Geri

   

 

 

 

İleri

 

12- Oruçlu Îken Öpmenin, Şehvetini Harekete Getirmeyen Kimselere Haram Olmadığını Beyan Bâbı:

2628- Bana Aliyyü'bnü Hucr rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Stif-yan, Hişam b. Urve’den, o da babasından, o da Âişe (radıyallahü anha) dan naklen rivâyet eyledi. Âişe:

«Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu iken kadınlarından bazısını öperdi, demiş sonra gülmüş.»

2629- Bana Alîyyü'bnü Hucr Es-Sa'di ile İbn Ebî Ömer rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Süfyan rivâyet etti.

(Dedi ki): Abdurrahman b. Kâsım'e:

— Sen, babanı Âişe (radıyallahü anha)'dan naklen Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in oruçlu olduğu halde onu öperdiğini rivâyet ederken işittin mi? dedim, Abdurrahman biraz sustu, Sonra:

— «Evet» cevâbını verdi.

2630- Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Aliyyü'bnü Müshir, Ubeydullah b. Ömer'den o da Kâsım'den, o da Âişe (radıyallahü anha)'dan naklen rivâyet etti, Âişe şöyle dedi:

«Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu olduğu halde beni öperdi. Ama sizin hanginiz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in nefsine hakim olduğu gibi kendine malik olabilir?»

2631- Bize Yahya b. Yahya ile Ebû Bekir b. Ebi Şeybe ve Ebû Küreyb rivâyet ettiler. Yahya (Ahberanâ), Ötekiler (Haddesenâ) tâbirlerini kullandılar. (Dediler ki): Bize Ebû Muâviye, A'meş'den, o da İbrahim'den, o da Esved ile Alkame'den, onlar da Âişe (radıyallahü anha) dim naklen rivâyet ettiler. H.

2632- Bize Suca' b. Mahled dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Yahya b. Ebi Zaide rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize A'meş, Müslim'den, o da Mesrûk'dan, o da Âişe (radıyallahü anha)'dan naklen rivâyet eyledi. Âişe şöyle dedi:

«Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu olduğu halde öper, oruçlu iken mübaşerette bulunurdu. Lakin İçinizde nefsine en ziyade hâkim olan O idi.»

2633- Bana Aliyyu'bnü Hucr ile Züheyr b. Harb rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Sufyân, Mansûr'dan o da İbrahim'den, o da Alkame’den, o da Âişe (radıyallahü anha)'dan rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu iken öpermiş. (Âişe):

«O, içinizde nefsine en ziyâde hâkim olanınızdı.» demiş.

2634- Bize Muhammedü'bnü'l-Müsennâ ile İbni Beşşâr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet eyledi.

(Dedi ki) ; Bize Şube, Mansur'dan, o da İbrahim'den, o da Âlkame'den, o da Âişe (radıyallahü anha)'dan naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu iken mübaşerette bulunurmuş.

2635- Bize Muhammedü'bnü’l-Müsennâ rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû Âsim rivâyet etti.

(Dedi ki): İbn Avni, İbrahim'den, o da Esved'den hadiîs rivâyet ederken dinledim, Esved Şöyle dedi: Ben ve Mesrûk, Âişe (radıyallahü anha)'ya giderek, ona:

— «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu iken mübaşerette bulunur muydu?» diye sorduk. Âişe:

— «Evet, lâkin o sizin nefsine en ziyâde hâkim olanınız —yahut nefsine en ziyâde hâkim olanlarınızdan — idi.» cevabını verdi.

Râvi Ebû Asım burada şekketmiştir.

2636- Bana, bu hadîsi Ya'kub-u Devrakî de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İsmail, İbn Avn’dan, o da İbrâhim'den, o da Esved ile Mesrûk'dan naklen onların ümmü'l-Müminin Hazretlerine sormak için yanına girdiklerini rivâyet etti ve hadîsi yukarki hadîs gibi anlattı.

2637- Bize Ebû Bekir b. Ebi Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hasenü'bnü Mûsa rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şeybân, Yahya 1b. Ebî Kesir'den, o da Ebû Seleme'den naklen rivâyet eyledi. Ebû Seleme'ye (merü'bnü Abdilaziz, ona da Urvetü'bnü Zübeyr, ona da Ümmü'l-Müminin Âişe (radıyallahü anha) haber vermiş ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu olduğu halde kendisini öpermiş.

2638- Bize Yahya b. Bişr El-Horîri rivâyet etti.

(Dedi ki):'Bize Muâviye yani İbn Sellâm, Yahya b. Ebi Kesir'den bu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etti.

