Geri

   

 

 

 

İleri

 

17- Yeri Kiraya Verme Bâbı

3997- Bana Ebû Kâmil Cahderî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hamroâd yani İbn Zeyd, Matar-i Verrâk'dan, o da Atâ'dan, o da Câbir b. Abdillâh'dan naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yeri kiraya vermekten nehî buyurmuşlar.

3998- Bize Abd b. Humeyd rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Muhammed b. Fadl rivâyet etti. (Lâkabı Ârim'dir. Ebû'n-Nu'mân es-Sedûsî bu zâttır.)

(Dedi ki): Bize Mehdi b. Meymûn rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Matar El-Verrâk, Atâ'dan, o da Câbir b. Abdillâh'dan naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Her kimin yeri varsa onu eksin; kendisi ekmezse onu dîn kardeşine ektirsin!» buyurdular.

3999- Bize Hakem b. Mûsâ rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hikl yani İbn Ziyâd, Evzâî'den, o da Atâ'dan, o da Câbir b. Abdillâh'dan naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından bazı kimselerin fazla yerleri vardı da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Her kimin fazla yeri varsa onu ya eksin yahud dîn kardeşine bahşetsin. Bunu yapmazsa yerine sâhib olsun!» buyurdular.

4000- Bana Muhammed b. Hatim rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Muallâ b. Mansûr er-Râzî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hâlid rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şeybânî, Bükeyr b. Ahnes'den, o da Atâ'dan, o da Câbir b. Abdillâh'dan naklen haber verdi. Şöyle dedi:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yer için ücret veya pay alınmasını yasak etti.

4001- Bize İbn Nümeyr rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize babam rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdülmelik, Atâ'dan, o da Câbir'den naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Her kimin yeri varsa onu eksin; ekmeye gücü yetmeyip bundan âciz kalıyorsa müslüman kardeşine bahşetsin; ama yeri ona îcâHa vermesin!» buyurdular.

4002- Bize Şeybân b. Ferrûh rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hemmâm rivâyet etti.

(Dedi ki): Süleyman b. Mûsâ Atâ'ya sordu: Sana Câbir b. Abdillâh Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in:

«Her kimin yeri varsa onu ya eksin yahud dîn kardeşine ektirsin; ama kiraya vermesin!» buyurduğunu rivâyet etti mi? dedi. Atâ': — Evet, cevâbını verdi.

4003- Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Süfyân, Amr'dan, o da Câbir'den naklen rivâyet etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) muhabereden nehî buyurmuş.

4004- Bana Haccâc b. Şâir rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ubeydullah b. Abdilmecîd rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Selim b. Hayyân rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Saîd b. Mînâ' rivâyet etti.

(Dedi ki): Câbir b. Abdillâh'ı şunu söylerken işittim: Gerçekten Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ı:

«Her kimin fazla yeri varsa onu eksin yahud dîn kardeşine ektirsin. Bu yerleri satmayın!» buyurdular.

 (Râvi Selim Dedi ki): Bunun üzerine Saîd'e: «Bu yerleri satmayın! sözü ne demektir; kirayı mi kasdediyor?» dedim. — Evet, cevâbını verdi.

4005- Bize Ahmed b. Yûnus rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Züheyr rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû'z-Zübeyr, Câbir'den rivâyet etti. Şöyle dedi: Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında muhabere yapar da kesmifcten ve şundan bundan alırdık. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Her kimin yeri varsa onu ya eksin yahud dîn kardeşine ektirsin; aksi takdirde o yeri (hâline) bıraksın!» buyurdular.

4006- Bana Ebû't-Tâhir ile Ahmed b. Îsâ hep birden İbn Vehb’den rivâyet ettiler. İbn Îsâ dedi ki: Bize Abdullah b. Vehb rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Hişâm b. Sa'd rivâyet etti. Ona da Ebû'z-Zübeyr Mekkî rivâyet etmiş.

