Geri

   

 

 

 

İleri

 

2- Fidan Dikmenin ve Ekin Ekmenin Fazileti Bâbı

4050- Bize İbn Nümeyr rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize babam rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdülmelik, Atâ'dan, o -da Câbir'den naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Bİr müslüman bir ağaç dikerse, o ağaçtan yenilen (yemiş) mutlaka onun için sadakadır. O ağaçtan çalınan (yemiş) onun için sadaka, yabanî hayvanların yediği sadaka, kuşların yediği dahi onun için sadakadır. (Hasılı) bir kimse o ağacı (n yemişini yeyip) azaltırsa, bu onun için mutlaka sadaka olur.» buyurdular.

4051- Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Leys rivâyet etti. H.

Bize Muhammed b. Rumh da rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Leys, Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den naklen haber verdi İd, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hurmalığının içinde bulunan Ümmü Mübeşşir-i Ensâriyye'nin yanına girerek ona:

«Bu hurmalığı kim dikti, müslüman mı, kâfir mi?» diye sormuş.

Ümmü Mübeşşir:

— Müslüman (dikti) cevabını vermiş.

Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Eğer bir müslüman bir ağaç diker veya ekin eker de ondan bir insan yahut hayvan veya başka bir şey yerse, bu onun için mutlaka sadaka olur.» buyurmuşlar.

4052- Bana Muhammed b. Hatim ile İbn Ebî Halef rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Ravh rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Cüreyc rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Ebû'z-Zübeyr haber verdi ki, Câbir b. Ab-dillah'ı şunu söylerken işitmiş: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Eğer müslüman bir adam bir fidan diker veya ekin eker de, ondan bir yabanî hayvan, kuş yahut başka bir şey yerse, bunda onun için mutlaka sevab vardır.» buyururken işittim.

İbn Ebî Halef (Kuş yahut başka bir şey yerine): «Kuş bir şey» dedi.

4053- Bize Ahmed b. Saîd b. İbrâhîm rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ravh b. Ubâde rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Zekeriyyâ b. İshâk rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Amr b. Dînâr haber verdi ki, Câbir b. Abdillâh'ı şöyle derken işitmiş:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir bahçede Ümmü Ma'bed'în yanına girerek:

«Ey Ummü Ma'bed! Bu hurmaları kim dikti; mütlüman mı, kâfir mi?» diye sordu. Ümmü Ma'bed:

— Müslüman (dikti) diye cevap verdi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Eğer müslüman bir kimse ağaç diker de, ondan bir intan veya hayvan yahut kuş yerse, bu mutlaka onun için kıyâmet gününe kadar bir sadaka olur.» buyurdu.

4054- Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hafs b. Gıyâs rivâyet etti. H.

Bize Ebû Küreyb ile İshâk b. İbrahim de hep birden Ebû Muâviye’den naklen rivâyet ettiler. H.

Bize Amru'n-Nâkid dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ammâr b. Muhammed rivâyet etti. H.

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Fudayl rivâyet etti.

Bu râvilerin hepsi A'meş'den, o da Ebû Süfyân'dan, o da Câbir'den naklen rivâyette bulunmuşlardır.

Amr, Ammâr'dan rivâyetinde; Ebû Küreyb de Ebû Muâviye'den naklettiği rivâyetinde ziyade ederek: «Ümmü Mübeşşir'den» dediler. İbn Fudayl'in rivâyetinde: «Zeyd b. Harise'nin karısından»; İshâk'ın Ebû Muâviye'den rivâyetinde ise: «Bâzan Ümmü Mübeşşir'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den dedi; bâzan demedi.» ibareleri vardır.

Bu râvilerin hepsi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen Ata', Ebû'z-Zübeyr ve Amr b. Dinar hadîsleri gibi rivâyette bulunmuşlardır.

4055- Bize Yahya b. Yahya ile Kuteybe b. Saîd ve Muhammed b. Ubeyd el-Guberî rivâyet ettiler. Lâfız Yahya'nındır. Yahya (Bize haber verdi) tâbirini kullandı; Ötekiler: Bize Ebû Avfine, Katâde'den, o da Enes'den naklen rivâyet etti; dediler. Enes şöyle dedi; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Eğer bir müslüman bir ağaç diker yahut ekin eker de, ondan bir kuş veya insan yahut hayvan yerse, bundan dolayı ona mutlaka sadaka olur.» buyurdular.

4056- Bize Abd b. Humeyd rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Müslim b. İbrahim rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebân b. Yezîd rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Katade rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Enes b. Mâlik rivâyet etti ki, Nebiyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ensârdan bir kadın olan Ümmü Mübeşşir'in bir hurmalığına girdi de:

«Bu hurmaları kim dikti? Müslüman mı, kâfir mi?» diye sordu.

— Müslüman (dikti) dediler. Râvi yukarıkilerin hadîsi gibi rivâyette bulunmuştur.

Bu hadîsin Ahmed b. Saîd rivâyetinde Hazret-i Câbir b. Abdillâh'dan nakleden râvi Amr b. Dînâr hakkında Ebû Mes'ûdu Dimaşkî şunu söylemiştir: «Müslim'in bütün nüshalarında bu hadîste Amr b. Dînâr zikredilmiştir; halbuki burada malûm olan Câbir'den Ebû'z-Zübeyr'in rivâyetidir.»

Hazret-i Enes rivâyetini Buhari «Müzârea» ve «Edeb» bahislerinde; Tirmizî «Ahkâm»da muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. Ağaç dikme hususunda İmâm Ahmed b. Hanbel sahabeden Ebû Eyyûb, Ebû'd-Derdâ, Sâib b. Hallâd ve Muâz b. Enes hazerâtından hadîsler rivâyet etmiştir. Alî b. Abdilâzîz’in «El-Müntehab» adlı eserinde Enes (radıyallahü anh)'dan güzel bir isnadla tahrîc ettiği bir hadîste: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem);

«Birinizin elinde bir fidan bulunduğu halde kıyâmet kopar da, henüz kopmadan o fidanı dikebilirse, hemen diksin!» buyurdular denilmektedir.

Rivâyetlerin bâzılarında Hazret-i Zeyd b. Harise'nin zevcesi Ümmü Mübeşşir, bazılarında Ümmü Ma'bed olarak zikredilmiştir. İbn Abdilberr: «Bu tadının Ümmü Bişr binti’l-Berâ' b. Ma'rur olduğu söylenir.» diyor, Nevevî, Ümmü Bişr dahi denildiğini ilâve etmiş: «İsminin Huleyde olduğunu söyleyenler varsa da bu rivâyet sahîh değildir.» demiştir.