21- Aşüra Günü Oruç Tutmayan Kimsenin, O Günün Kalan Kısmını Yemeden Geçirmesi Gerektiği Bâbı 2724- Bize Kutaybetü'bnü Saîd rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hatim yani İbn İsmail, Yezîd b. Ebî Ubeyd'de, o da Selemetü'bnü Ekvâ' (radıyallahü anh)'dan naklen rivâyet etti ki Seleme şöyle mediş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Aşûra günü Eşlem kabilesinden bir adam göndererek halk arasında şunu ilân etmesini emir buyurdu: — «Kim oruçtu değilse oruç tutsun, yemek yemiş olan da orucunu geceye kadar tamamlasın.» Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu's-Savm'ın bir - iki yerinde, Nesâî dahi «Kitâbu's-Savm» da muhtelif ravilerden tahrîc etmişlerdir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in- ilân için gönderdiği zatın ismi Hind b. Esma b. Harisete'l-Eslemî'dir. Yahya el - Katiân sın ibr rivâyetinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Eşlem kabilesinden bir adama: — Kavminin arasında îlan et...» buyurdu.» denilmiştir. İmâm Ahmed b. Hanbel ile İbn Ebî Hayseme'nin tahdic ettikleri bir rivâyette Hazret-i Hind: Şâyle demiştir: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) beni kavmim olan Eslem'e gönderdi de — Kavmine emret, bu Aşûra gününde oruç tutsunlar. Günün evvelinde yemek yemiş kimse bulursan günün kalan kısmını o da oruçla geçirsin.» buyurdular 2725- Bana Ebû Bekir b. Nâfi' El-Abdî rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Bişr b. Mufaddal b. Lâhik rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hâlid b. Zekvân, Kubeyyi' binti Muavviz b. Afra'dan naklen rivâyet etti. Rubeyyi' Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Aşûra sabahı Medine'nin etrafındaki Ensar köylerine: «Kim oruçlu olarak sabahladıyta orucunu tamamlasın. Oruçsuz olarak sabahlayan da o günün bakiyesini tamamlasın.» diye haber gönderdi. Bundan sonra artak giz bu orucu tutmağa ve küçük çocuklarımıza da Allah'ın izniyle tutturmaya başladık. Mescide gider çocuklarımıza yünden yapma oyuncaklar verirdir. Onlardan biri yiyecek için ağlarsa iftar zamanı oluncaya kadar bu oyuncağı kendilerine verdirir. 2726- Bize, bu hadisi Yahya b. Yahya dahi rivâyet etti. (Dedi ki):Bize Ebû Ma'şer El-Attâr, Tâlib b. Zakvân'dan naklen rivâyet etti. (Dedi ki): Rubeyyi' binti Muavviz'e aşûra orucunu sordum, şu cevabı verdi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ensâr köylerine elçilerini gönderdi...» Râvi hadîsi Bişr hadisi gibi rivâyet etmiş, şu kadar var ki: «Biz onlara yünden oyuncak yapar da, onları beraberimizde götürürdük. Yiyecek istediler mi oyuncağı kendilerine verirdik. Oyuncak onlan avutur, bu suretle oruçlarını tamamlarlardı.» demiştir. Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu's-Savm» da tahrîc etmiştir. lhn: Yün, demektir. Bazıları boyalı yün, diğer Bazıları da kırmızı yün manâsına geldiğini söylemişlerdir. Müslim'in bütün nüshalarındaa «Bu oyuncağı çocuklara iftar zamanında verirdik.» denilmişse de, Kâdî İyâz bu cümlede mahzuf kelinme bulunmadığından, doğrusunun «îftar zamanı gelinceye kadar.» olduğuna, zira manânın ancak bu suretle tamamlandığını söylemiştir. Nitekim Müslim'in ikinic rivâyetinde «Yiyecek istediler mi bu oyuncağı onlara verirdir, oyuncak anları oruçlarını tamamlayıncaya kadar ayarladı.» denilmiştir. Yine Kâdî İyâz: «İhtimal çocukların oruç tuttuğundan Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in malûmatı yoktu. Çocuklara oruç tutmalarını onun emretmesi ihtimalden uzaktır. Çünkü bir senede tekerrür etmiyen ağır. bir ibâdeti küçüklere teklif etmek onları ta'zib olur.» demişse de, bu mütalâa kabul edilmemiş ve kendisine İbn Huzeyme'nin rivâyet ettiği Rezîne hadîsi ile cevap verilmiştir. Rezîne hadisinde: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) aşûra günü süt emen çocukları ve Fâtıme'nin süt emen çocuklarını getirtir de ağızlarına tükürür, annelerine onları geceye kadar emzirmemelerini emir buyururdu.» denilmektedir. |