(Dedi ki): Câbir b. Abdillâh'ı şunu söylerken işittim: Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında su kenarlarını sahibine vermek şartiyle arazîyi üçte birine yahut dörtte birine alırdık. Derken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu mesele için ayağa kalkarak:

«Kimin yeri varsa onu eksin; ekmezse dîn kardeşine bahsetsin. Dîn kardeşine bahşetmezse ona sahib olsun!» buyurdular.

4007- Bize Muhammed b. Müsennâ rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Yahya b. Hammâd rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû Avâne, Süleyman'dan rivâyet etti.

(Dedi ki): Ebû Süfyân, Câbir'den rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i:

«Kimin yeri varsa onu ya hibe etsin; yahud emaneten versin!» buyururken işittim.

4008- Bana bu hadîsi Haccâc b. Şâir de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû'l-Cevvâb rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ammâr b. Ruzeyk, A'meş’den bu isnâdla rivâyette bulundu. Yalnız o: «Onu eksin yahut bir kimseye ektirsin.» şeklinde söyledi.

4009- Bana Hârûn b. Saîd el-Eylî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Vehb rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Amr yani İbn Haris haber verdi. Ona da Bükeyr, ona da Abdullah b. Ebî Seleme Nu'man b. Ebî Ay-yâş'dan, o da Câbir b. Abdillah'dan naklen rivâyet etmiş ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yeri kiraya vermekten nehî buyurmuşlar.

4010- Bükeyr

Dedi ki: Bana Nâfi’ de rivâyet etti ki, İbn Ömer'i şunu söylerken işitmiş: «Biz vaktiyle arazîmizi kiraya verirdik; sonra Râfi' b. Hadîc hadîsini duyunca bundan vaz geçtik.»

4011- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû Hayseme, Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den naklen haber verdi. Şöyle dedi:

«Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) boş arazîyi iki veya üç seneliğine salmaktan nehî buyurdu.»

4012- Bize Saîd b. Mansûr ile Ebû Bekr b. Ebî Şeybe, Amru'n-Nâkıd ve Züheyr b. Harb rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Süfyân b. Uyeyne, Humeyd-i A'rac'dan, o da Süleyman b. Atîk'den, o da Câbir'den naklen rivâyet etti. Şöyle dedi:

«Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) birkaç yıllığına (yapılan) satışı yasak etti.»

İbn Ebî Şeybe'nin rivâyetinde: «Meyveyi birkaç yıllığına satmayı...» denilmiştir.

4013- Bize Hasan b. Alî El-Hulvânî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû Tevbe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Muâviye, Yahya b. Ebî Kesîr'den, o da Ebû Seleme b. Abdirrahmân'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. Ebû Hüreyre şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Kimin yeri varsa onu eksin yahud dîn kardeşine bahşetsin; bunu yapmazsa yerine sahib olsun!» buyurdular.

4014- Bize Hasan-ı Hulvânî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû Tevbe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Muâviye, Yahya b. Ebî Kesîr'den rivâyet etti. Ona da Yezîd b. Nuaym, ona da Câbir b. Abdillâh haber vermiş ki, Câbir, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i müzâbene ile hukulden nehî buyururken işitmiş. Câbir b. Abdillâh

Dedi ki: «Müzâbene, hurmanın taze yemişini kuru hurma karşılığında satmak; hukul ise yeri kiraya vermektir.»

4015- Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Yâkub yani İbn Abdirrahmân El-Kaari, Süheyl b. Ebî Sâlih'den, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) muhâkale ile müzâbeneden nebi buyurdular.» demiş.

4016- Bana Ebû't-Tâhir rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Vehb haber verdi.

(Dedi ki): Bana Mâlik b. Enes, Dâvûd b. Husayn'dan naklen haber verdi. Ona da İbn Ebî Ahmed'in âzâdlısı Ebû Süfyân haber vermiş ki, kendisi Ebû Saîd-i Hudrî'yi şunu söylerken işitmiş:

«Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) müzahene ile münâkaleyi yasak etti. Müzâbene hurmanın üzerindeki meyveyi satın almak; muhâkale de yeri kiraya vermektir.»

