Geri

   

 

 

 

İleri

 

77- Hacc veya Ömreden Döndükten Sonra Zülhuleyfe'de Mola Vererek Orada Namaz Kılma Bâbı

3347- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki): Mâlik'e, Nâfi'den dinlediğim, onun da Abdullah b. Ömer'den naklen rivâyet ettiği şu hadisi okudum:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Zü'lhuleyfe'deki Bathâ'da devesini çöktürerek orada namaz kıldı. Abdullah b. Ömer de bunu yapardı.

3348- Bana Mısırlı Muhammed b. Rumh b. El-Muhâcir rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Leys haber verdi. H.

Bize Kuteybe dahi rivâyet etti. Lâfız onundur.

(Dedi ki): Bize Leys, Nâfi’den rivâyet etti.

(Dedi ki):

«İbn Ömer, vaktiyle Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in devesini çökerterek namaz kıldığı Zülhuleyfe'deki Bathâ'rîa devesini çöktürürdü.»

3349- Bize Muhamrâed b. İshâk El-Müseyyebî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Enes yani Ebû Damra, Mûsâ b. Ukbe'den, o da Nâfi'den naklen rivâyet etti ki: Abdullah b. Ömer hacc veya ömreden döndüğü vakit, vaktiyle Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in devesini çöktürdüğü Zülhuleyfe'deki Bathâ'da devesini çöktürurmüş.

Bu hadîsi Buhârî, Ebû Dâvûd ve Nesâî hacc bahsinde tahrîc etmişlerdir. Bu hadîsde «Zülhuleyfe'deki Bathâ» denilmesi, bu isimde başka yerler de bulunduğu içindir. Filhakika Mekke'-de; Zûkaar'da ve Ezher denilen yerde üç Bathâ daha vardır. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bazı gazalarında Bathâ-i Ezher'e inmiştir. Bu yerde bir de mescid vardır. Hadîs-i şerifteki Bathâ'dan murâd budur. Medineliler bu yere El-Muarras derler. Resûl-ü Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke’den Medîne'ye gelirken burada devesini çöktürmüştür. Bazıları Medine'den Mekke'ye giderken çöktürmüş olmasını muhtemel görmüşlerdir. Mamafih hem giderken, hem gelirken oraya inmiş olması mümkündür.

Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in eserlerini en ziyâde araştırmakla şöhret bulan bir sa-hâbî-i celîldir. Devesini vaktiyle Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hayvanından inerek namaz kıldığı bu yerde çöktürmesi de bunu gösterir.

3350- Bize Muhammed b. Abbâd rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hatim yani İbn İsmail, Mûsâ yani İbn Ukbe'den, o da Sâlim'den, o da babasından naklen rivâyet ettî ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)

Zülhuleyfe'deki istiratgâhında iken ona gelen olmuş ve «Sen gerçekten mübarek Bathâ'dasin» demiş.

3351- Bize Muhammed b. Bekkâr b. Reyyân ile Süreye b. Yûnus rivâyet ettiler. Lâfız Süreyc'indir. (Dediler ki): Bize İsmâil b. Ca'fer rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Mûsâ b. Ukbe, Salim b. Abdillâh b. Ömer'den, o da babasından naklen haber verdi ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Zülhuleyfe'deki vadinin içindeki istiratgâhında iken ona gelen olmuş ve: «Sen gerçekten mübarek Bathâdasın demiş.»

Mûsa

Dedi ki: «Bize Salim de vaktiyle Abdullah'ın devesini çök-tür düğü mescidin igreğinde develerimizi çöktürdü. O da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in istiratgâhını araştırıyordu. Bu yer vadideki mescidin aşağısın dadır. Mescitle kıble arasında, ortadadır.»

Bu hadîsi Buhârî «Hacc», «İ'tisâm» ve «Müzârea» bahislerinde; Nesâî «Hacc» bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir.

Vâdîden murâd; «Vâdî-i Akîk»dir. Bu yer hakkında Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz:

«Bana bu akşam Rabb'imden biri geldi de: Bu mübarek vadide namaz kıl, dedi.» buyurmuşlardır.

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelen ve «Gerçekten sen mübarek Bathâ'dasın» diyen Cibrîl (aleyhisselâm)'dır. Nitekim Beyhakî'nin rivâyetinde Hazret-i Cibrîl'in geldiği tasrîh olunmuştur. Bazı rivâyetlerden anlaşıldığına göre Hazret-i Cibrîl Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e uyku halinde iken gelmiş ve kendisinin mübarek Bathâ'da bulunduğunu söylemiştir. Bundan dolayıdır ki Fahr-i Kâinat (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz o yerde teberrüken namaz kılar, Mekke'den dönerken dahi geceyi orada geçirerek sabahleyin yola çıkar. Medine'ye gündüzün girilirmiş.

El-Muarras; Medine'den Mekke'ye giden yolun üzerindedir. Medîne'ye altı mil mesafededir. Akik vadisi Medine'-ye dört günlük mesafededir.

Burada kılınan namaz, ihrama girerken kılman namazdan başkadır. Çünkü ihram namazı sünnettir. Bu namaz ise sünnet değil, müstehabdır. İbn Abdi'l Berr: «İmâm Mâlik ile diğer ulemâya göre burada namaz kılmak müstehab ve güzel bir şeydir. Ama haccın sünnetlerinden veya terkinden dolayı fidye lâzımgelen vâcib fiillerinden değildir. İbn Ömer müstesna olmak üzere bütün ulemâya göre orada namaz kılmak güzel bir iştir. İbn Ömer'se bunu sünnetten saymıştır.» demiştir. Nevevî'nin beyânına göre Şâfiîyye ulemâsı orada namaz kılmayan bir kimsenin faziletten mahrum kaldığını fakat günaha girmiş sayılmayacağını söylemişlerdir.