18- Hacc İle Ömrede Mut'a Yapmak Bâbı 3006- Bize Muhammed b. El-Müsennâ ile İbn Beşşâr rivâyet ettiler. İbn'l-Müsennâ (Dedi ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be rivâyet etti. (Dedi ki): Katâde'yi, Ebû Nadra'dan naklen rivâyet ederken dinledim. Ebû Nadra şöyle dedi: İbn Abbâs, müt'ayi emir; İbn'z-Zübeyir ise nehyederdi. Ben, bunu Câbir b. Abdillâh'a anlattım da Câbir: «Bu hadîs, benim huzurumda deveran etti. Biz, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte müt'a yaptık. Ömer hilâfete geçince: — «Şüphesiz ki Allah, Resûlüne dileğini helâl kılar ve şüphesiz ki Kur'ân yerli yerince nâzil olmuştur. Siz, Allah için hacc ve ömreyi Allah'ın emrettiği vecihle tamamlayın! Bu kadınlarla müt'a yapmayı kesini Şayet bana bir müddet için bir kadını nikâh eden bir adam getirirlerse, onu mutlaka taşlarla recmederim! dedi.» 3007- Bana, bu hadîsi Züheyir b. Harb da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Affân rivâyet, etti. (Dedi ki): Bize Hemmâm rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Katâde bu isnâdla rivâyette bulundu. Bu hadîsde o, şunu da söyledi ; «Siz, hocanızı örn ren izden ayırın! Çünkü (bu şekilde hareket) ha canız için daha mükemmel, ömreniz İçin daha tamam olur.» 3008- Bize Halef b. Hİşâm ile Ebû'r-Rabî' ve Kuteybe hep birden Hammâd'dan rivâyet ettiler. Halef (Dedi ki): Bize Hammâd b. Zeyd, Eyyûb'dan rivâyet etti. (Dedi ki): Ben, Mücâhid'i, Câbir b. Abdillâh (radıyallahü anhüma)'dan naklen rivâyet ederken dinledim. Câbir şöyle dedi: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte hacc için: — «Lebbeyk: diyerek (Mekke'ye) geldik de bize, bu haccı ömreye çevirmemizi emir buyurdular.» Temettü' haccının nasıl yapıldığını yukarda görmüştük, Hadîs-i Şerîfde de işaret olunduğu vecihle temettü' haccı evvelâ ömre için tavaf ve sa'y yaparak ihramdan çıkmak, sonra terviye günü hacca niyet ederek tekrar ihrama girmek suretiyle yapılan haccdır. Hazret-i Ebû Mûse'l-Eş'arî haccı temettu'a fetva verir; Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bu bâbdaki emri ve Ömer (radıyallahü anh)’ın sözleriyle istidlal edermiş. Rivâyete nazaran Hazret-i Osman (radıyallahü anh) temettu'dan nehyedermiş. Hazret-i Alî ona muhalefet ederek temettü' haccı yapmış. Mâzirî diyor ki: «Haccda Hazret-i Ömer'in yasak ettiği müt'a-nın ne olduğu ihtilaflıdır. Bazıları bunun haccı bozup, Ömre yapmak olduğunu; bir takımları da ömreyi hacc aylarında yapıp da arkasından haccı ifâ etmekden ibaret bulunduğunu söylemişlerdir. Bu taktirde Ömer (radıyallahü anh)'in nehyi efdal olan hacc-ı ifrâda tergîp ve teşvik içindir. Yoksa ömrenin bâtıl veya haram olduğunu îtikaad etmemiştir.» Kâdı îyâz: «Câbir, İmrân ve Ebû Müsâ hadîslerinin zahirine bakılırsa ihtilâf olunan müt'a: haccı, ömreye bozmaktan ibarettir. Onun içindir ki, Ömer (radıyallahü anh) Ömre yapanları döver, fakat hacc aylarında mücered temettü' yapanları dövmez-miş. Dövmesinin sebebi gerek kendisinin gerekse diğer sahabenin haccı, ömreye bozma işinin o seneye mahsûs olduğunu îtikaad etmeleridir.» diyor. İbn Abdilberr dahi hacc âyetindeki Temettü'dan evvelâ Ömre, sonra hacc kastedildiği hususunda ulemâ arasında ihtilâf olmadığını söylemiş: «Kıran dahi temettu'dan sayılır.» demiştir. Nevevî'ye göre Hazret-i Ömer ile Hazret-i Osman'in ve sâiç-ashâbın müt'ayı nehyetmeleri evleviyete hamlolunur. Onlar hacc-ı ifrâdı efdal gördükleri için ona teşvik olmak üzere müt'ayı yasak etmişlerdir. Nevevî: «Bundan sonra hacc-ı ifrâd, temettü' ve kıranın kerâ-hetsiz olarak cevazına icmâ mün'akid olmuştur. Bu zevat ancak hangisi efdal olduğu hususunda ihtilâf etmişlerdir.» diyor. Nikâh müt'asına gelince: Bundan murâd: Bir kadını muayyen bir müddet için müt'a Lâfzıyla nikâhı altına almaktır. İslâm'ın, ilk devirlerinde nikâh-ı müt'a mubah idi, sonra hayber vak'asında neshedildi. Bilâhara Mekke'nin fethinde tekrar mubah kılındıysa da az sonra bu da neshedilmiş ve ilelebet haram kılınmıştır. İlk zamanlarda nikâh müt'anın caiz olup olmadığı ihtilaflıydı. Sonra bu ihtilâf kalkmış; bütün ulemâ müt'anın ilelebet haram olduğuna ittifak etmişlerdir. Yeri gelince müt'a hakkında daha fazla izahat verilecektir. |