4017- Bize Yahya b. Yahya ile Ebû'r-Rabî' el-Atekî rivâyet ettiler. Ebû'r-Rabî' (Bize rivâyet etti) tâbirini kullandı. Yahya ise: Bize Hammâd b. Zeyd, Amr'dan naklen haber verdi, dedi. Amr

Dedi ki: Ben İbn Ömer'i şunu söylerken işittim:

«Biz vaktiyle muhaberede bir beis görmezdik. Nihayet geçen sene Râfi', Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in onu yasak ettiğini söyledi.»

4018- Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Süfyân rivâyet etti. H.

Bana Alî b. Hucr ile îbrâhîm b. Dînâr da rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bûe İsmâîl yani İbn Uleyye, Eyyûb'dan rivâyet etti. H.

Bize İshâk b. îbrâhîm dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Veki' rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Süfyân rivâyet etti.

Bu râvilerin hepsi Amr b. Dinar'dan bu isnâdla bu hadîsin mislini rivâyet etmişlerdir. İbn Uyeyne hadîsinde: «Bundan dolayı biz onu terk ettik» cümlesini ziyade etmiştir.

4019- Bana Alî b. Hucr rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize îsmâîl, Eyyûb'dan, o da Ebû'l-Halü'den, o da Mücâhid'den naklen rivâyet etti. Dedi ki î

«İbn Ömer: Vallahi Nâfi' bizi arazîmizin faydasından menetti, dedi.»

4020- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Yezîd b. Zürey', Eyyûb'dan, o da Nâfi'den naklen haber verdi. (Nâfî' Şöyle dedi): İbn Ömer tarlalarını Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) devrinde, Ebû Bekr, Ömer ve Osman'ın Emirlikleri ile Muâviye'nin hilâfetinin ilk zamanlarında kiraya verirdi. Nihayet Muâviye'nin hilâfetinin sonunda duydu ki, Râfi' b. Hadîc bu hususta Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yasak ettiğine dâir hadîs rivâyet ediyormuş! Ben de yanında olduğum halde hemen onun yanına girerek sordu. Râfi':

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ekinliklerin kiraya verilmesini yasak ediyordu; dedi. Bunun üzerine İbn Ömer artık bu işten vaz geçti. Bir daha kendisine bu mesele sorulursa: Râfi' b. Hadîc Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem);'in bunu yasak ettiğini söyledi; derdi.

4021- Bize Ebû'r-Rabî' ile Ebû Kâmil rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Hammâd rivâyet etti. H.

Bana Alî b. Hucr da rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İsmail rivâyet etti. Her iki râvi Eyyûb'dan bu isnâdla bu hadîsin mislini rivâyet etmişlerdir., İbn Uleyye hadîsinde: «Artık bundan sonra İbn Ömer bu işi terk etti; tarlalarını kiraya vermiyordu!» cümlesini ziyâde etmiştir.

4022- Bize İbn Nümeyr rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize babam rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ubeydullah, Nâfi'den rivâyet etti. Şöyle dedi:

«İbn Ömer'le birlikte Râfi' b. Hadîc'e gittim. Rafi' Balat'da İbn Ömer'in yanına gelerek ona Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in ekinlikleri kiraya vermekten nehî buyurduğunu haber verdi.»

4023- Bana İbn Ebî Halef ile Haccâc b. Şâir rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Zekeriyyâ b. Adiy rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ubeydullah b. Amr, Zeyd'den; o da Hakem'den, o da Nâfi'den, o da İbn Ömer'den naklen haber verdi, ki İbn Ömer Râfi'e gelmiş. O da bu hadîsi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den rivâyet etmiş.

4024- Bize Muhammed b. Müsennâ rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hüseyn yani İbn Hasan b. Yesâr rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Avn, Nâfi'den naklen rivâyet etti ki, İbn Ömer toprağı kiraya veriyormuş. Nâfi'

Dedi ki: Sonra Râft b. Hadic'in bir hadîs rivâyet ettiğini duydu. Hemen beni alarak onun yanına gitti. O da amcalarının bazısından rivâyette bulundu. Bu hadîste Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen onun yeri kiraya vermekten nehî buyurduğunu söyledi. Bunun üzerine İbn Ömer bu işi bıraktı; ve tarlayı kiraya vermez oldu.

