Geri

   

 

 

 

İleri

 

32- İhrama Girerken Hedy Kurbanına Nişan Takmak ve Sırtına Alamet Çizmek Bâbı

3075-) Bize Muhammedü'bnü'l-Müsennâ ile İbn Beşşâr hep birden İbn Ebî Adiyy'den rivâyet ettiler. İbn'l-Müsennâ dedi ki: Bize İbn Ebî Adiyy Şu'be'den, o da Kat âdiden, o da Ebû Hassân'dan, o da İbn Abbâs (radıyallahü anhüma)'dan naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) öğleyi Zü’l-Huleyfe'de kıldı, Sonra devesini istedi ve onu hörgücünün sağ tarafından mşanladı, da kan aktı. Boynuna iki nalın taktı. Sonra devesine bindi. Deve, kendisini Beydâ düzüne çıkarınca hacca telbiye getirdi.

3076- Bize Muhammedü'bnul-Müsennâ rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Muâz b. Hişâm rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana babam, Katâde'den bu isnâdda şu'be hadîsi mânâsında rivâyette bulundu. Yalnız o: «Nebiyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Zü'l-Huleyfe'ye geldiği vakit...» dedi: «Orada öğleyi kıldı.» demedi.

3077- Bize Muhammedü'bnü'l-Müsennâ ile İbn Beşşâr rivâyet ettiler. İbn'l-Müsennâ

(Dedi ki): Bize Muhammed b. Cafer rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şu'be, Katâde'den rivâyet etti. (Demiş kj): Ebû Hassan El-A'rac'dan dinledim, şunu söyledi:

«Beni Hüceynı kabilesinden bir adam İbn Abbâs'a:

— Halkın kalplerine işleyen yahut halkı fırkalara ayıran bu fetva nedir? Beyti tavaf eden hille çıkarmış? diye sordu. İbn Abbâs (radıyallahü anh):

— Patlasanız da yine Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sünnetidir! cevâbını verdi.»

3078- Bana Ahmed b. Saîd Ed-Dârimî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ahmed b. İshâk rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hemmâm b. Yahya, Katâde'den, o da Ebû Hassân'dan naklen rivâyet eyledi. Ebû Hassan Şöyle dedi:

«İbn Abbâs'a:

— Bu iş halk arasınada yayılmıştır. Güya Beyti tavaf eden hille çıkarmış. Tavaf: Ömredir; dediler. İbn Abbâs:

— Patlasanız da, bu Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sünnetidir! cevâbını verdi.»

3079- Bize İshâk b. îbrâhîm rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Muhammed b. Bekr haber verdi.

(Dedi ki): Bize İbn Cüreyc haber verdi.

(Dedi ki): Bana Ata' haber verdi.

(Dedi ki): İbn Abbâs:

«Beyti tavaf eden hacı olsun, hacıdan başkası olsun ihramdan çıkar.» Derdi. Atâ'ya:

— «Acaba bunu neye istinaden söylüyordu?» diye sordum.

—«Allahü teâlâ’nın: "Sonra onun hill yeri Beyt-i Atîk'dir," Sûre-i Hacc âyet 33 âyet-i kerîmesine istinaden.» cevâbını verdi.

— Ama bu Arafat'ta vakfeye durduktan sonra olacaktır, dedim; Atâ:

— İbn Abbâs, Arafat'tan önce ve sonra olacağını söylerdi. Bunu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in veda haccında kendilerine verdiği hille çıkma emrinden alıyordu. Dedi.

Bu hadîsi Buhârî «Kitâbü'l-Meğazî»de tahrîc etmiştir.

«Eş'are»: Aslında nişanlamak, alâmet takmak; mânâsına gelir.

Burada ondan maksat: Devenin hörgücünü sağ tarafından bıçak veya sivri bir demirle çizerek kan akıtmaktır. Bu, o hayvanın Harem-i Şerife gönderilecek bir kurban olduğuna alâmettir.

Başka hayvanlara karıştığında kolayca ayrılması, kaybolduğunda bulan kimsenin getirmesi için bunu yapmak müstehabdır. Bir de bununla bir şiâr-ı dînî ilân edilmektedir.