2639- Bize . ahyâ b. Yahya ile Küteybetü'bnü Smd ve Ebû Bekir Ebî Şeybe rivâyet îttiler. Yahya (Ahberana), ötekiler (Haddesena) tabirlerini kullandılar. (Dediler ki): Bize Ebû'l-Ahvâs, Ziyad b. Uâka'dan, o da Amr b. Meymûn'dan, o da Âişe (radıyallahü anha)'dan naklen rivâyet eyledi, Âişe:

«Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruç ayında öperdi.» demiş.

2640- Baha Muhammedü'bnü Hatim rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Behz b. Esed rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû Bekr-i Nehşeli rivâyet eyledi.

(Dedi ki): Bize Ziyad b. Ilâka, Amr b. Meymûn'dan, o da Âişe (radıyallahü anha)'dan naklen rivâyet etti. Şöyle dedi:

« Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ramazanda oruçlu iken Öperdi.»

2641- Bize Muhammed b. Beşşâr rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdurrahman rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Süfyân, Ebû'z-Zinad'dan, o da Aliyyü'bnü Hüseyin'den, o da Âişe (radıyallahü anha)'dan naklen rivâyet eyledi ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu iken öpermiş.

Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu's-Savm» in bir iki yerinde; Tirmizî dahi «Kitâbu's-Savm» da tahric etmişlerdir.

Bu babda Ömer'bnü'l -Hattâb, Hafsa, Ebû Saîd, Ümmü Seleme, İbni Abbâs, Enes, Ebû Hüreyre, Âliyyü'bnü Ebî Tâlib, Abdullah İbn Ömer, Abdullah İbn Amr, Ümmü Habibe, Meymûne, Meymûne binti Sa'd (radıyallahü anhûm) ile Ensâr'dan bir zât hadîsler rivâyet etmişlerdir.

Bunları Aynî şöyle sıralamıştır:

1- Hazret-i Âişe hadîsi,bir çok tarîklerle rivâyet olunmuştur. Tahavî bunlardan yirmi tanesini tahric etmiştir.

2- Hazret-i Ömer hadîsini Ebû Dâvud ile Nesâî tahrîc etmişlerdir. Bu hadîsde Ömer (radıyallahü anh) Şöyle deditir:

«Aşka gelerek oruçlu iken Öptüm de: Ya Resûlallah, Bu gün büyük bir iş yaptım, oruçlu iken öptüm, dedim, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

— Oruçlu iken su ile ağzını çalkalatan ne dersin? buyurdular;

— Beis yoktur, dedim,

— üyle Ue konujma, buyurdular.»

Nesâî, bu hadîsin münker olduğunu söylemiş fakat onu İbn Hibbân ile Hâkim de rivâyet etmişler, Hakim «Şeyheynin şartı üzeri sahihtir. Yalnız onu tahrîc etmemişlerdir.» demiştir.

3- Ümmü'l-Mü'min'in Hafsa (radıyallahü anh) hadisini Müslim, Nesâî ve İbn Mâce tahric etmişlerdir.

Hadis-i şerif az sonra görülecektir.

4- Ebû Saîd (radıyallahü anh) hadîsini Nesâî rivâyet etmiştir. Hazret-i Ebû Saîd: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Oruçluya Öpmek ve kan aldırmak için ruhsat verdi.» demiştir.

5- Ümmü Seleme (radıyallahü anh) hadîsini Müslim, Buhârî ve İbn Hibbân tahric etmişlerdir. Hadis-i şerif az sonra gelecektir.

6- İbn Abbâs (radıyallahü anh) hadisini Kâdı Yusuf b. İsmail tahrîc etmiştir. Mezkûr hadisde Hazret-i İbn Abbâs şöyle deditir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Oruçluyken başlara dokunur yani öperdi.»

7- Enes (radıyallahü anh) hadîsini Taberâni «Es-Sağır» nâm eserinde tahrîc etmiştir. Bu hadîsde: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e:

— Oruçtu bir kimse öpebilir mi? diye soruldu da:

— «Bunda bir be's yoktur. O, kokladığı bir çiçektir, buyurdular.» denilmektedir.

Hadîsin râvileri mevsukturlar.

8- Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) hadîsini Beyhakî rivâyet etmiştir. O da Enes hadisi gibidir.

9- Ali (radıyallahü anh) hadîsini İbn'Ebî Hatim “Kitâbu’l-llel» adlı eserinde rivâyet etmiştir. Mezkûr hadisde Hazret-i Ali:

«Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu iken öperdi.» demiştir.

10- İbn Ömer (radıyallahü anh) hadîsini İbn Adiyy «El-Kâmil» nâm eserinde tahric etmiştir. Bu hadisde:

«Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu İken öper de abdestini tazelemezdi.» denilmektedir. Yalnız râvilerinden Gâlib b. Abdillah El-Cezeri zayıftır.