4025- Bu hadîsi bana Muhammed b. Hatim de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Yezid b. Hârûn rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Avn bu isnâdla rivâyette bulundu; ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen amcalarının bâzılarından ona hadîs rivâyet etti, dedi.

4026- Bana Abdülmelik b. Şuayb b. Leys b. Sa'd rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana babam, dedemden rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Ukayl b. Hâlid, İbn Şibâb'dan rivâyet etti ki, Şöyle dedi: Bana Salim b. Abdillâh haber verdi ki, Abdullah b. Ömer arazîsini kiraya verirmiş. Nihayet Râfi1 b. Hadîc-i Ensârî'nin yeri kiralamaktan nehî ederdiğini duymuş. Abdullah onunla buluşarak:

— Ey İbn Hadic! Sen yerin kiraya verilmesi hususunda Rcsülüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den ne gibi hadîs rivâyet ediyorsun? demiş. Râ-fi' b. Hadic:

— İki tane amcamdan —ki ikisi de Bedir gazasına iştirak etmişlerdir— bu belde halkına rivâyet ederlerken işittim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yeri kiraya vermekten nehî buyurmuş; cevabını vermiş.

Abdullah:

— Vallahi ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) devrinde yerin kiraya verilirdiğini biliyorum; demiş. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bu hususta kendinin bilmediği bir hüküm ihdas etmiş olmasından korkarak yeri kiraya vermekten vaz geçmiş.

Câbir (radıyallahü anh) hadîsini Buhârî «Müzârea» ve «Hibe» bahislerinde; Nesâî «Müzârea»da; İbn Mâce «Ahkâm»da; Ebû Hüreyre rivâyetini Buhârî «Müzârea»da; İbn Mâce «Ahkâm»da; Ebû Said (radıyallahü anh) hadîsini Buhârî «Buyû'J» bahsinde; İbn Mâce «Ahkâm-da; Râfi' b. Hadîc hadîsini Buhârî «Müzârea»da muhtelif râvilerden tah-rîc etmişlerdir.

Bu rivâyetlerin mecmuundan anlaşılan mânâ şudur: Ashâb-ı kirâm tarlalarım ekiciye verirlerdi. Tohum ekiciye ait olur; su altı yahut tarlanın münbit yerlerinden bir parçası sahibine, geri kalan yerleri ekiciye bırakılırdı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu menetti. Çünkü taraflardan biri için zararlı olması melhuzdur. Birine ayrılan yerin mahsul getirmemesi veya mahsulünün telef olması mümkündür.

Hadîs-i şerifte zikri geçen: «Onu dîn kardeşine ektirsin.» «Dîn kardeşine bahşetsin.» ifadelerinden murâd: Tarlayı bir müslümana emaneten vermek, karşılığında bir şey almamaktır. Buna Araplar «menîha» derler ki, birkaç bâb sonra buna dair hadîsler ayrıca görülecektir.

«Mâziniyyât» yahut «Mâzeniyyat» dere boylan demektir. Bazıları: Dere boylarında yetişen mahsuldür; demiş, bir takımları da: Ark kenarında yetişen mahsul olduğunu söylemişlerdir. Kelime Arapça değildir.

Nevevî diyor ki: «Ulemâ arazînin kiraya verilmesi hususunda ihtilâf etmişlerdir.

Tâvûs ile Hasan-ı Basrî arazîyi ister zahire mukabilinde, ister altın veya gümüşle yahut çıkan mahsulün bir kısmı karşılığında olsun hiç bir suretle kiraya vermenin caiz olmayacağına kaildirler. Çünkü yeri kiraya vermekten nehî eden hadîs mutlaktır.

İmâm Şafiî, Ebû Hanîfe ve diğer birçok ulemâ yerin altın, gümüş, zahîre, elbise ve diğer eşya karşılığında kiraya verile-Dileceğini söylemişlerdir. îcâr bedelinin ekin cinsinden olup olmaması hükmen müsavidir. Ancak çıkan mahsulün üçte biri veya dörtte biri gibi bir cüz'ü mukabilinde îcân caiz değildir; bu muhabere olur. Muayyen bir parçanın tarla sahibi için ekilmesini şart koşmak da caiz değildir.

