Geri

   

 

 

 

İleri

 

29- Oruçlunun Dilini Tutması Bâbı:

2759- Bana Züheyr b. Harb rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Ebû'z - Zinâd'dan o da A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’dan rivâyeten tahdîs eyledi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Biriniz bir gün oruçlu olarak sabahlarsa kötü söz söylemesin ve cahillik etmesin. Şayet biri kendisine söğer yahut döğerse:

— Ben oruçluyum, ben oruçluyum, deyiversin.» buyurmuşlar.

Bu hadîsi Buhari, Ebû Dâvud ve Nesâî «Kitâbu's-Savm» da tahrîc etmişlerdir.

Buhârî'nin rivâyetinde:

«Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki oruçlunun nefesi Allah ındinde misk kokusundan daha güzeldir. (Teâla Hazretleri): Oruçlu yeyip içmesini ve şehvetini benim İçin terketmektedir. Oruç benim için tutulur, onun mükafatını verecek olan da benim. İyi amel on misli katlanacaktır (buyurmuştur)» ziyâdesi de vardır.

Bu bâbda Tirmizî'nin yine Hazret-i Ebû Hüreyre'den rivâyet ettiği bir hadîsde: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: Rabbiniz diyor ki:

İşlenen her iyi amel, on mislinden yediyüz misline kadar katlanır. Oruç benim için tutulur, onun mükâfatını verecek de benim. Oruç cehenneme karşı bir kalkandır. Hiç şüphe yok ki oruçlunun ağız kokusu Allah ındinde misk kokusundan daha güzeldir. Sizden birinize oruçlu iken bir kimse cahillik ederse Ben oruçluyum, deyiversin» buyrulmuştur.

Tirmizî: «Bu hadis hasen sahih ve bir vecihden garîbdir.» demiştir.

Filhakika mezkûr hadîsi Tirmizî'nin tahric ettiği vecihden yalnız kendisi rivâyet etmiştir.

Tirmizî bu babda Muâz b. Cebel, Sehl b. Sa'd, Ka'b b. Ucrâ, Selametü'bnü Kayser ve Beşîr b. Hasâsiyye (radıyallahü anh) hazeratından da hadîsler rivâyet olunduğunu söylemiştir:

Muâz hadîsini Tirmizî, İbn Mâce ve «Sünen-i Kübrâ» nâm eserinde Nesâî tahric etmişlerdir. Hazret-i Muâz şöyle demektedir: «Bir seferde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber idim. Bir gün yolda giderken kendisine yaklaşarak:

— Bana bir amel söyle ki onu yaptığım takdirde cennete girmeme sebep olsun, dedim. Sonra Resûlüllah

— Sana hayır kapılarını göstereyim mi? Oruç bir kalkandır,» buyurdular...

Tirmizî: «Bu hadîs hasen sahîhdir.» demiştir. Sehl b. Sa'd hadîsini yine Tirmizî ile İbn Mâce tahric etmişlerdir. Mezkûr hadisde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Cennette Reyyân adı verilen bir kapı vardır. Bu kapıdan oruçlular davet edilecektir. Oruç tutanlar zümresinden olanlar ondan gireceklerdir. Ondan giren ebediyyen susamıyacaktır.» buyurmuşlardır.

Ayni hadîsi Süleyman b. Bilâl tarikiyle Buhârî ve Müslim dahi rivâyet etmişlerdir.

Ka'b b. Ucrâ hadîsini Tirmizî tahric etmiştir. Bu hadîste:

«Oruç mükemmel bir kalkandır.» buyurulmuştur.

Tirmizî hadîs hakkında «Hasen garîb» tabirini kullanmıştır.

Selâmetü'bnü Kayser hadîsini Taberanî «El-Kebîr» nâm eserinde rivâyet etmiştir. Mezkûr hadîsde Selâme (radıyallahü anh) Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Bir kimse Allah'ın rızâsını dileyerek bir gün oruç tutarsa, Allah o kimseyi uçan karga gibi cehennemden uzaklaştırır...» buyururken işittim, demektedir.