11- Abdullah b. Amr (radıyallahü anh) hadîsini İmâm Ahmed b. Hanbel ile Taberâni tahric etmişlerdir. Hazret-i Abdullah:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanındaydık, bir genç gelerek:

— Yâ Resûlallah, oruçlu iken zevcemi öpebilir miyim? diye »ordu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

— Hayır, cevâbını verdi. Derken bir İhtiyar gelerek:

— Oruçlu iken zevcemi öpebilir miyim? diye sordu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (Ona): — Evet, cevâbını verdi.

Bİz birbirimize bakıştık, bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

— Birbirinize neden bakıştığınızı anladım. Şüphesiz ki ihtiyar nefsine maliktir, buyurdular.» demiştir.

Hadîsin isnadında İbn Lehia vardır. Bu zat ile ihticac olunup olunamıyacağı ihtilaflıdır.

12- Ümmü Habibe (radıyallahü anh) hadîsini Nesâî tahric etmiştir. Bu hadîste dahi:

«Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu iken öperdi.» denilmektedir.

Yalnız Nesâî hadîsin Ümmü Habîbe'den değil, Hafsa (radıyallahü anh)'dan rivâyet edildiğini, doğrusunun da bu olduğunu söyler.

13- Ümmü'l-Mü'minin Meymune (radıyallahü anh) hadisini İbn Ebü Hatim «El - İlel»inde rivâyet etmiştir. Hazret-i Meymûne:

«Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu iken öperdi.» demiştir.

Ebû Zür'abu rivâyetin yalnış olduğunu, hadîsi Hazret-i Meymûne değil Âişe (radıyallahü anha) rivâyet ettiğini, Sevrî ve diğer ulemânın rivâyetleri bu tarzda olduğunu söylemiştir.

14- Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in azatlısı Meymûnebinti Sa'd (radıyallahü anh) hadîsini İbn Mâce tahric etmiştir. Meymûne (radıyallahü anh) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e ikisi de oruçlu oldukları halde, zevcesini öpen bir adamın hükmü soruldu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«ikisinin de oruçları bozulur, buyurdu.» demiştir. Darakutnî bu hadîsin sabit olmadığını söylemiş, Süheyli ile Beyhakî dahi ayni kanaatda olduklarını bildirmişlerdir. Mezkûr hadisi Buhârî dahi münker saymıştır.

15- Ensar’dan olup ismi bilinmeyen ve zevcesinden rivâyet eden zatın hadîsini İmâm Ahmed tahric etmiştir. Hadis uzundur. Bu hadisde dahi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in oruçlu iken öper-dığinden bahsedilmektedir.

Mübaşeret: çıplak olarak teni tene değtirmektir. Burada ondan murad elle dokunmaktır.

Irb kelimesi «Erab» şeklinde de rivâyet olunmuştur. Ekser-i ulemâ bu kelimeyi «İrb» şeklinde rivâyet etmişlerdir.

Her iki şekle göre eh «hacet» mânâsına gelirse de, «Erab» uzv-u mahut mânâsında da kullanılır.

Ulemânın beyânına göre Âişe (radıyallahü anha) 'nın sözünden çıkan mana şudur:

«Sîzin oruçlu iken zevcelerinizi öpmekten sakınmanız îcob eder. Bu hususta kendinizi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) gibi sanmayın. Çünkü o nefsine maliktir, Öpmekle şehvete gelerek inzal vaki olacağından korkmaz. Bil'akis inzal vaki olmıyacağından emindir. Sizler bundan emin olamazsınız. Binaenaleyh sakınmalısınız.»

Hazret-i Âişe'nin gülmesine gelince: Bazıları bunun muhalefet edenlere şaşmasından ileri geldiğini, bir takımları kendisine şaştığı için güldüğünü söylemişlerdir. Zira bir kadının bilhassa kendinden bahseden utanılacak bir hâli erkeklere söylemesi şaşılacak bir şeydir. Lâkin Hazret-i Âişe hadîsi tebliğ etmek için buna mecbur kalmış ve kendisini muz-tar bırakan bu hale şaşmıştır.

Bazıları, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ındinde nail olduğu yüksek mertebeye sevindiği için güldüğünü söylemişlerdir.

Kâdî İyaz: «İhtimal ki kıssanın sahibi kendisi olduğuna tembih için gülmüştür. Taâ ki hadisine daha belîğ bir şekilde îtimad hâsıl olsun.» demiştir.

Ulemâ bu hadîsin hükmü hakkında ihtilâf etmişlerdir.

Kâdî Şurey, İbrahim Nehaî, Şa'bi, Ebû Kılâbe, Muhammedü'bnü'l-Hanefiiye, Mesrûk b. Ecda' ve Abdullah b. Şubrume oruçlu bir kimsenin zevcesini öpemiyeceğine kaail olmuşlardır. Öperse onlara göre her ikisinin oruçları bozulur. Delilleri Meymûne binti Sa'd hadisidir.

