Geri

   

 

 

 

İleri

 

31- Namazında Uyuklayana Yahut Kur'ân Okumakdan veya Dua Etmekden Âciz Kalana, Bu Hal Kendisinden Gidinceye Kadar Uyumasını Yahut Oturmasını Emir Bâbı

1867- Bize, Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize, İbn Uleyye rivâyet etti. H.

Bana, Züheyr b. Harb dahi rivâyet etti,

(Dedi ki): Bize, İsmail, Abdü-lazîz b. Suhayb'den, o da Enes'den naklen rivâyet etti. Enes şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) mescide girdi, (mescidde) iki direk arasına bir ip gerilmişdi.

«Bu ne?» diye sordu; Ashâb:

— Zeyneb'indir! (burada) namaz kılar; yorulduğu yahut gevşeklik hissettiği zaman buna tutunur., dediler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Çözün onu!. Sizden biriniz zinde olduğu müddetçe namazını kılsın! Yorulduğu veya gevşediği zaman oturur...» buyurdu. Züheyr'in rivâyetinde «Otursun!» kaydı vardır.

1868- Bize, bu hadîsi Şeytân b. Ferrûh dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize, Abdülvâris, Abdülâzız'den, o da Enes'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadîsin mislini rivâyet etti.

Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu't-Teheccûd» de; Nesâî ile İbn Mâce dahi «Kitâbus-Salât» da tahrîc etmişlerdir.

Buhârîdeki rivâyetinde: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) mescide girdi. Bir de baktı ki, iki direğin arasına bir ip gerilmiş: Bu ip ne oluyor? dedi; Ashâb: Zeyneb'in ip'idir. Gevşeklik geldiği zaman buna tutunur dediler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Hayır! Siz onu çözün! Biriniz neşâtlı olduğu müddetçe namaz kılsın! gevşedi mi otursun! Buyurdu.» denilmektedir.

İki direk arasına ip gererek, namazda yorulduğu zaman ondan tutunarak kalkan kadın Ümmü'l-Mü'minîn Zeyneb binti Cahş (radıyallahü anh) dır. Hatîb «Mübhemât» ında onu böyle tefsir etmiş; Kirmânî (-786) dahi bu husûsda ona tabî olmuşdur.

İbn Ebî Şeybe gerek «Müsned» inde gerekse «Kusanne» inde Zeyneb'i mücered olarak rivâyet etmiş; kim olduğunu bildirmemişdir.

Ebû Dâvûd, bu hadîsi iki tarîkden rivâyet etmişdir. Bunların birinde yalnız Zeyneb ismi geçmiş; diğerinde «Zey neb yerine Hanıne binti Canş » denilmişdir. Hanıne binti Cahş, Ümmü'l-Mü'minîn Zeyneb binti Cahş'ın kız kardeşidir. İmâm Ahmed b. Hanbel'in, Hammâd tarîki ile Hazret-i Enes'den tahrîc ettiği rivâyetde dahi Zeyneb yerine Hanınebinti Cahş zikredilmişdir, Ayni hadîsin şâzz bir rivâyetinde Zeyneb yerine Meymûne binti Haris; denildiği görülmektedir. Bu ihtilâflara bakarak Hazret-i İmâm vak'anın müteaddid defalar cereyan etmiş olabileceğine işaretle: «Hâdisenin müteaddid defalar vuku bulmuş olmasına bir mâni yokdur.» demişdir.

1869- Bana, Harmeletü'bnü Yahya ile Muhammedü'bnü Selemete'l - Muradı rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize, İbn Vehb, Yûnus'dan, «da İbn Şihâb'dan naklen rivâyet etti. İbn Şihâb: Bana, Urvetü'bnü'z -Zübeyr haber verdi, ona da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in zevcesi Âişe haber vermiş ki, Havla' bintü Tüveyt b. Habîb b. Esed b. Ab-di’l-Uzzâ', Âişe'ye uğramış. Âişe'nhı yanında Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bulunuyormuş. Âişe

Dedi ki: «Ben: Bu kadın Havla' binti Tûveyt'dir. Geceleyin uyumadığını söylerler; dedim.» Bunun üzerine Resûlüllah

«Geceleyin uyumuyor ha! Siz taakat getirebileceğiniz işleri yapın! Vallahi siz bıkmadıkça Allah da bıkma (muamelesi yapmaz)» buyurdular.

1870- Bize, Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Küreyb rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize, Ebû Üsâme, Hişâm b. Urve'den rivâyet etti. H.

