30- Gece Namazı Olsun, Başkası Olsun Devamlı Amelin Fazileti Bâbı 1863- Bize, Muhammedü'bnü’l-Müsennâ rivâyet etti. (Dedi ki): Bize, Abdülvehhâb (yani Sekafî) rivâyet etti. (Dedi ki): Bize, Ubeydullah, Saîd b. Ebî Saîd'den, o da Ebû Seleme'den, o da Âişe'den naklen rivâyet etti ki, Âişe şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bir hasırı vardı. Onu geceleyin kendine hücre yapar da, içinde namaz kılardı. Gündüzün ise (yere) yayardı. Derken cemâatda onun namazına uymaya başladılar. Ve bir gece toplandılar. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Ey cemâat! Siz gücünüzün yeteceği İşlere bakın! Çünkü siz usanmadikça Allah usan (mı muamelesi yap) maz. Allah' ındinde amellerin en makbulü az da olsa devam üzre yapılanıdır.» buyurdular. Râvî diyor ki: «Âl-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) bir şey yaptilarmı, artık ona devam ederlerdi.» 1864- Bize» Muhammedü'bnü'î-Müsennâ rivâyet etti. (Dedi ki): Bize, Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. (Dedi ki): Bize, Şu'be, Sa'd b. îbrâhîm'den rivâyet etti. O da batası Ebû Seleme'yi Âişe'den naklen rivâyet ederken dinlemiş ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e: «Allah ındinde amellerin en makbul olanı hangisidir?» diye soruS- «Az bile olsa devamlı olanıdır.» buyurmuşlar. 1865- Bize, Züheyr b. Harb ile İshâk b. İbrahim rivâyet etti. ler. Züheyr dedi ki: Bize, Cerîr, Mansûr'dan, o da İbrahim'den, o da Âlkame'den naklen rivâyet etti. Âlkame şöyle dedi: «Ümmü'l-Mü'minîn Âişe'ye sordum; dedim ki: Yâ Ümme'l-Mü'minin Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in ibâdet işi nasıldı? Günlerden birine tahsis ettiği bir şey olur-muydu?» Âişe, şu cevâbı verdi: «Hayır! Onun ameli devamlıydı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kaadir olduğu şey'e sizin hanginiz taakat getirebilir ki!» 1866- Bize, İbn Nümeyr rivâyet etti. (Dedi ki).: Bize babam rivâyet etti. (Dedi ki): Bize, Sa'd b. Saîd rivâyet etti. (Dedi ki): Bana, Kaa-sim b. Muhammed, Âişe'de naklen haber verdi. Âişe şöyle dedi: Resûlülla (sallallahü aleyhi ve sellem): «Allahü teâlâ'ya amellerin en makbulü, az da olsa en devâmlısıdır.» buyurdular. Râvî: «Âişe bir ameli işlediği vakit ona devam ederdi.» demişdir. Bu Bâbın rivâyetleri hep Âişe (radıyallahü anhâ) darıdır. Birinci rivâyetde, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in: «Siz usanmadıkça Allah da usanmaz.» buyurduğu göze çarpmaktadır. Usanmak: Bıkmak, manasınadır. Bu mânâ Allahü teâlâ hakkında muhaldir. Şu halde hadîsi te'vîl icâb eder. Filhakika ulemânın muhakkıklan bu cümleyi te'vîl etmiş ve: «Allah size usanıp bıkan kimse muamelesi yapmaz. Binâenaleyh sizden sevap ve mükâfatını kesmez. Meğer ki siz yapmakda olduğunuz hayırlı amellerden vazgeçmiş olasınız!» demişlerdir. Bâzılarına göre bu cümlenin mânâsı; «Siz bıkarsanız Allah bıkmaz.» demekdir. İbn Kuteybe ile diğer bir takım ulemâ bu mânâya kaail olmuşlardır. Al-i Muhammed'den murâd: Ehl-i Beyt'i, zevceleri, yakınları ve onunla hususiyeti olan zevâtdır. |