Geri

   

 

 

 

İleri

 

28- Hacc İçin İhrama Girerek, Mekke'ye Gelen Kimseye Lazım Olan Tavaf ve Sa'y Bâbı

3056- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ab-ser, İsmail b. Ebî Hâlid'den, o da Vebera'dan naklen haber verdi. Vebera şöyle dedi:

«İbn Ömer'in yanında oturuyordum. Derken bir adam gelerek:

— Ben, vakfe yerine gelmeden beyti tavaf etsem olur mu? diye sordu. İbn Ömer:

(Evet olur; cevâbını verdi. Adam: Ama İbn Abbâs: Vakfe yerine gelmeden beyti tavaf etme! derdi) mukâabelesinde bulundu. Bunun üzerine İbn Ömer şunları söyledi:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) haccetti de vakfe yerine gitmeden önce beyti tavaf eyledi. Binâenaleyh eğer samimi isen Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sözüyle amel etmen mi, yoksa İbn Abbâs'ın kavlini alman mı daha doğrudur?»

3057- Bize Kuteybetü'bnü Saîd rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Cerîr, Beyân'dan, o da Vebera'dan naklen rivâyet etti. Şb'yle demîş: «Bir adam, İbn Ömer (radıyallahü anhüma)'ya:

— Ben, hacc için ihrama girdiğim hâlde beyti tavaf edebilir miyim? diye sordu. İbn Ömer:

— Sana manî olan -nedir? dedi. Adam:

— Ben, filânın bunu mekruh addettiğini gördüm. Ama sen, bize ondan daha makbulsün. Çünkü onu dünyânın fitneye giriftar ettiğini gördük; dedi. Bunun üzerine İbn Ömer (radıyallahü anh):

— Dünyâ hangimizi — yahut hanginizi — fitneye giriftar etmemiştir; dedi. Sonra şunu söyledi:

— Biz, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hacc için ihrama girip de, beyti tavaf ettiğini ve Safa ile Merve arasında sa'y yaptığım gördük. Binâenaleyh eğer samîmi isen Allah'ın sünnetiyle, Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sünnetine tabî olman, filânın sünnetinden daha iyidir.»

3058- Bana Züheyr b. Harb rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Amr b. Dinar'dan rivâyet etti. Amr Şöyle dedi: İbn Ömer'e, b'mreye niyet ederek gelip de beyti tavaf eden, fakat Safa ile Merve arasında sa'y yapmayan bir adamın karısına yakınlık edip edemi yeceğini sorduk. İbn Ömer şöyle dedi:

«Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (hacca) geldi de, beyti yedi defa tavaf etti, Makaam-i İbrahim'in arkasında iki rek'at namaz kıldı, Safâ ile Merve arasında da yedi defa sa'yde bulundu. Muhakkak ki, sizin için Resûlüllah'da güzel bir örnek vardır.»

3059- Bize Yahya b. Yahya ile Ebû'r-Rabî'Ez-Zehrânî, Hammâd b. Zeyd'den rivâyet ettiler. H.

Bize Abd b. Humeyd de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Muhammed b. Bekir haber verdi.

(Dedi ki): Bize İbn Cüreyc haber verdi. (Hammâd ile İbn Cüreyc) hep birden Amr b. Dinar'dan, o da İbn Ömer (radıyallahü anhüma)'dan, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen İbn Uyeyne hadisi gibi rivâyette bulunmuşlardır.

Bu hadîsin Amr b. Dînâr rivâyetini Buhâri «Namaz» ve «Hacc» bahislerinde; Nesâî ile İbn Mâce «Haco bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir.

Vakfe yerinden murâd: Arafat'tır.

İbn Ömer hadîsi tavâf-ı kudûmu isbât etmektedir. Bu tavaf, Arafat'ta vakfe yapmadan îfâ edilebilir.

İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan mâada bütün ulemânın kavilleri budur.

Tavâf-i Kudüm: Mekke'ye varır varmaz yapılan tavaftır. Uzaktan gelenler İçin, bunu yapmak sünnettir.

Şâfiiler'den Bazıları vâcib olduğunu, yapılmadığı taktirde kurban kesmek îcâb ettiğini söylemişlerde de Şâfitler'in meşhur kavline göre de sünnettir.

Tavâf-i Kudüm: Mekke'de yaşıyanlara sünnet değildir. Buna Tavâf-i Tahiyye dahi derler,

Hazret-i İbn Ömer'in: «Eğer samîmi isen» sözünden muradı: Müslümanlığındare Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e tâbi oluşunda samimi isen, onun yolunu bırakıp da İbn Abbâs ve başkalarının sözüyle amel etme! demektir.

Dünyâ fitnesinden murâd ; İbn Abbâs (radıyallahü anh)’in Basra valiliğidir. Vâlîlikde bulunmak dinen tehlikelidir; fitneye sebep olabilir.

İbn Ömer (radıyallahü anh) ise hiç bir valilikle bulunmamıştı. Bununla beraber:

«Dünyâ hangimizi fitneye giriftar etmemiştir?» demesi, tevâzu'unun. insaf ve takvasının ifadesidir.

Hadîsin bâzı nüshalarında Hazret-i İbn Ömer'in sözü «Hangimizi» şeklinde tesbit edilmiştir. Her iki rivâyet de doğrudur.