Geri

   

 

 

 

İleri

 

12- Zifaftan Sonra Bakire ile Dul Kadının Yanlarında Kocalarının Ne Kadar Kalmasını Hak Ettikleri Bâbı

3694- Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Muhammed b. Hatim ve Yâkub b. İbrahim rivâyet etliler. Lâfız Ebû Bekr'indir. (Dediler ki): Bize Yahya b. Saîrî, Süfyân’dan, o da Muhammed b. Ebî Bekr'den, o da Abdülmelik b. Ebî Bekr b. Abdirrahmân b. Haris b. Hişâm'dan, o da babasından, o da Ümmü Seleme'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ümmü Seleme ile evlendiği vakit yanında üç gece kalmış ve:

«Şüphesiz ki sana ehlinden bir hakaret yoktur, istersen sana yedi geceyi tamamlarım. Ama sana yediyi tamamlarsam (diğer) kadınlarıma da tamamlarım.» buyurmuşlar.

3695- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki): Mâlik'e, Abdullah b. Ebî Bekr'den, onun da Abdülmelik b. Ebî Bekr b. Abdirrahman’dan naklen rivâyet ettiği şu hadîsi okudum: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ümmü Seleme ile evlenerek Hazret-i Ümmü Seleme yanında sabahladığı vakit ona şöyle buyurmuşlar:

«Sana ehlinden bir hakaret yoktur, istersen senin yanında yedi geceyİ tamamlarım. Dilersen üç gece kalır, sonra (diğer kadınlarımı) dolaşırım.»

Ümmü Seleme: «Üç gece kal!» demiş.

3696- Bize Abdullah b. Meslemete'l-Ka'nebî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Süleyman yani İbn Bilâl, Abdurrahmân b. Humeyd'den, o da Abdülmelik b. Ebî Bekr'den, o da Ebû Bekr b. Abdirrahmân'dan naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ümmü Seleme ile evlenerek zifafa girdiği zaman yanından çıkmak istediğinde Ümmü Seleme elbisesinden tutmuş. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)

«İstersen senin yanında daha fazla kalayım ve bunu senin nevbetine sayayım. Bakireye yedi, dula üç gece (zifaf hakkı) vardır.» buyurmuşlar.

3697- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû Damre, Abdurrahmân b. Humeyd'den bu isnâdla bu hadîsin mislini haber verdi.

3698- Bana Ebû Küreyb Muhammed b. Alâ' rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hafs yani İbn Gıyâs, Abdülvâhid b. Eymen'den, o da Ebû Bekr b. Abdirrahmân b. Haris b. Hişâm'dan, o da Ümmü Seleme'den naklen rivâyette bulundu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Ümmü Seleme ile evlendiğini ve daha bazı şeyler anlattı. Şu da anlattıkları meyanındadır. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

«İstersen sana dar diğer kadınlarıma da yedi geceyi tamamlarım. Sana yediyi tamamlarsam öteki kadınlarıma da tamamlarım.» buyurmuşlar

Darekutnî (306-385) bu hadîsin senedi hakkında söz ederek: «Onu Abdullah b. Ebî Bekr ile Abdurrahmân b. Humeyd mürsel olarak rivâyet etmişlerdir. Nitekim bunu Müslim de söylemiştir» demişse de Nevevî kendisine cevap vermiş; ve: «Darekutnî'nin Müslim'e yaptığı istidrâk fâsiddir; çünkü Müslim (rahimehüllah) râvilerin hadîsi mevsûl ve mürsel olarak muhtelif şekillerde rivâyet ettiklerini göstermiştir. Gerek Müslim'in gerekse fukaha ve usûlü fıkıh uleması ile muhakkik hadîs İmâmlarının mezheplerine göre bir hadîs hem muttasıl hem mürsel olarak rivâyet edilirse ona muttasıl hükmü verilir; ve o hadîsle amel vâcib olur. Zîra mürsel rivâyet mevsuk râvinin ziyadesidir. Cumhûr-u ulemâya göre böyle bir rivâyet makbuldür. Binâenaleyh Darekutnî'nin istid-râki sahih değildir» demiştir.

Bu hadîsi İmâm Ahmed, Taberânî, Ebû Ya'lâ ve Beyhakî buradakinden daha uzun olarak tahrîc etmişlerdir.

Hadîs-i şerîfdeki: «Sana ehlinden bir hakaret yoktur» cümlesinden murâd: «Sana benim tarafımdan bir tahkir ve aşağılama yoktur. Hakkını hiç bir noksansız alırsın» demektir. Bundan sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hazret-i Ümmü Seleme'nin hakkını beyan etmiş; onun üç yahud yedi geceyi seçmekte muhayyer olduğunu bildirmiştir. Ümmü Seleme (radıyallahü anha) da yanında üç gece kalmasını istemiştir. Bittabi bunda günler de dâhildir.

3699- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hüşeym, Hâlid'den, o da Ebû Kılâbe'den, o da Enes b. Mâlik'den naklen haber verdi. Enes şöyle dedi:

«Bir adam bakire kızı dul kadının üzerine alırsa onun yanında yedi gece kalır. Dulu bakirenin üzerine alırsa yanında üç gece kalır.»

Hâlid

Dedi ki: «Enes bu hadîsi merfu' olarak rivâyet etmiştir desem doğru söylemiş olurum. Lâkin o: Sünnet böyledir, dedi.»

3700- Bana Muhammed b. Râfi' rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdürrezzâk rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Süfyân. Eyyûb ile Hâlid-i Hazzâ'dan, onlar da Ebû Kılâbe'den. o da Enes'den naklen haber verdi. Enes (radıyallahü anh):

«Evlenen bir kimsenin bakire olan karısının yanında yedi gece kalması sünnettendir.» demiş.

Hâlid: «İstesem: Enes bu hadîsi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e ref etti, derdim.» demiş.

Bu hadîsi Buhârî «Kitâbü'n-Nîkâh»da iki tarîkden tahrîc ettiği gibi, Tirmizî ile İbn Mâce dahi aynı bahisde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. Tahâvi onu hepsi sahîh olan on tarîkten rivâyet etmiştir.

Hazret-i Enes'in «-Sünnet böyledir» sözü ictihâd yolu ile hadisin merfû' olmasını iktizâ eyler.

Nevevî diyor ki: «Bu söz hadîsin Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e refini iktizâ eder. Sah âbî: Sünnet böyledir; yahud şu iş sünnettendir, derse hüküm i'tibâri ile: Pey-gamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demek gibidir.» Maamafih İbn Mace , îsmâîlî, İbn Huzeyme ve İbn Hibbân onu Hazret-i Enes'den merfû' olarak da rivâyet etmişlerdir.

Hadîste zikri geçen gecelerde günler de dahildir. Yani bakirenin yanında yedi gün yedi gece. dulun yanında üç gün üç gece kalınır; ve bu müddet o kadının nevbetine katılmaz. Diğer kadınlar arasındaki nevbet bundan sonra başlar. Hattâbî'nin beyanına göre Allah'ın kadınlar hakkında emrettiği ma'rûf işte budur. Zira bakire utandığı için daha fazla mehil ve sabra, rifku te'enniye muhtaçtır. Dul kadın ise evvelce erkeği tecrübe etmiştir; ancak burada hayât arkadaşı yenilendiği için kendisine üç gecelik bir vuslatla ikram edilmiştir.