Geri

   

 

 

 

İleri

 

16- Bir İş Görmek Şartıyla Seferde Oruç — Tutmayanın Ecri Bâbı —

2678- Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû Muâviye, Âsim'dan, o da Müverrik'den, o da Enes (radıyallahü anh)'dan naklen haber verdi. Enes şöyle dedi: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte seferde bulunuyorduk. Kimimiz oruçlu, kimimi oruçsuz idik. Sıcak bir günde bir yerde mola verdik. Ekseriyetle gölgelenenlerimiz elbisesi olanlardı. Bâzılarımız güneşten eli ile korunuyordu. Derken oruç tutanlar (bîtap) düştüler. Tutmayanlar kalkarak sadırları kurdular ve develeri suladılar. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Bugün oruç tutmayanlar ecri alıp gittiler.» buyurdu.

2679- Bize Ebû Küreyb rivâyet etti,

(Dedi ki): Bize Hafs, Asım-ı Ahvel'den, o da Müverrîk'den o da Enes (radıyallahü anh)'dan naklen rivâyet etti. Enes şöyle dedi:

-Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir seferde idî. Ashabından) bâzısı oruç tuttu, bâzısı tutmadı. Tutmayanlar akıllılık ettiler ve iş gördüler. Oruçlular ise bazı işleri görmekten âciz kaldılar. Bu babdâ Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Bugün oruç tutmayanlar ecri alıp gittiler.» buyurdu.

Bu hadîsi Buhârî «Kitâbü’l-Cihâd» da, Nesâî «Kitâbu's-Savm» da tahrîc etmişlerdir.

Ashâb-i kirâm'in ekserisinin elbiseleriyle bâzılarının da elleriyle güneşten korunmağa çalışmaları, çadırları olmadığını göstermektedir. Çünkü o zaman müslümanların sayısı henüz az, mâlî kuvvetleri kifayetsizdi.

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in:

«Bugün oruç tutmayanlar ecri alıp gittiler.» cümlesinden muradı: O-ruç tutmayanların tutanlardan çok sevap kazandıklarını anlatmaktır. Yoksa oruç tutanlar hiç sevap kazanmadı, demek değildir. Maksat oruç tutmayanların, tutanlardan daha çok sevap kazandıklarını bildirmektir. Çünkü oruç tutanların sevabı yalnız kenidlerine aittir. Tutmayanlar ise çadır kurmak, hayvan sulamak ve yemek hazırlamak gibi umuma ait o-lan işleri gördükleri için hem gördükleri işin sevabına nail olmuş hem de oruç tutanlara hizmet ettikleri için onlara verilen ecrin bir misli de kendilerinin olmuştur.

2680- Bana Muhammed b. Hatim rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdurrahman b. Mehdi» Muâviyetü'bnü Sâlih'den o da Rabia'dan naklen rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Kazca rivâyet eyledi.

(Dedi ki): Ebû Saîd-i Hudrî (radıyallahü anh)’a geldim, başında kalabalık insanlar vardı. Bunlar dağılınca:

— «Ben, sana bunların sorduklarını sormayacağım.» dedim. Ona sefer hakkında suâl sordum. Ebû Saîd şu cevabı verdi:

— «Biz oruçlu olduğumuz halde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte Mekke'ye sefere çıktık. Bir yerde mola verdik, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

— Siz düşmanınıza ya Hastınız, artık oruç tutmamak size daha kuvvet kazandırır, buyurdu.

Bu, bir ruhsat idi. Onun için kimimiz oruç tuttu, kinlimiz tutmadı. Sonra başka bir yere indik. Bu sefer Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

— Sizler yarın sabah düşmanınızla karşılaşacaksınız, oruç tutmamak sîze daha çok kuvvet kazandırır. Binaenaleyh oruç tutmayın, buyurdular.

Bu, kafi bir emirdi. Hemen orucu bıraktık.»

Sonra Ebû Saîd (radıyallahü anh) şunu söyledi: «Vallahi sonraları Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte seferde oruç tuttuğumuzu da bilirim.»

Ashâb-ı kirâm'in Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ikinci sözünden emir mânâsını çıkarmaları ertesi sabah düşmanla karşılaşacakları içindir.

Bu hadîs, diğer hadisleri de tefsir etmekte ve hadîslerin ayrı ayrı yerlerde vârid olduklarını göstermektedir.

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ilk defa:

«Oruç tutmamanız size daha çok kuvvet kazandırır.» buyurduğu vakit ashabın tevakkuf etmeleri, oruç tutmak mı, tutmamak mı efdal olduğunu kestiremedikleri içindir. Çünkü Resûl-ü ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisi oruçlu idi. Hattâ kendisine:

— «Cemaat senin ne yapacağını bekliyor.» demişlerdi.

Beyhakî (384-458) diyor ki: « Ashab-ı kirâm'in orucu bırakmaları ihtimal o gün bozmak suretiyle olmuş. îhtimalki ertesi günler için oruca niyet etmemişlerdir.»