mes'ûd, Câbir, Ebû Hüreyre, İbn Abbâs, İbn Ömer ve Abdullah b. Ca'fer (radıyallahü anhûm) hazerâtından da hadîsler rivâyet olunduğunu söyle-. miş; kendisi Bâbımız rivâyetlerinden Sâib b. Yezîd'in Râfi' b. Hadîc'den naklettiği hadîsi de tahrîc etmiştir. Mezkûr hadîsi Ebû Dâvud, Nesâî ve İbn Mâce dahi rivâyet etmişlerdir:

Buhârî sarihi Aynî, Tirmizî'nin işaret ettiği zevatın hadîslerini ve bu hadîsleri kimlerin tahrîc ettiğini göstermiş; bu bâbda: Ebû Cuheyfe, Abdullah b. Amr, Enes b. Mâlik, Sâib b. Yezîd ve Meymûne binti Sa'di (radıyallahü anhüm)'dan da hadîsler rivâyet olunduğunu söylemiştir. Hülâsası şudur:

Hazret-i Ömer hadîsini Taberânî «El-Kebîr»inde; Ali (radıyallahü anh) hadîsini İbn Adiy «El-Kâmil» adlı eserinde tahrîc etmişlerdir. İbn Mes'ûd hadîsini kimin tahrîc ettiği beyan edilmemiştir.

Câbir (radıyallahü anh) hadîsini Müslim,- Ebû Dâvûd ve Tirmizî tahrîc etmişlerdir. Bâbımızın son rivâyeti bu hadîstir.

Ebû Hüreyre hadîsini Ebû Dâvûd, Nesâî, İbn Mâce ve Hâkim; İbn Abbâs (radıyallahü anh) hadîsini Ebû Dâvûd ile Nesâî; İbn Ömer hadî'sini İbn Ebî Hatim tahrîc etmişlerdir. Fakat İbn Ömer rivâyeti hakkında: «Bu hadîs münkerdîr.» denilmiştir.

Abdullah b. Ca'fer hadîsini İbn Ebî Adiy «El-Kâmil» nâm eserinde rivâyet etmiştir; bu hadîs de zaîftir.

Ebû Cuheyfe hadîsini Buhârî, Abdullah b. Amr hadîsini Hâkim «El-Müstedrek» adlı eserinde; Enes (radıyallahü anh) hadîsini İbn Adiy; Sâib b. Yezîd hadîsini Nesâî, Meymûne hadîsini de Taberâhî tahrîc etmişlerdir. Bu rivâyetlerin bâzılarında az çok ziyadeler vardır. Fakat köpek satmanın, fahişe mehrinin, kâhin ücretinin ve haccâmın kazancının yasak edilmesi hususunda hemen hepsi müttefiktir.

Fahişenin mehrinden murâd: zinâ mukabilinde yahut haram olan nikâh karşılığında ona verilen paradır. Buna mehir denilmesi şeklen benzediği içindir. Hattâbî'nin beyânına göre kâhin: Gelecekte olacak şeyleri ve sırlan bildiğini iddia eden kimsedir. Çalınan şeyleri ve bunları kimin çalıp nereye götürdüğünü bilmekle meşgul olanlara «Arrâf» denir.

Eskiden Araplar arasında birçok kâhinler vardı. Bunların Bazıları gaibten kendilerine haber getiren cinnî arkadaşları olduğunu söyler; bir takımları gaib İşlerini anlamak için kendilerine hâs bir anlayışa sahip olduklarını iddia ederlerdi. Müneccimlere kâhin, tabîblere arrâf ve kâhin diyenler de vardır. Bunlar nehîde dâhil değillerdir.

Hulvân: Bahşiş, rüşvet mânâlarına gelir. Burada maksat, kâhine verilen ücrettir. Bu kelime: Kızının mehrinden babasının kendine pay ayırması mânâsında da kullanılır.