Bu hadîs hakkında söylenenleri az yukarda görmüştük.

İbn Abdilberr'in beyânına göre Ashâb-ı kirâm’dan Abdullah b. Mes'ud, Abdullah b. Ömer ve Urvetü'bnü Zübeyr (radıyallahü anh) hazerâtı oruçlu bir kimsenin zevcesini öpmesini kerih görürlermiş.

İmâm Mâlik Ramazanda oruç tutan genç ve ihtiyarın zevcelerini öpmelerini mekruh addetmiştir. Bir rivâyete göre İbn Abbâs (radıyallahü anh) bu hususta ihtiyara ruhsat vermiş, gencin öpmesini kerih görmüştür.

Kâdî îyâz alel'ıtlak oruçlu bulunan herkesin zevcesini öpebileceği ne kaail olanlar bulunduğunu bildirmiştir. Bu kavil Sahabe ve Tabiîn'den bir cemaata nisbet olunur. İmâm Ahmed, İshak ve Dâvud-u Zahirî'nin mezhepleri de budur.

Ulemâdan bazıları bunu alel'ıtlak kerih görmüşlerdir. İmâm Mâlik'in meşhur olan kavli budur.

Bazıları öpmeyi gençler için kerih, ihtiyarlar için mubah görmüşlerdir. Bu kavil İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunmuştur ki, Ebû Hanîfe, Şafiî, Sevrî ve Evzaî'nin mezhepleri de budur. Mezkûr kavli Hattâbi, İmâm Mâlik'den de rivâyet etmiştir.

Bir takımları öpmenin nafile oruçda mubah, farz oruçda haram olduğunu söylemişlerdir.

Bu kavil İmâm Mâlik'den dahi rivâyet olunur.

Şafiller'den

Nevevî: «Öpmek şehveti tahrik ediyorsa ule-mâmızca esah olan kavle göre haramdır. Maamâfih kerâhet-i tenzihiye ile mekruh olduğunu söyliyenler vardır.» diyor.

Tafsilat fıkıh kitaplarındadır.

2642- Bize Yahya b. Yahyâ ile Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ve Ebû Küreyb rivâyet ettiler. Yahya (Ahberanâ), ötekiler (Haddesenâ) tabirlerini kullandılar. (Dediler ki): Bize Ebû Muâviye, A'meş'den o da Müslim'den, o da şüteyr b. Şekerden, o da Hafsa (radıyallahü anh)'dan naklen rivâyet etti. Hafsa:

«Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu ilçen öperdi.» demiş.

2643- Bize Ebû’r-Rabi' Ez-zehrâni rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû Avâne rivâyet eyledi. H.

Bize Ebû Bek!., b. Ebî Şeybe ile İshâk b. İbrahim de Cerîr'den bunların ikisi de Mansûr'dan, o da Müslim'den o da şuteyr b. Şekel'den o da Hafsa (radıyallahü anh)'dan, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hacirsin mislini rivâyet etmişlerdir.

2644- Bana Harun b. Said El-Eyü rivâyet etti.

(Dedi ki) ; Bize İbn Vehb rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Amr yani İbn Haris, Abdürabbih b. Saîd'den, o da Abdullah b. Ka'b El-Himyerî’den, o da Ömer’den, Ebî Seleme'den naklen haber verdi. Ömer, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e:

— «Oruçlu bir kimse öpebilir mi?» diye sormuş, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona Um mü Seleme'yi işaret ederek

— «Buna sor,» cevabını vermiş. Ümmü Seleme de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bu işi yapardığım onu haber vermiş. Bunun üzerine Ömer (radıyallahü anh);

— «Ya Resûlüllah, Allah senin gelmiş geçmiş bütün günahlarım atfetmiştir.» demiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona:

— «Dikkat et, Vallahi Allah'a karşı en ziyâde ehl-i takva olanınız ve ondan en ziyade korkanınız şüphesiz ki benim.» buyurmuşlar.

Bu rivâyetler dahi yukarkiler mânâsındadır.

Hazret-i Ömer b. Ebî Seleme'nin Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e:

«Allah senin gelmiş geçmiş bütün günahlarını atfetmiştir.» demesi, oruçlu iken öpmeyi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e mahsus, caiz olan ahvalden zannettiği içindir.

'Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu kabul etmemiş:

«Allah'dan en ziyâde korkanınız ben'im.» buyurarak nehyedilen bir şeyi: benim irtikâb edeceğime nasıl ihtimal veriyorsunuz?» demek istemiştir.

Hadisin Müslim'de olmıyan bir rivâyetinde: «Ömer bunu söyleyince Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gadaplandı.» denilmiştir.

Ayni hadîsin «El-MCvatta»daki rivâyetinde: . Allah dilediğini Resûlüne helal kılar.» ibaresi de vardır.