Geri

   

 

 

 

İleri

 

15- Üzerinde Meyvesi Olan Hurmayı Satan Bâbı

3982- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki): Mâlik'e, Nâfi'den dinlediğim, onun da İbn Ömer'den naklen rivâyet ettiği şu hadîsi okudum: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Her kim aşılanmış bir hurmalık satarsa onun meyvesi satana aiddir; meğer ki, müşteri (meyveyi) şart koşmuş ola!» buyurdular.

3983- Bize Muhammed b. Müsennâ rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Yahya b. Saîd rivâyet etti. H.

Bize İbn Nümeyr de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize babam rivâyet etti. Her iki râvi de Ubeydullah'dan rivâyet etmişlerdir. H.

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe dahi rivâyet etti. Lâfız onundur.

(Dedi ki) ; Bize Muhammed b. Bişr rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ubeydullah Nâfi'den, o da İbn Ömer'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Herhangi bir hurmalığın ağaçları aşılanmış olarak satın alınırsa o hurmalığın meyvesi aşılayana aiddir; meğer ki, safın alan kimse (meyveyi) şart koşmuş ola!» buyurmuşlar.

3984- Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Leys rivâyet etti. H.

Bize İbn Rumh dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Leys, Nâfi'den, o da İbn Ömer'den naklen haber verdi ki. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Herhangi bir kimse bir hurmalığı aşılar da sonra ağaçlarını satarsa, hurmalığın meyvesi aşılayana aittir; meğer ki müşteri şart koşmuş ola!» buyurmuşlar.

3985- Bize bu hadîsi Ebû'r-Rabî' ile Ebû Kâmü de rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Hammâd rivâyet etti. H.

Bu hadîsi bana Züheyr b. Harb dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize îsmâîl rivâyet etti. Her iki râvi Eyyûb'dan, o da Nâfi'den bu isnâdla bu hadisin benzerini rivâyet etti.

3986- Bize Yahya b. Yahya ile Muhammed b. Kumlı rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Leys haber verdi. H.

Bize Kuteybe b. Saîd de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Leys, İbn Şi-bâb'dan, o da Salim b. Abdillâh b. Ömer'den, o da Abdullah b. Ömer'den naklen rivâyet etti.

(Dedi ki): Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle buyururken işittim:

«Her kim bir hurmalığı aşılandıktan sonra satın alırsa, o hurmalığın meyvesi satana aid olur; meğer ki, müşteri şart koşmuş ola! Ve her kim bir köle satın alırsa, o kölenin malı satana aiddir; meğer ki, müşteri şart koşmuş ola!»

3987- Bize bu hadîsi Yahya b. Yahya ile Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ve Züheyr b. Harb da rivâyet ettiler. Yahya (Bize haber verdi) tâbirini kullandı. Ötekiler: Bize Süfyân b. Uyeyne, Zührî'den bu isnâdla bu hadîsin mislini rivâyet etti, dediler.

3988- Bana Harmele b. Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Vehb haber verdi.

(Dedi ki): Bana Yûnus, İbn Şihâb'dan naklen haber verdi.

(Dedi ki): Bana Salim b. Abdillâh b. Ömer rivâyet etti ki, babası: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i bu hadîsin mislini îrâd buyururken işittim.» demiş.

Bu hadîsi Buhârî «Kitâbü’l-Buyû'» ile «Şurût» bahsinde; Müslim, Ebû Dâvûd ve Nesâî «Şurût» da; İbn Mace «Ticâret»de muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. Buhârî'nin bir rivâyetinde hadîs muhavere yani müzâkere kabilinden zikredilmiş ve Hazret-i İbn Ömer'in âzâdlısı Nâfi'e mevkuf bırakılmıştır. Mezkûr rivâyette: «Herhangi bir hurmalık aşılanmış olduğu halde meyvesinden bahsedilmeksizin satılırsa meyvesi aşılayana aittir. Köle ile ekin de böyledir.» denilmektedir.

İbn Abdilberr'in beyânına göre Bâbımız hadîsinin râvile-rinden Nâfi' ile Salim hurma meselesini ittifakla merfû' olarak rivâyet etmişlerse de köle meselesinde ihtilâf etmişlerdir. Salim onu da merfû' olarak rivâyet etmiş; Nâfi' ise İbn Ömer (radıyallahü anh)’a mevkuf bırakmıştır. Ekin meselesinin merfu' rivâyeti olmadığı söylenir. Hattâ Bazıları İbn Ömer hadîsinde mevsûî olarak yalnız hurma meselesini rivâyet etmişlerdir.

İmâm Mâlik, Leys, Eyyûb, Ubeydullah b. Ömer ve diğer bir takım hadîs ulemâsı hurma meselesini İbn Ömer (radıyallahü anh)'dan; köle meselesini de İbn Ömer va-sıtasiyle Hazret-i Ömer'den mevkuf olarak rivâyet etmişlerdir. Ebû Dâvûd da İmâm Mâlik'den hadîsi bu iki isnâdla tahrîc etmiştir.

Hurmanın aşılanması: Dişi hurmanın çiçeğini yararak içine erkek hurma çiçeğinden bir miktar koymakla olur. Buna Arapçada (te'bir) yahut (ebr) denir. Her meyvenin aşısı nev'ine ve âdete göre yapılır. Bâzan ağacın çiçeğini atıp meyve göstermesine ve ağacı budayıp ıslâh etmeye de (te'bir) denir. Ağacın kendiliğinden aşılanması satış hususunda insan tarafından aşılanmış hükmündedir.

Hadîste hassaten hurmanın zikredilmesi ihtirâzî bir kayid değil, ya bahis mevzuu hurma olduğu yahut Arabistan'da meyve bahçelerini ekseriyetle hurmalıklar teşkil ettiği içindir. Yoksa üzüm, elma ve armut gibi meyve ağaçları da bu hükümde dahildir. Yani bu gibi meyve ağaçları satıldığı zaman da şart yoksa yemişi satana aittir.

Şarttan maksad: Akdi yaparken müşterinin: «Meyve benim olacak!» demesi; satıcının da kabul etmesidir. Bu takdirde satılan ağacın o seneki meyvesi de müşterinin olur. Şart satıcı tarafından da olabilir; ve bittabi muktezasınca hareket edilir.