Geri

   

 

 

 

İleri

 

87- Taün ile Deccal'in Girmelerinden Medine'nin Korunması Bâbı

3416- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti,

(Dedi ki): Mâlik'e. Nuaym b. Abdüllâh'dan dinlediğim, onun da Eliû Hüreyre'den naklen rivâyet ettiği şu hadîsi okudum. Ebû Hüreyre

Dedi ki: Resûlüllah

«Medine'nin yol ağızlarında bir takım melekler vardır. Ona tâûn ve Deccâl giremez» buyurdular.

3417- Bize Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe ve İbn Hucr hep birden İsmail b. Ca'fer'den rivâyet ettiler.

(Dedi ki): Bana Ala' babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen haber verdi. Resûlüllah

«Mesih şark tarafından gelecektir. Maksadı Medine olup Uhud dağının arkasına inecektir. Sonra melekler onun yüzünü Şam tarafına çevirecek; ve orada helâk olacakdır,» buyurmuşlar.

Bu hadîsi Buhârî «Hacc» ve «Fiten» bahislerinde; Nesâî «Tıbb» ve «Hacc» bahislerinde muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir.

Enkaab: Nakb'in cem-i kılîetidir. Cem-i kesveli «Nikaab» gelir. Bundan murâd, Medine'nin giriş yerleridir. Bazıları yolları ve yol ağızları olduğunu söylemişlerdir. Aslında nakb, dağ yolu demektir.

Mesih'ten murâd Deccâl'dır.

Hadîs-i şerifin her iki rivâyeti Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in duâsı bereketiyle Medine’i Münevvere'nin Tâûn ve Deccâl şerlerinden masûn kalacağına ve Medine ile orada oturanların faziletine delildir.