Geri

   

 

 

 

İleri

 

19- Bir Kimsenin Cenazesini Kırk Kişi Kılarsa, Kendilerine O Kimse Hakkında şefaata İzin Verileceği Bâbı

2242- Bize Harun b. Mâ'ruf ile Hârûn b. Said El-Eylî ve Velîd b. Şücâ' Es - Sekûnî rivâyet ettiler. Velid (Bana rivâyet etti.) tâbirini kullandı. Ötekiler: (Bize İbn Vehb rivâyet etti.) dediler.

(Dedi ki): Bana Ebû Sahr, Serik b. Abdillâh İbn Ebî Nemîr'den, o da İbn Abbâs'ın azatlısı Küreyb'den, o da Abdullah İbn Abbâs'dan naklen haber verdi ki, İbn Abbâs'ın Kudeyd'de yahut Usfân'da bir oğlu vefat etmiş. Bunun üzerine İbn Abbâs:

— Yâ Küreyb! Bak oğlumun cenazesine ne kadar cemâat tonlan-mış? demiş.

Küreyb diyor ki: Bunun üzerine ben dışarıya çıktım. Bir de baktım ki oğlunun cenazesine bir hayli cemâat toplanmış. Bunu kendisine haber verdim, İbn Abbâs:

— Bu toplananların kırk kişi olduğunu tamlıîn eder misin? dedi. Ben:

— Evet; cevâbını verdim.

(Öyle ise) cenazeyi çıkarın. Zira ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle buyururken işittim:

«Hiç bir Müslüman yoktur ki, öldüğü zaman cenazesini Allah'a hiç bir şey'i şerik koşmayan kırk kişi tutup kapsın da, Allah kendilerine o kimse hakkında şefâata izin vermesin.» dedi.

İbn Ma'rufun rivâyetinde: «Serik b. Ebi Nemir'den, o da Küreyb’den o da İbn Abbâs'dan.» denilmiştir.

Kudeyd ile Usfân: Mekke ile Medine arasında iki yerin ismidirler. Râvi çocuğun ha ilgisinde vefat ettiğinde şüphe etmiştir.

Gerek bu, gerekse bundan önceki hadis, Müslümanlardan cenaze namazı kılan cemâatin o cenaze hakkındaki şeraat isteklerinin kabul edileceğine delildir. Cenaze namazında cemaatın kalabalık olması müstehabdır. Maamafih rivâyetlerde gösterilen adetlerin az miktarlarına da şefaat hakkı verileceğine göre kırk adedini bildiren hadîs, yu/ adedinin mefhûmunu itibardan ıskaat etmiş; üç salT hadîsinin mefhûmu dahi kırk kişi mefhûmunun hükmünü kaldırmıştır. Binâenaleyh netice ittibârı ile mâna şu olur: «Cenaze hakkında şefaat isteyenlerin arzular, is'âf edilecektir.