Bana, Züheyr b. Harb dahi rivâyet etti. Lâfız onundur.

(Dedi ki): Bize, Yahya b. Saîd, Hişâm'dan naklen rivâyet etti.

Dedi ki: Bana, babam, Âişe'den naklen haber verdi. Âişe şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanıma girdi. Benim yanımda bir kadın vardı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Bu kadın kimdir?» diye sordu, Ben:

— Uyumayan (daimî sûretde) namaz kılan bir kadın! dedim.

«Sİz taakat getirebileceğiniz işleri yapın! Vallahi siz usanmadıkça Allah usanma (muamelesi yapmaz).» buyurdular.

Âişe

Dedi ki: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in en sevdiği ibâdet sahibinin devam üzere yaptığı ibâdet idi.»

Ebû Üsâme hadîsinde, o kadının Benî Esed kabilesinden olduğu zikredilmişdir.

Bu hadîsi Buhârî «Kitabü'l-iman» ile «Kitabü's-Salât» da; İmâm Mâlik «El-Muvatta» da; Nesâî dahi «Kitâbü’l-iman» ile «Kitabü's-Salât» da tahrîc etmişlerdir.

Rivâyetlerin bâzısında Hazret-i Âişe'nin yanında bir kadın bulunduğu. diğerlerinde ise Havla’ isminde bir kadın olduğu zikredilmişdir. Binâenaleyh vak'anın bir olması da, müteaddid olması da ihtimâl dâhilindedir. Zahire bakılırsa kıssa yalnız Havla' vak'asından ibâretdir. Rivâyete nazaran Hazret-i Havla’ muhacirlerden olup pek dindar ve sâliha bir kadınmış.

Hadîsdeki dîn'den murâd: tâatdır.

Bu hadîsde muhâtab kadınlar olduğu hâlde, kendilerine erkeklere mahsûs olan cemi' sığası ile:

«Siz tâakat getirebileceğiniz işlere bakın!» buyurulmuşdur. Bunun sebebi hükmün bütün ümmete teşmil edilmesi istenmesidir. Onun için de tağlîb tarîki ile müzekker sîgası kullanümışdır.

Usanmak ve bıkmak gibi kelimelerin hakîkatlârı Allahü teâlâ'ya nis-betle muhaldir. Binâenaleyh bu gibi kelimelerin te'vîl edildiklerini az yukarıda görmüşdük. Böyle kelimelerin bu gibi yerlerde zikredilmeleri muşâkele ve îzdivâc tarîki iledir. Yani lâfızlar biribirine uysa da, mânâları başka başkadır.

1871- Bize, Ebû b. Ebî Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize, Abdullah b. Nümeyr rivâyet etti. H.

Bize, İbn Nümeyr dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize, babam rivâyet etti. H.

Bize, Ebû Küreyb dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize, Ebû Ûsâme rivâyet etti. Bu râvîlerin hepsi Hişâm b. Urve'den rivâyet etmişlerdir. H.

Bize, Kuteybetü'bnü Saîd dahi rivâyet etti. Lâfız onundur. Kuteybe, Mâlik b. Enes'den, o da Hişâm b. Urve'den, o da babasından, o da Âişe’den naklen rivâyet etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Biriniz namazda uyuklarsa, uykusu dağılıncaya kadar yatıversin! Zira uyukluyarak namaz kılarsa belki istiğfar edeyim derken, kendine söver.» buyurmuşlar.

1872- Bize, Muhammedü'bnü Râfi' rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize, Abdurrazzâk rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize, Ma'mer, Hemmâm fo. Münebbih’den rivâyet etti. Hemmâm: «Ebû Hüreyre'nin, Allah'ın Resûlü Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’den rivâyet ettikleri şunlardır...» diyerek bir takım hadîsler zikretmiş. Ezcümle: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Biriniz geceleyin namaza kalkar da Kur'ân diline dolaşır ve ne dediğini bilemezse, hemen yatsın!» buyurdular; demiş.

Bu iki hadîs, namazda uyuklayanlar hakkındadır.

Âişe (radıyallahü anha) hadîsini Buhârî «Kitâbü’l-Vudû» da; Ebû Dâvûd dahi «Kitâbu's-Salât» da tahrîc etmişlerdir.

Bu hadîsdeki istiğfardan murâd, Kâdi İyâz'a göre duadır.

Bazıları istiğfarı kendi mânâsında alıp, istiğfar etmeyi diler; şeklinde te'vîlde bulunmuşlardır.

Kendine sövmekden murâd da, kendi aleyhine duâ etmesidir.