Beşir hadîsini Bağavî ile Taberâni «Mu'cem» lerinde rivâyet etmişlerdir. Hadisi şerifde Allahü teâla hazretlerinden rivâyeten:

«Oruç benim İçin tutulur, onun mükâfaatını verecek olan da benim.» buyurulmaktadır.

Yine bu bâbda Ebû Saîd-i Hudrî, Ali b. Ebî Tâlib Âişe , İbn Mes'ud,Osman b. Ebî-Âs, Enes, Câbir, Ebû Ubeyde, Huzeyfe, Ebû Umâme ve Ukbetü'bnü Âmir (radıyallahü anh) hazerâtuıdan hadîsler rivâyet olunmuştur.

Ebû Saîd (radıyallahü anh) hadîsini Müslim ile Nevaî tahric etmişlerdir. Hadîs-i şerif kitabımızda bundan üç-dört hadîs sonra gelecektir.

Hazret-i Ali hadisini Nesâî rivâyet etmiştir. Mezkûr hadisde: Allah: Oruç benim için tutulur, onun mükâfaatını verecek olan da benim, buyuruyor.» denilmektedir.

Hazret-i Âişe hadîsini yine Nesâî tahric etmiştir. Bu hadîsde:

«Oreç Cehenneme karşı bir kalkandır.» ibaresi vardır.

İbn Mes'ud hadîsini İbni Hibban «Tabakatü'l-Muhaddisin» nâm eserinde rivâyet etmiştir. Aynı hadîsi Nesâî dahi mevkuf olarak rivâyet eder. Onda dahi:

«Oruç bir kalkındır.» cümlesi vardır.

Osman, b. Ebi'l-Âs hadîsini Nesâî ile İbn Mâce rivâyet etmişlerdir. Bu hadîsde Hazret-i Osman:

«Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı: Oruç sizden birimizin cenge karşı kullandığı kalkan gibi bir kalkandır, buyururken işittim.» demektedir.

Enes (radıyallahü anh) hadîsini İbn Mâce rivâyet etmiştir. Mezkûr hadîsde dahi:

«Oruç cehenneme karşı bir kalkandır.» cümlesi vardır.

Câbir hadisini İbn Hibbân «Sahih» inde, Hâkim «Müstedrek» inde rivâyet etmişlerdir. Bu hadîsde de:

«Oruç bir kalkandır» denilmektedir.

Ebû Ubeyde hadîsini Nesâî rivâyet etmiştir. Yukarki cümleler bu hadîsde dahi zikredilmiştir.

Huzeyfe hadîsini İmâm Ahmed b. Hanbel«MÜsned»inde rivâyet etmiştir. Hazret-i Huzeyfe şunları söylemiştir:

«Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i göğsüme yaslandırdım da, buyurdu ki:

— Allah'dan başka Allah yoktur. Her kimin ölürken son sözü bu olursa cennete girer. Her kim Allah'ın rızasını dileyerek bir gün oruç tutarsa son nefeste bunu söyler ve cennete girer. Ve her kim Allah'ın rızâsını dileyerek bir sadaka verirse son nefesinde bu sözü söyler ve cennete girer.»

Ebû İmâme hadîsini İbn Adiyy «El-Kâmil» adlı eserinde rivâyet etmiştir. Mezkûr hadîsde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Her kim Allah yolunda bir gün oruç tutarsa, Allah o kimse ile cehennem arasında derinliği yerle gök arası kadar bir hendek halk eder.» buyurmuşlardır.

Ukbetü'bnü Âmir hadîsini Nesâî tahric etmiştir. Bu hadîsde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Her kim Allahü teâlâ'nın yolunda bir gün oruç tutarsa, Allah cehennemi o kimseden yüz yıllık yol mesafesinde ırak eyler.» buyurmuştur.