8- İmâm'ın Sağında Bulunmanın Müstehab Oluşu Bâbı 1676- Bize Ebû Küreyb rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İbn Ebî Zaide, Mis'ar'dan, o da Sabit b. Ubeyd'den, o da İbn'l-Berâ'dan, o da Berâdan naklen haber verdi. Berâ' Şöyle dedi: Biz, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in arkasında namaz kıldığımız vakit onun sağ tarafında olmayı dilerdik. Kendisi yüzünü bize donerdi. Ben, onun: «Yâ Rabbî! Kullarını (tekrar) dirilteceğin (yahut toplıyacağm) gün beni azabından koru!» derken işitmişimdir. 1677- Bize, bu hadîsi Ebû KÜreyb ile Züheyr b. Harb da rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize, Vekî', Mis'ar'dan, bu isnâdla, rivâyette bulundu. Yalnız: «Yüzünü, bize dönerdi.» cümlesini söylemedi. Kâdı îyâz’ın beyânına göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in, namazdan sonra cemaata karşı dönmesi, kalkıp evine giderken de olabilir. Selâm verdikten sonra dönmüş olması da muhtemeldir. En akla yakın olanı da budur. Çünkü Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizin, namazdan sonra, mübarek yüzünü bütün cemaata doğru çevirmek âdetiydi. Bu işi bazen sağından, bazen de solundan dönmek suretiyle yapardı, Dönerken, kalkması yahut oturduğu yerden dönmesi muhtemeldir. Hadîs-i şerif İmâmın bulunduğu yerde kalmayıp, o yerden kalkması yahut dönmesi gerektiğine delildir. Bunun sebebi, mescide sonradan girenlerin İmâmı namazda zannederek, ona uymalarını Önlemektir. Bir de İmâmın o yerde bulunan hakkı bitmiştir. Binâenaleyh o yeri işgal etmekte başkasından evlâ olmadığını göstermek için yerini değiştirir. Şu da var ki İmâmın bulunduğu yerde kalması, kendisine kibir ve uçup verir. Gerçi Fahr-i Kâinat (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz hakkında böyle bir şey düşünülemezse de ümmetini bundan kurtarmak için dönmenin sünnet olduğunu fi'len onlara Öğretmiştir. |