Rabîa yer icarının yalnız altın ve gümüşle caiz olduğunu söylemiş; İmâm Mâlik: «Altın, gümüş ve saire ile caiz, ancak zahire mukabilinde îcâr caiz değildir.» demiştir.

İmâm Ahmed ile Hanefîler'den Ebû Yûsuf, Muhammed b. Hasen, Mâlikîler'den bir cemaat ve diğer bir takım ulemâya göre yeri altın, gümüş mukabilinde kiraya vermek ve mahsulün üçte biri, dörtte biri gibi bir cüz'ü karşılığında müzârea yapmak caizdir. Muhakkik ulemâmızdan İbn Şüreyh, İbn Huzeyme, Hattâbî ve başkalarının kavilleri bu olduğu gibi, muhtar ve müreccah olan da budur...»

İmâm A'zam'la şafiî'nin delilleri, altın, gümüş ve emsali şeylerle tarla icarının caiz olduğunu bildiren Râfi' b. Hadîc ve Sabit b. Dahhâk hadîsleridir. Onlar Bâbımız rivâyetlerini iki şekilde te'vîl etmişlerdir.

Birinci te'vîle göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) 'in nehyi su boylarının veya tarlanın münbit yerinden bir parçasının mal sahibine tahsis edilmesine yahut mahsulün üçte biri, dörtte biri gibi, bir cüz'ü mukabilindeki îcâra hamledilir. Nitekim râviler de bu şekilde tefsirde bulunmuşlardır.

İkinci te'vîle göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in nehyi kerâhet-i tenzîhîyye ve tarlanın emaneten verilmesi lüzumuna irşâd mânâsına hamlolunur.

Nevevî: «Hadislerin arasını bulmak için bu te'vîller yahut bunlardan biri mutlaka lâzımdır.» diyor.

Mahsulün bir kısmı mukabilinde yerin kiralanması meselesinde Tabiînden Atâ, Mücâhid, Mesrûk, Şa'bî, Tâvûs, Hasan-ı Basrî, İbn Şîrîn, Kâsım b. Muhammed ve Hanefîler'den İmâm Züfer'in mezhepleri de İmâm A'zam'la şafiî'nin kavilleri gibidir.

İbn Hazm’in beyânına göre ashâb-ı kirâmdan Ebû Bekr , Ömer, Osman, Alî b. Ebî Tâlib, Abdullah b. Ömer, Sa'd, Abdullah b. Mes'ûd, Habbâb, Huzeyfe ve Muâz b. Cebel (radıyallahü anh) hezerâtı ile tabiînden Abdurrahmân b. Yezîd, İbn Leylâ, Süfyan-ı Sevrî ve Evzâî çıkan mahsulün bir kısmı mukabilinde tarlayı kiraya vermeyi caiz görmüşlerdir.

İmâm Ahmed'le İshâk tohumun tarla sahibine, hayvan ve ziraat âletlerinin kiracıya âit olduğunu söylemişler; hadîs ulemasından bazıları ise tohum kimden olursa olsun cevaz vermişlerdir. Hanefîler'in fıkhında bu hususta tafsilât vardır.

Râfi' b. Hadîc (radıyallahü anh) rivâyetinde Hazret-i Abdullah b. Ömer'in Ebû Bekr, Ömer, Osman ve Muâviye (radıyallahü anh) zamanlarında tarlalarını kiraya verdiği bildirilmekte, bu meyanda Hazret-i Ali’den bahsedilmemesi dikkati çekmektedir. Bazıları buna «İbn Ömer'in onu zikretmemesi, ona bey'at etmediği içindir.» diye cevap vermişlerse de Aynî: «İhtimal onun zamanında kira ile ziraat yapılmamıştır. » şeklinde cevap vermenin daha yerinde olduğunu söylemiştir.